Deli'nin dondurmalı kahvesi
Blog'um da bana benzedi. Munis kuzu gibi durup
deli deli şeyler yapıyor. Bu mealde bir dondurmalı kahve yazısını bu kaçıncı yazışım bugün. Bu son denememde önce resim girdim, bastım, geri döndüm ve yazıyı yazıyorum. Ekran donmaları işi iyiden azıttı. Publish diyorsun donuyor, edit diyorsun donuyor. Ctrl+alt+delete de götürmüyor artık. Yok cookie'si yok Java'sı... Ne cookie'si, nedir yenir mi? Java hatası, Java'ya şöyle bir gidip gelmekle mi yoksa haritadan bulup üstüne parmak basmakla mı çözülecek? Ay vallahi bu blog beni daha da delirtecek.
Ben bu girdi girmedi işleriyle, donup kalan ekranımla filan uğraşırken yanıbaşımdaki sıcacık nescafem de donmuş, buz gibi olmuş. Mutfağa gidip, "Tuh be, yazık oldu," söylentileri ile dökmeye hazırlanıyordum ki kafamdan alt yazı geçti. "Duuur, buz koyup iç..." Buzluktan buz çıkarırken de bir koca paket Mado dondurma göz ardı edilemedi tabii. Kahve mug'dan cam bardağa geçti. Mutfak camımın önünden nane süsü, bir de pipet hazır. Şimdi git bunu Gloria Jeans'de iç, Starbuck's da iç. Bu daha lezzetli ama görüntüyü sevmedim. Bu durumda kendi kendime bir notum var. Bir daha yaparsam buzlarını çıt çıt kıran makineden geçirip koymalıyım, küp küp değil. Öyle ya, o çıt çıt buz kırma makinesi, ehlikeyfe rakı etrafı buz havuzu hazırlamak için değil ya sadece. Bu işlere de yarasın.
deli deli şeyler yapıyor. Bu mealde bir dondurmalı kahve yazısını bu kaçıncı yazışım bugün. Bu son denememde önce resim girdim, bastım, geri döndüm ve yazıyı yazıyorum. Ekran donmaları işi iyiden azıttı. Publish diyorsun donuyor, edit diyorsun donuyor. Ctrl+alt+delete de götürmüyor artık. Yok cookie'si yok Java'sı... Ne cookie'si, nedir yenir mi? Java hatası, Java'ya şöyle bir gidip gelmekle mi yoksa haritadan bulup üstüne parmak basmakla mı çözülecek? Ay vallahi bu blog beni daha da delirtecek.
Ben bu girdi girmedi işleriyle, donup kalan ekranımla filan uğraşırken yanıbaşımdaki sıcacık nescafem de donmuş, buz gibi olmuş. Mutfağa gidip, "Tuh be, yazık oldu," söylentileri ile dökmeye hazırlanıyordum ki kafamdan alt yazı geçti. "Duuur, buz koyup iç..." Buzluktan buz çıkarırken de bir koca paket Mado dondurma göz ardı edilemedi tabii. Kahve mug'dan cam bardağa geçti. Mutfak camımın önünden nane süsü, bir de pipet hazır. Şimdi git bunu Gloria Jeans'de iç, Starbuck's da iç. Bu daha lezzetli ama görüntüyü sevmedim. Bu durumda kendi kendime bir notum var. Bir daha yaparsam buzlarını çıt çıt kıran makineden geçirip koymalıyım, küp küp değil. Öyle ya, o çıt çıt buz kırma makinesi, ehlikeyfe rakı etrafı buz havuzu hazırlamak için değil ya sadece. Bu işlere de yarasın.
3 Comments:
yasasin oya geri gelmis..
hos iki gündür ben de internete giremiyordum dogru dürüst, bizim telefon hatlari üzerinize afiyet (bu mevsimde nasil bulduysa) ayvayi yemisti.. simdi düzelmis gibi ama hava çok sicak!
hosgelmissin..
tijen
By Tijen, at 14 Ağustos 2005 20:41
Şükrolsun ki Fethiye'nin sihirli değneği ile azbuçuk yola girdik. Orası düzeldi, burası yamuldu derken, "ÖMÜR BİTER BLOG BİTMEZ" havaları çalıyorum. Hava bu hafta sonu bizi de eritti. Haydi eller havaya, kış duasına çıkalım...
By Oya Kayacan, at 14 Ağustos 2005 21:35
Bu kesinlikle daha harikadır, eminim! Dondurma ve kahve... Canımı istettiniz durup dururken yahu. Ofiste kahve var da dondurma ne arar? İlk fırsatta bir de böyle denemeli.
By Sibel, at 16 Ağustos 2005 13:10
Yorum Gönder
<< Home