Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Mayıs 03, 2006

Hamsi demiştik...

... nerede kalmıştık?

Bu yılın hamsi muhabbeti hamsisiz yapıldı. Olmayan hamsileri bağrına basan mı istersiniz, hamsisizlikten gayri hamsiye aşık olan veya mutfakta hamsi hünerlerini yalandan hamsilerle geçiştirmeye çalışan mı?

Bu yakıştırmalara en örneklerden biri de benim mesela. Hamsiye bayılır mıyım? Yooo! Hamsisiz mi yaşayamam? Yooo! Hamsiler soy sop onları yemezsem yapamazlar gibi bir duruma mı düşmüştür? Yooo!

Eeee, bu aşk neredendur o zaman? Yanıt hamsisuzlûktendur... Hani şey gibi... Kör ölür badem gözlü olur gibi.


Bir adet avokado olacak elimizde, yeterince yumuşamış. Önce oniki minik taze patates soyulup dilimlenerek, üstünü örtmeyecek kadar az tuzlu su içinde suyu çektirilerek alelacele haşlanıyor. Haşlanmış patatese kabuğu soyulmuş çiğ avocado ve iki diş dövülmüş sarmısak katılıp eziliyor, püre haline getiriliyor. Şimdi elimizde sarmısaklı patates + avokado püresi var. Yarım limonun suyunu ve bir miktar Laleli mandalina sızmasını ekleyince birinci etap bitti.

Taze soğan ve kereviz sapları incecikten çentiliyor. Bu da ikinci etaptı.

Şimdi tabak düzenlemesi yapıyoruz. Ortalama yere püreyi koyup, kenarlarına yeşillikleri serdik. Yeşilliklere de limonun diğer yarısının suyu ile biraz mandalinalı Laleli serpiştirdik.

Artık işimiz hamsiye düştü. Hamsi elden su gölden mi? Yok, hamsi Hayati Kaptan’dan, su bakkaldan Erikli.

Siz bu arada ayçiçek yağında yatan hamsileri kağıt mutfak havluları ile kurulamaya bakın. Yağsız kalana kadar. Dış mihraklı yağımsılardan bizim güzelim mandalinalı sızmamıza müdahale olmasın amman. Pul biberle de renklendirip tatlandırın hafiften.

Kısa bir reklam arası, sakın bir yere gitmeyin, azzzss soonra...

----------------

Kocaman Balıkçılık, marine hamsi, sade. Ayçiçek yağında, tuzlanmış marine.

http://www.kocamanfish.com.tr/, Balıkesir Asfaltı, Ömerli Köyü Yolu’na bir kilometre mesafede.

Kiloluk kutu, Hayati Kaptan’dan hediye. Metro’dan almış. Özenle ayıklanmış, dipdiri, lezzetli ki anlatamam. Yağından kurutularak arındırılmış hamsilerimizi de dizdik şeklen resim gibi tabağımıza.

Ben sana n’etsem bilmem ki Hayati Kaptan? Olsaydınız şurada yanıbaşımda, muhabbete bu tabağı katmış, rakının da gözünü seviyor olurduk şimdi, bu biiir..

Kendimi methetmekten sıkıldım ama elimde değil n’apiiim, bu iki.

Daha hamsi çok, neyleyeceğimi zaman gösterecek, bu üüüüç.

12 Comments:

  • Olmaz ki! bu kadar da yapılmazki! kokusunu bile alır gibi oldum sanki monitör buram buram hamsi koktu.
    Benim hamsiler hep badem gözlüydü bi bulsam (biryandan kocaman balık da arama yapıyorum eve en yakın nerde var diye) ah! Oya ah! aş eren kadınlar gibi bu mevsimde hamsi arar yaptın beni yaw.

    By Blogger kuzine, at 3 Mayıs 2006 11:14  

  • Ellerine sağlık Oya ablacığım :)

    By Blogger azna, at 3 Mayıs 2006 12:27  

  • oyy oyyyyy bunlar neeee . görsel şölenmi desek acaba :))))))

    By Blogger vintage biscuit, at 3 Mayıs 2006 13:53  

  • patates+avokado benim onume yeni bir ufuk acti. azicik krema, kimyon, karabiberle,

    minik kofteciklerin uzerine birer kasik, azicik kasarla firinda 10 dakika graten.

    bu aksam bir bakalim,
    nasil oluyormus.

    By Blogger simiole paris carnet, at 3 Mayıs 2006 15:06  

  • Ben daha fazla dayanamayip kapatacakken ekrani iki satir yazayim dedim, olmadi, kustum cok canim cekti, bayildim......

    By Blogger Hanife, at 3 Mayıs 2006 15:11  

  • Kuzen, ben de yaptım o aramayı ama sanırım tek satış Metro'dan. Haklısın uzattıkça uzattım bu hamsi meselesini ama bir nevi de gurur meselesi oldu sanki:-))) Artık elimden kurtulamazsınız, bir de Laz uşşağı bulup.... Benden herşey beklenir!

    Azna ve Vintage Biscuit'i daha keşfe çıkamadım. Yakında uzunca bir zamanımı ufuk turuna harcayacağım. Çok keyifli bloglar oluştu. Ay n'apıcaz yaa, zamana karşı yani?

    Simiole'cim köfteler hariç, toprak fırın kaselerinde yapıyorum hemen hemen senin dediğin karışımı. Muskat kullanıyorum, kimyon denemedim ama senin köftelere çok yakışır tabii. Yumurta beyazını sıkı çırparak katıyorum. Çok iyi oluyor.

    Hanife'ciğim, hepimiz aynıyız valla. Gir oraya canın çeksin, gel buraya canın çeksin. Sonra da dal mutfağa ye ye ye. N'olacak bu halimiz.

    Bizi izlemeye devam edersen yakında başımıza usta ahçı kesilebilirsin ona göre. Demek istediğim marifetli değilim falan diye kendini kandırma.

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Mayıs 2006 10:28  

  • eh be diyorum. Hemde hamsi. Bulunmuyor ki o meret burada :(

    By Blogger ycurl, at 4 Mayıs 2006 20:37  

  • eeee ne demeli... bize afiyet olsun demek düşer(yalanırkene)

    By Blogger Hülya YILMAZ, at 5 Mayıs 2006 23:58  

  • Sevgili Curly ve Hülya, hamsi kitabı yazacağım vallahi. Yazan oldu gerçi ama. Karadenizliler haklı. Reçelini bile kırk çeşit yaparız diyorlar ya! Siz de kitaba karşı yalanırsınız artık...
    Ooof böyle de katı yürekli değilim, üzülüyorum bir yandan da.

    By Blogger Oya Kayacan, at 6 Mayıs 2006 14:53  

  • Canımmmm, dükkanımın kumaş giyimlerini sana tasarlatırdım elbette... İçimde hep bir meyhaneci kadın olmak vardı zaten işin doğrusu.
    Zamanında olsaydı belki de, artık çok geç. Zaten her gün her gün mutfak işini mecburiyetten yapınca adamı boğar gibime geliyor.
    Arnavutköy'de bir dükkan vardı. Sahibi sanırım The Marmara'nın yiyecek içecek müdürü falandı. O dükkanı haftada bir gün açardı ve müşteri önüne koyulanı yerdi. Ancak öyle bir iş olur yani olursa!!!

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Mayıs 2006 11:03  

  • By Anonymous Adsız, at 23 Şubat 2007 17:28  

  • Enjoyed a lot! Job tools

    By Anonymous Adsız, at 26 Nisan 2007 20:56  

Yorum Gönder

<< Home