Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Nisan 25, 2007

Kabaklı balık çorbası

Levrek fileto yaptırdım Beylerbeyi Meydanı’nda balıkçı İsmail’e. Üç tane. Buharda pişirip mayonezle ikram etmek için. Eskiye dair hatırladığım sofralarda baş köşe yapardı mayonezli levrek. Kolay iş değildir, adabıyla yapanı yarım gün uğraştırır yani.

Balıkları bütün olarak haşlarsın. Suyunu limon kabuğu, defne yaprağı, maydanoz, karabiber falanla çeşnilersin. Sonra balık etleri didiklenir. Evde nefis bir mayonez hazırlanıp rus salatası yapılır. Balık parçacıklarına balık şekli verilir, üstü bu salata ile kapatılır. Salatasının üstüne tekrar mayonez sürülür. Mayonezin üstü de balık pulları şeklinde süslenir. Ölme Oya ölme, bekle ki akşama yetişecek.

Benim maksadımsa işin kolayına kaçmak. Yanında bir alay salata çeşidi, taptaze otlar, turplar, taze sarmısak ve soğanlar, minik kornişon turşular, haşlanmış patates, daha dolaptan çıkacak nice vesaireler... Yeme de yanında yat olur zaten.

"İsmail, orta kılçıklar amma da etli kaldı."

"E haliyle abla."

Haliyle arası etli etli kalmışmış kılçıkların, gitti gidiyor çöpe. Üç kafa da ayrıldı kılçıkların yanına, çöpe gitmek üzere. Derilerin altı ne de olsa hafiften etli, e günah yani. Topladım getirdim eve.

Hazır deneme mutfağım kabak üzerine odaklanmışken, deneyelim bakalım levrek artıklarından ne gelecek önümüze.

Yıkayıp haşladım kafa kılçık ne varsa tuzlu suda, içinde taze kekik dalları, defne yaprağı ve bir koca tutam maydanozla. Balık suyunu tel süzgeçten geçirerek başka tencereye aldım. Ufak tefek etleri de pişecek çorbaya sonradan katmak için kılçıklardan temizleyip ayırdım. Üç körpe kabak, bir ince pırasa, dört minik taze patates bir kocaman beyaz soğan, bolca diş sarmısak, başta karabiber olmak üzere canımın çektiği baharatlar ve tuz balık suyuna katıldı. Sebzeler haşlanınca tel süzgeçten geçirerek yine bir başka tencereye aktardım, balık eti parçacıklarını ilave ederek kısık ateşte bıraktım.

Bir yumurta, bir silme kaşık un, bir limon suyu ve iki tepeleme kaşık yeşil zeytin ezmesini iyice bızzzzt yaptım. İçine sıcak çorba suyundan katıp ılıştırarak ve azar azar ateşteki sebzeli balık suyuna ilave ederek köpürmesi yatışana kadar kaynatmayı sürdürdüm. İş bitti. Sen misin kolayına kaçacak olan akşamın yemeğinin?

Neyse bakmayın siz, anlatmak kadar uzun sürmüyor yapması. Üstelik olabilecek en mükemmel balık çorbalarından biri oluyor.

Zeytin ezmesi zaten yağlı, daha daha lezzet için servis yaparken üzerine sızma gezdirebilirsiniz.

Kıyılmış tere ile mükemmel oldu.

Bana bazı sorarlar, kıtlık falan mı yaşadın, neden çer çöp herşeyi değerlendiriyorsun, diye.

Fena mı ediyorum yani?

5 Comments:

  • Sevgili sn Oya kardesim bu güzel yemegine sayfam da bir post ile cevap verdim.Tarif sizden diger yönü de benden olsun düsüncesi ile.
    Saygilar.

    By Blogger ERDIL, at 26 Nisan 2007 15:27  

  • Sevgili Erdil Bey, yazınızı müsaade ederseniz kitabımızda kullanırız. Her zamanki gibi çok düşüncelisiniz, çok teşekkürler...

    By Blogger Oya Kayacan, at 27 Nisan 2007 09:37  

  • Ne demek efendim.Hay hay.
    Saygilar.

    By Blogger ERDIL, at 27 Nisan 2007 10:50  

  • Oya Hn.
    Sitenizi Devletşahın site özetleri ile keşfettim, ilk okuduğumda bu çorba oldu...Normalde tarifleri öye bir okuyup geçen ben ilk defa , ağzım sulanarak, şimdi olsada yesem keşke diye bir tarifi okudum.
    Gerçektem nefis olduğu her halinden belli, ellerinize sağlık.

    By Anonymous Adsız, at 27 Nisan 2007 13:35  

  • Müge'ciğim, ne iyi olmuş... Böylece buluştuk işte 8~))

    By Blogger Oya Kayacan, at 27 Nisan 2007 13:51  

Yorum Gönder

<< Home