Kedili Mutfaklar

Perşembe, Ağustos 10, 2006

Unutmuyoruz...

Fındık da yeriz, ayak da gösteririz...



A) İki yazı altta kalan fındık davamız... "FINDIK YE"



B) www.vintagebiscuit.blogspot.com 'da Büsküüü'müzün ayak davası...

Herkese kedisinin ayaklarını fotoğraflamasını ve blogunda göstermesini öneriyorum. Bu ayaklanmanın adı "MY FOOT" olsun.

27 Comments:

  • Annoya posta hesabını kontrol eder misin? Bir deneme yolladım.

    By Blogger Doruk, at 10 Ağustos 2006 11:21  

  • OYA CIM
    bana yazdigin commentla verdigin guzel destek icin oncelikle tesekkur ediyorum

    ben ve kizim dumdum da MY FOOT a gonullu katilicaz
    hatta sokak ta baktigim tum kedilerde blogumda olucak .

    By Blogger vintage biscuit, at 10 Ağustos 2006 11:44  

  • ama benim kedim yok ki:(
    kardeşim var,Jack,bebiş daha,Pazar günü onun ayaklarının fotosunu çeksem,köpek o,olur mu?

    By Blogger me, at 10 Ağustos 2006 14:16  

  • Oya Hanımcım :) evet evet, ayak da gösteririz ve hatta fındık da yeriz. kırarız bile o fındıkları olmadı ! ben kırabilir miyim bilmiyorum tabi :)) neyse, kırabilenler kırar o zaman.

    By Blogger huysuz, at 10 Ağustos 2006 14:54  

  • Amanin ayaklar hep boyle sirin ve tatli olacaksa ben bu kampanyayi cok tuttum :) O ayaklarin sahiplerini benim icin de mirildatir misiniz?
    Dilek

    By Blogger Berceste, at 10 Ağustos 2006 16:22  

  • BURCU'YA TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM!

    İlk defa bir linkim oldu! FİNDUK ZAMANI. Becerdim de yaptım sanmayın, Burcu sayesinde...

    Çok yaşa sen Burcu.

    By Blogger Oya Kayacan, at 10 Ağustos 2006 19:11  

  • Büsküüü'cüm, MY FOOT ŞENLİĞİMİZ hayırlı olsun.

    Kirpi'cim "ayak"lanıyoruz.

    Lütfen Ponçik, Bebiş Jack'in aramızda dolaşması bizleri ancak mutlu eder.

    Ben halâ kırıyorum yeri gelince Huysuz'cuğum...

    Mırıl mırıl mırıl mırıl Bermırcesmırtemır, mırıl mırıl...

    By Blogger Oya Kayacan, at 10 Ağustos 2006 19:17  

  • Benimkine sordum okeyini aldim.
    Yarin ayaklarini yayinliyorum.
    Wintage ablasini hic yanliz birakirmi.
    Saygilar.

    By Blogger ERDIL, at 10 Ağustos 2006 20:09  

  • Sağolun varolun Erdil Bey. Sizinkine de sonsuz sevgiler...

    By Blogger Oya Kayacan, at 10 Ağustos 2006 20:54  

  • Oya Hanim merhaba,

    tam da sirin bir kampanya baslattiginiz bir anda bana da baska bir kampanyanin daveti geldi. Lutfeder bloguma ugrarsaniz ve siz de blogunuzda yer verip daha genis kitlelere ulastirirsaniz cok mutlu olurum.

    Saygilar

    By Blogger Ozde, at 10 Ağustos 2006 21:02  

  • Sevgili Özde, bazı ulvi duygularla yapmaya kalktığımız işlerin altından umulmadık katekulliler çıkıyor. Bunlar çok nazik meseleler, hele de altında benim görmediğim / göremeyeceğim bir imzanın olduğu metni kullanmam mümükün değil. Bana gelen benzeri e-postaları da başkalarına yönlendirmiyorum. Bayrağımızın da yerli yersiz her mevzuya sokulmasından hoşlanmıyorum.

    Seni kırmadım değil mi? Bizim yaptıklarımız eğlenceli etkinlikler. Ciddi bir haber olacaksa da altında benim imzam olmalı.

    By Blogger Oya Kayacan, at 10 Ağustos 2006 21:32  

  • oya abla,
    ben de koydum Burcu'nun hazirladigi logoyu bloguma ama henuz Turk bakkalina gidip finduk alamadim :(
    Ayrica benim findikli yaptigim hic bir tarif yok sadece cerez gibi yemek disinda. Arti kedim de yok :))
    O nazik konular her yil Amerika'da Turkler arasinda bir kasirga estirir ama bugune kadar olumlu bir sonuc alindigini gormedim. Acikcasi kabak tadi vermeye basladi. Hayir olumlu bir gelisme saglanmis olsa diyecegim evet ama sifir arti sifir elde var sifir durumu yasaniyor her yil. Gecende televizyonda belgesel yayinlanacak yayinlanmasin onune her iki taraftan gorus konulup tartisma olsun diye yaygara koptu. Konusan Turk profesorun Ingilizcesi cok kotuydu ve bir turlu ne anlatmak istedigini tartisma programinda anlatamadi. Konu dedigin gibi cok ama cok nazik.

