Kedili Mutfaklar

Pazartesi, Ağustos 15, 2005

Çiçekse çiçek işte...



Bu yılın keşfi değildi enginar açtırmak, ara ara yapar ve çok severim. Tek üzüntüm onları bu hale getirmek için aç susuz bırakıyor olmam. Tesellim de, "Yeseydim şimdi hiç olmayacaklardı, n'apalım bana mutluluk veriyorlar işte," şeklinde oluyor. "Biraz kartlarını ver," diyorum benim enginarcıya. Sonra da bir tepsiye koyup bırakıyorum öylece. Bu güzelliklerini uzun zaman yaşatıyorlar bana.

10 Comments:

  • gercekten de cok gosterisli cicekleri enginarlarin. ama ben kiyamam, yerim ve cicek acmasini bekleyemem gibi geliyor.

    bahcemize iki tane diktim. insallah seneye mahsul verecekler diye bekliyorum. Cok ama cok severim enginari!

    By Blogger fethiye, at 15 Ağustos 2005 20:55  

  • Enginar dikmek harika bir fikir. Şık bir bitki. Mevsim sonunda hele, tohuma bırakılan enginar tarlalarında, işte bu resimdeki morpembe görüntü hakim oluyor. Muhteşem. Ama senin iki tanecik enginarın var. Belki onları da yemeye kıyamazsın, kim bilir?

    Ben de bayılıyorum enginara. Hala satılıyor biliyor musun buralarda? Geçen gün Nişantaşı gibi yerden 10 tanesini 10 liraya aldım. Hayli şaşırttı beni bu fiyat. Bütün yaz en düşük rakam tanesi 2.5'tu çünkü. Adapazarı'ymış bunlar. Eee, n'olaacak yani? Çok da lezzetliydiler.

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Ağustos 2005 22:11  

  • tazesi elbette cok daha guzel, lezzetli ama burada tanesini $3'e filan satiyorlar. kim aliyor, bozulmadan raflardayken satabilyorlar mi bilmiyorum. ben konservesini kullaniyoru oyle pahali zamanlarinda.

    By Blogger fethiye, at 15 Ağustos 2005 23:01  

  • Oya Hanim, yazmazsam catlarim yine. Annem (allah korusun) bir gun topugundan falan kursunlanirsa sebebi Istanbul enginar mafyasi olacak. Her sene mevsiminde butun Kurtulus-Etiler- levent manavlariyla, seyyar saticilarini dolasiyor, fiyat kiriyor, ihale aciyor, yuzlerce enginar aliyor. Ihale bittikten sonra gunlerce mahallede basim egik dolastigimi bilirim ben, annen bizden almadi da falancadan aldi diye sitem eden manavlar mi istersin, sizin o aldiklariniz kotu cikar, o paraya olmaz diyenler mi? Rezil oluyoruz belki ama ucuz ve guzel enginar yiyoruz hep.

    By Blogger Deniz, at 16 Ağustos 2005 10:32  

  • nedir bu goruntuler? deniz alti suda fotograf cekim yarismasi mi? ben simdi enginari nasil yerim bundan boyle? enginar bir cicekmis yahu

    By Blogger hera, at 16 Ağustos 2005 12:42  

  • Deniz'cim seneye annenle birlikte katılırım ihaleye. Hem de enginar mafyasına karşı güç kazanmış oluruz. Bir soru, yüzlerce enginarı mevsime bölerek alıyor değil mi? Bir oturuşta yemiyorsunuz yani veya da enginar lokantanız mı var!!!

    Yaa Hera, hem de ne çiçek şu enginarlar değil mi canım? Yavaş yavaş, bizlerden çok sonra yaşayacak insanların belki de günde bir kaç hap yutarak besleneceklerine ve eğer hala yetişiyorsa, bu gibi güzelliklerin sadece seyrine bakacaklarına inanıp sevinmeye başlıyorum.

    By Blogger Oya Kayacan, at 16 Ağustos 2005 18:14  

  • Oya (hanim'lamadan da olur di mi, hic sevmiyorum boyle ben) annemin teorisine gore hepimiz mumkunse her yil yasimiz kadar enginar yemeliyiz. Yani ev nufusu (annem+ erkek arkadasi+ ablam+ ben+ kocam) icin yilda 194 enginar gerekiyor. Annem her yil yasi kadar yiyordur herhalde ama benim sayiyi tamamlamak icin Turkiye'deyken her gun yemem gerekir ki, fena olmazdi aslinda...
    Benim bildigim 120 tane falan donduruyor her yil,bu sene kactan aldi, kac tane aldi sorarim gidince.

    By Blogger Deniz, at 17 Ağustos 2005 14:00  

  • deniz, "yasiniz kadar enginar yiyin"'i bir felsefe olarak aliyor, annecigini en sukran hislerle kucakliyorum..

    By Blogger hera, at 17 Ağustos 2005 16:35  

  • Magazin doktorlarımız :) her yıl kırk eginar buyurmuşlardı ama neye göre kırk belli değildi. Öyle ya yüz kilo adama da kırk 1:90'a da kırk, gence yaşlıya kırk, karaciğeri şişmiş patlamaya hazıra kırk, taze gençlere kırk... Şimdi oldu Hera'cım, bundan böyle yaşımızı esas alacağız demektir. Hani bir yerini burkar, incitirsin falan da "yaşın kadar ağrıyacak" derler. Çıkış noktası budur herhalde annenin. Sağolsun annen...

    Haa yüzlerce enginar da meğersem ki donduruluyormuş. Şimdi oldu işte. İhaleden vazgeçtim çünkü ben enginar falan dondurmuyorum. Hani o enginar mevsimi enginarci olan vatandaşlar var ya, onlar kışın da kavanoz enginarcılığı yapıyorlar. Lezzetini fevkalade buluyorum; mesela Salacak Şok mağazasına yakın kamyonetini parketmiş olanın. Bir de Levent Migros önünden ablam alır sürekli.

    By Blogger Oya Kayacan, at 18 Ağustos 2005 10:30  

  • haha o magazin tohturlarindan biri de ben olabiler miyim? her yerde yilda kirk enginar doktoru evden uzak tutar deyip durduydum da mevsiminde..
    ben kesin yemisimdir o kadarini, hatta fazlasini çünkü gisela'cigimdan beser onar getirip bir oturusta 3 taneyi yedigimi bilirim! hasta olmiycak miyim yani?? peki ya dizlerim?
    ben de enginar tarlalarindaki o görüntüye bayilirim.. eline saglik oya'cigim nefis bir sey çikarmissin ortaya, hiç düsünmemistim tepside çiçek açtirmayi, kirk yil düsünsem (kirk yil ömrüm var mi acaba?) aklima gelmezdi.. sen çok yasa aklinla e mi?
    tijen

    By Blogger Tijen, at 18 Ağustos 2005 20:58  

Yorum Gönder

<< Home