Bu evin mutfağında ne olursa, eski köye yeni adet olur ya, bu değil vallahi. Onbir yaşımın henüz başlarında tanıştığım bir salatadır elmalı lahana salatası. Arnavutköy tepelerinde, beyaz eldivenli garsonların servis yaptığı öğlen sofralarında, annemin mutfağında hiç olmamış bir lezzet olarak çıkmıştır karşıma. İlk günden sevmiş miydim acaba, hatırlamıyorum. Belki de ablası Hülya'nın izindeki küçük kolejli kız olmanın gururuyla, adettendir deyip kabullenmişimdir. Veya çekinmiş olabilirim, dün bir bugün iki okulun uyumsuz inatçı keçisi bellenmekten. Yedim bitirdimdi yani tabağıma servis edileni, öyle veya böyle.
(Sizin evde Kimsecik yok tabii ama kediniz varsa mutlaka malzemenin kalite kontrolunu yapmasına müsaade edin.)Sonuç olumlu velhasıl. Ablam Hülya ve benim mutfağımda sürer gider bu salatanın yapımı. Malzemeleri bir minik lahana, bir havuç, iki elma, iki baş beyaz soğan, iki avuç ceviz, üç beş kuru kayısı, tuz, karabiber, limon ve sızmadan oluşur. Kuru kayısı benden fazlasıdır ama tavsiye ederim onsuz yapmayın, ya da yerine kuru üzüm kullanın.
İncecik kıyılmış lahanayı tuz ve limon suyuyla ovun. Soğanları piyaz doğrayıp bol tuzla ovarak süzün. Havucu ve elmaları rendeleyip limon suyuyla karıştırın. Bu malzemeleri yemek zamanına kadar ayrı ayrı tutarsanız soğanın tadı bütün malzemeyi esir almaz. Sosu için kayısı, ceviz, tuz karabiber bızzzztlanır, limon suyu ve sızma kullanılır.
Süslemeye dereotu yaraşır, salatanın lezzetine de hoşluk verir.
Avokadolu maydanoz salatam muhteşem. İncecikten kıyılmış iki demet maydanoz, minik küplere kesilmiş bir avokado ile karışıyor sadece. Nar ekşisi, sızma ve tuzla tadına doyulmaz oluyor.
Roka, kıvırcık ve taze soğan salatası için sızma, nar sirkesi, limon ve tuz tatlandırması yeterdi aslında. Yetmedi, tatlı ekşi tadını enfes kırmızısına katmış amerikan üzümleri de eklendi. Of bu salata da çok çok güzeldi.
Hafif gitsin dediğim bu akşam yemeğinde bir de nefis domates soslu makarnamla kendi halinde kendi suyunda pişmiş tavuk butları vardı.
Üstüne üstlük Mersin'den cezerye getirmemişler mi bana?