Kedili Mutfaklar

Cuma, Aralık 15, 2006

Cancan geldi meydane...

Hoşgeldiniiiiiz. Burası Annoya'mın yatağının başucu. Renkahenk yatar kalkar Annoya, çiçekler yapraklar içinde. Yatak Annoya'mındır ama keyif benim. Bütün gece kadının yatağının başından ucuna dolaştığım yetmezmiş gibi, gündüz de pufi yastıkların olduğu yere yayılırım. Annem Kimsecik gece Annoya'mızın karnında yatar. Ben sadece yaslanırım sarılırım Annoya'ma, sıcaklığını hissederim. Üstüne çıkmam, ağırım çünkü.



Evimizin kapısına asılı kuşumuz var, kuşumuzun kuyruğunda da yavrucuğu var. Bu kuş kardeşi Kapalıçarşı'da bulmuş Annoya. Çok sevmiş, eve getirdi. Ben de çok seviyorum ama Annoya onu yükseğe astığı için oynayamıyorum. Bu ara biz de keçe arıyoruz böyle renkli renkli. Kim satar, nerede satar bilen varsa yazsın, Annoya bize oyuncaklar, sağa sola süsler yapacak.


Ben fotoğraf çektirmeyi pek sevmiyorum. Zaten gözcüklerim kendiliğinden kapanıyor makineyi görünce ya da kafamı çeviriyorum hemen. Bu fotoğrafta da ancak muhteşem bıyıklarımı görebiliyorsunuz.


Burada n'apıyoruz peki, bilin bakalım. Annoya'mızın oturduğu kanapenin kolunda kıç kıça duruyoruz annem Kimsecik'le. Annoya'mız evde olduğu sürece ona en yakın mesafelerde bulunmaya gayret ederiz. Değmeli bir yerlerimiz ona ille de.


Çarşı pazar gezerken Eminönü civarında, Hamdi'de yemek yenmezse nerede yenirmiş? Tabii ki Hamdi'de yenirmiş, başka yerde değil. Şu baklavanın içindeki fıstıkları görünce bence de yani. Eminönü deyince Hamdi, başka büyük yok.

5 Comments:

  • Hamdi ye uğranacak acill =)

    By Anonymous Adsız, at 16 Aralık 2006 23:49  

  • Beni de bu uğramalar öldürecek sevgili kardeşim! Harem Eminönü arası komşu kapısı zaten, geçerken uğrayıveriyorum 8~))

    By Blogger Oya Kayacan, at 17 Aralık 2006 10:05  

  • Müsaadenizle Oya Hanım,bebeklerinizi yemek istiyorum..Once kimseciki sıkıştırmak sonra da cancan 2 "off gitsin artık başımdan"dedirtmek istiyorum. :))))) Susam cok cekiyorda benden yavrum. Ama akşamları kıvrılır yanımıza. Bizde ayrı uymaz minik melegim.
    Tüyleri de maşallah cok guzeller. Kuru mama mı ev maması mı veriyorsunuz cocuklarınıza merak ettim :)
    Sevgiler,

    By Blogger Ozge, at 18 Aralık 2006 14:20  

  • annoya bir daha hamdiye gitmen gerekecek, hemen yakininda tahtakalede,yani yuruyerek 5 dk degil,kececi han var,ismi dogru hatirlamiyor olsam da kece satan yeri sorarsan soylerler.

    By Blogger Nes london-ist, at 18 Aralık 2006 19:55  

  • Daha büyüyecek mi Mine'si bunlar? Yok canıııım. Tüycükleri uzun benim oğlumun.
    ----------
    Buyur Özge'ciğim, başarabildiğin kadar hepsi senin! Bunlar kendilerini isterlerse sevdirir istemezse sevdirmezler. Kimsecik kızımdan kesin, Cancan'ımdan da muhtemel tırmıkları yersin anında... Bir de Cancan'ım tanımadığı veya tanıyıp da kokusunu beğenmediği insanlara çıkmaz, onlar gidene kadar saklanır.

    Mama konusu bizde hassas. Cancan dört yıl önce oburluğundan allerji oldu. Kaşındı, tüycükler döküldü, hayli tedaviden sonra iyileşti. O gün bugündür Hill's ve Royal Canin'in hypoallergenic mamalar evde ana yemek. Kızım da yiyor, bir mahsuru yokmuş. Ancaaaak, yanı sıra bizde ızgara veya fırında yaparak yenilen bütün balıklar, çok taze çiğ balıklar, azıcık tavuk falan her zaman göz hakları... Pişirirken bekler, yerken yanıma dizilirler, haklarını alırlar mutlaka. Bunlar dışında ev yemekleri vermiyorum, hiç vermedim zaten. Bir de otlarıma hastadır bunlar. Baharatsız yeşillikleri çok severek yerler.
    ----------
    Sağol Nes'ciğim, Tahtakale'de ne bulunmaz ki? Keçeci Han bana da pek aşına değil ama muhtemelen de vardır. Dün Kapalıçarşı kumaşçıları, Tahtakale ve de Hamdi turu planlamaya başlamıştım kafamda. Keçe ve fötr aramak bahane mi, Hamdi'de keyfe mi, bilmeeem. Bir de Tünel'e doğru pasajlar da mı olur acaba? Yoksa bu da bir Rejans kaşınması mıdır?

    By Blogger Oya Kayacan, at 19 Aralık 2006 09:34  

Yorum Gönder

<< Home