Kedili Mutfaklar

Cuma, Temmuz 15, 2005

Biz bize hallerimiz

(Resimde, kitap kurdu annem Kimsecik yine kitaplarin uzerinde. Ben Cancan da onde oturuyorum.)


Annem/anneannem, artik bizim de bir blogumuz var dedigi gun cok sevinmistik. Ana ogul kostuk zipladik, cok eglendik gunlerce. Zannettik ki annem/anneannem her gun bizi yazip cizecek, butun yaramazliklarimiz meraklisina malolacak. Oyle olmadi. Tembel annem/anneannem yazmiyor bir turlu. Dahasi da bu blog nasil yuklenir, nereye ne yazilir onu bile calismadi daha. Biz biliyoruz tabii, pismis armut ariyor agzina dusecek. Birisi onun yerine butun bu kesifleri yapmali, ona da iki dakikada ozetlemeli. Sonrasi gelir. Bilgisayar aldiginda da boyle olmustu. Aleti tikti bir odaya, gitti geldi, ooo cici oo cici diye sevdi. Icraat nanay. Tam o sirada bir Metin Abi ciktiydi basimiza. Robert Kolej'in bilgisayar aginin basinda duran abiydi Metin Abi. Iste dedigimiz gibi, onun komprime haline getirdigi bilgisayari yaladi yuttuydu annem/anneannem. Simdi bu blog isini de biri yuttursun istiyor ona ama simdiki bilgisayar uzmanimiz Korhan Abi askerde. Bekle ki gelsin de, bu kadin bu isi ogrensin.

Su annem/anneannem sozcuklerine gelince: Kimsecik'in annesi olan Oya, Kimsecik'in oglu Cancan'in anneannesi oluyor. Ben Kimsecik, cok uslu bir kiz kediydim. Anneme, "Ille de bir kerecik dogurmak istiyorum, beni sonra kisirlastir," diye rica etmistim. Annem istedigimi yapti. Tek bebek dogurdum. Oglumun adini Cancan koyduk. Hem benim hem de annem Oya'nin cani olsun diye.

Hadi bakalim, simdi bu yukleme meselesini bir halledelim. Sonra da ufak ufak yazariz artik.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home