    By Blogger ycurl, at 10 Ağustos 2006 21:53  

  • Oya Hanim,

    Endisenizi anliyorum. Gercekten de Baskonsolosluk tarafindan yollanan bir mail bu.Katakullisi olacak bir sey degil.

    trchicago@mfa.gov.tr adresinden gelen bir maildi.Ben uzerime vazife olmayan bir sey olarak gormedim.Ayrica kabak tadi verdigi dusunulerek es gectigimiz konularda baskalarinin ne denli israrla cabalayarak konuyu nerelere getirdigi onemli bir gosterge. Caba gostermeden yattigimiz yerden her seyin en alasini ummaya,dogal olarak hayalkirikligina ugramaya ve mangalda kul birakmamaya devam edecegiz anlasilan. Ben ulkemden cok uzakta oldugum icin bayragimizin pek oyle olur olmaz vesilelerle kullanildigini gormek sansina sahip degilim, siz gorusunuzde hakli olabilirsiniz.Sayfamda yer alan bayragi bu kapsamda gormediginizi zannederim.

    Yanitladiginiz icin tesekkurler.

    By Blogger Ozde, at 10 Ağustos 2006 23:53  

  • Oya abla,
    Cok ama cok ozur dileyerek bu yorum kisminda daha once yazdigim ve pek anlasilmayan kabak tadi kismini aciklamak istiyorum.

    Ozde hanim,
    Ben de yaklasik 6 yildan beri ulkemden uzakta yasiyorum ve her yil 24 nisan gunu ne olacak seklinde s1k1nt1 ile gecer. Ve her yil mutlaka bir eyaletin senatosu
    bugunu Ermeni soykirim gunu ilan edelim mi yasasini tartisir ve her iki yilda bir kamu televizyonunda bu konu ile ilgili bir belgesel ve film vizyona girer. Evet bu durumlar kabak tadi veriyor ama bu ulkede cok guclu bir Ermeni lobisi var.
    Peki Turk lobisi var mi? Hayir yok! Konsolosluktan blogunuza yazdiginiz mesaj bana da
    ulasti ve hatta Ohio benim doktorami tamamladigim eyalet ve ben de corbada tuzum olsun diye
    protesto etmistim. Ama bu protesto mektuplarindan daha ote bir sey yapilmasi gerek bence. Daha kararli ve surekli bir politika izlemeli aynen Ermeni lobisinin izledigi gibi. Iste bunu gecen sure icinde Turkler'in birlik saglayip becerememesi de kabak tadi veriyor ne yazik ki! Evet lafta mangalda kul birakmayiz ama protesto mektuplarinin da ne kadar etkisi var o konuda supheliyim.

    By Blogger ycurl, at 11 Ağustos 2006 02:59  

  • Sevgili Özde, sevgili Curly,

    ermenisi, yahudisi, yunanı... Amerikayla dertop olmuş gidiyor. Yaptıkları işler güçlerle Amerikan ekonomisine BÜYÜK katkı sağlıyor. Biz deniyoruz deniyoruz ama o topa giremiyoruz bir türlü, o geniş kanatlarının altına sokulamıyoruz:-) Çünkü biz sadece ver diyoruz, el açıyoruz. Ne istiyorsunuz yani, Amerika kalkıp bizi mi korusun? "Soykırım olmamış bugüne kadar yalancıktan direndi bu adamlar," mı desin?

    Bizim yaptıklarımız mastürbasyondan ileri gitmiyor, af buyrun ama tabiri caizse!!!

    Ayrı bir konu da bayrağımız. Evet Özde, ben de yurt dışında yaşadığım zaman özellikle turizm büromuzun önünden geçer, bayrağımızın dalgalanmasına bakar ağlardım. Bu duyarlılık olmazsa olmaz ki. Şimdi her fırsatta sakladığım yerden çıkarır, havalandırır, bir süre elimde dolaştırır, ütüler ve yeni bir ulusal bayramda asmak üzere yerine kaldırırım güzel bayrağımı. Blogumda sergilemeye gelince, üzgünüm ama yokum; burası devlet dairesi değil.

    Sevgiyle.


    Curly'cim senin için ANY FOOT diyelim o zaman!!! Tarife gelince, fındığı bızzzt yap, dondurmanın üzerine biraz marmelat veya sos koy, bızztladığın fındıkla ye:-))

    By Blogger Oya Kayacan, at 11 Ağustos 2006 09:33  

  • Bir zamanlar finduk çok tüketilsin diye Özkan Uğur aga-nigi- maga -nigi mi? demişti, sonra da kullanma tarihleri geçmiş kavrulmuş fındıklar okul çocuklarına mı dağıtılmıştı ?
    tam olarak hatırlayamadım.

    By Blogger kuzine, at 11 Ağustos 2006 09:45  

  • Ohoooo, takmayacaksın kafanı bunlara Kararsız. Burası Türkiye, bize bişicikler olmazdan yola çıkacaksın her sabah. Yoksa mazallah başına nerde ne geleceği belli değil, usul usul öldürenden ani zehirleyene çeşitli gıda maddeleri sürekli burnumuzun dibinde. Hatırlarsın belki, Orhan Pastaneleri'nden zehirlenme olayımı. BİR GRUP KİŞİ (!) şikayet seslerimi yükselttim diye üzerime üzerime gelmeye başlamıştı. Susacaksın, ölürsen öleceksin. Değil mi ki burası Türkiye, ve de seviyoruz vatanımızı. Aganigi maganigi yiyip oturacaksın kardeşim.

    Not: tamamiyle ironiktir! Ola ki anlaşılmaz diye yani:-))

    By Blogger Oya Kayacan, at 11 Ağustos 2006 10:03  

  • benim kiziminkiler olmazsa eksik kalir zaten, hemen ekliyorumm:)

    banu

    By Anonymous Adsız, at 11 Ağustos 2006 16:53  

  • Oya hanım bu patiler harika yaa, pufuduk pufuduk:) Bi dokunsam...

    By Blogger Behiye, at 11 Ağustos 2006 22:06  

  • ya o ayaklar gercekte bir kediye mi ait?oyuncak gibi ya çok tatlı..ben de vintage'i destekliyorum ama,bnm kedim yok ki?napiiim?

    By Blogger DRNEFES, at 12 Ağustos 2006 00:03  

  • Minik Patiler'in Paris Hanım'ının patilerini görmeyen kaldı mııııı? Artistmiş o yaaa, adı yerinde yani, öz hakiki Paris ablası da pek artist değil mi zaten? Süpersi Minik Patiler.

    Ben hep öperim onları Behiye'ciğim. Yüzsüz zaten benimkiler, suratlar uzatılır öptürülür, patiler öpülsün diye ağzıma yaklaştırılır, yüzüm gözüm okşanır. Sana da nasip olur, dilerim.

    Menapoz Abla, sen de bir sokak kedisi edin kendine. Yedir içir her gün. Bir adı olsun önce yalnız senin bildiğin, sonra mahallelinin de benimseyeceği. O senin kedin gibi olsun yani. Gerisi allah kerim:-)) Sonra da ayaklarını bekleriz, hıııı?

    By Blogger Oya Kayacan, at 12 Ağustos 2006 10:50  

  • düşünmedim değil ama..şu an samsundayım,izmirdeyken okadar cok kedim wardı ki hepsi de sokak kedisiydi...izmirde kedilerle aramdaki iletişim çok iyiydi...ama samsundaki kedileri anlayamıyorum,pisi pisi diyorum donup baktıkları yok...çok yabaniler..ama olur da bir kedi pisi pisi derim de bakarsa ki 3 senedir diorum bakan yok..seve seve yollarım...

    By Blogger DRNEFES, at 12 Ağustos 2006 21:35  

  • Ööööle olmaz güzel ablam. Kediler gururludur, her pisi pisi diyene bakmazlar. Kestireceksin bir tanesini gözüne koşacaksın peşinden. Bazı da tam tersi olur, o bir tane seni kestirir, koşar durur arkandan. Aynı insan insana önce karşılıksız sonra delicesine aşklar gibi, vurulursunuz bu durumda birbirinize.

    Biz sonuca bakarız. Yok kısadan halletmek işi kabahati Samsunlu pisi pisilere yıkıp.

    Arkasından koşarken elde peynir, tavuk eti, balık kafası gibi malzemeler bulundurmanı tavsiye ederim. Aç kedi aşık olmaz çünkü.

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Ağustos 2006 09:40  

  • her pati birbirinden guzeldi bayildim:)

    By Blogger vintage biscuit, at 13 Ağustos 2006 13:40  

  • Bitti mi yani şimdi MY FOOT Büsküü'cüm. Bence devam edelim, kabak tadı verelim:-))

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Ağustos 2006 14:33  

  • Çok geç kaldımm :))
    Ama napiim kedim ancak 2 aylık oldu. Ve hemen ayaklanmaya katıldı. Alışsın :)

    By Anonymous Adsız, at 8 Aralık 2006 14:24  

  • By Anonymous Adsız, at 2 Mart 2007 11:55  

Yorum Gönder

<< Home