Kedili Mutfaklar

Perşembe, Nisan 12, 2007

Balkabağı yufkada


Bu işler ille de tarifle olacak diye bir şey yok. "Ne var ne yok?" sorusunu evlerimizin belli noktalarına sorduğumuzda, gelecek yanıtları toplamakla da olur. Belli noktalar buzdolaplarımız, erzak dolaplarımız, varsa kilerlerimiz, bahçelerimiz veya balkonlarımızdır.

Huyum böyle mesela, derin dondurucuya girebileceğini aklımın kestiği her neyse ya biraz fazlaca yapmak, ya da artanı ileri bir tarihte yararlanmak üzere saklamak. Balkabağı da böyle bir şey. Yapılan tatlıdan bir kaç parçayı ezer, püre yapar atarım derin dondurucuya mutlaka. Yaz da var kış da....

Hazırımda duran balkabağı püresinin faydasını sütlü tatlı ve dondurma servislerimde çok görmüşümdür. Sanki çok düşünülmüş de bulunmuş gibi bir ikramım da tatlı yerine geçecek olan balkabağı püreli yufka böreğim. Yarım ay katladığım yufkaya yayarım püreyi, yuvarlak kenarından düz kenara doğru yuvarlayarak sarar, tepsiye yerleştiririm sonra. Üstüne rendelenmiş tuzsuz tereyağı koyulur veya koyulmaz, size kalmış. Börek gibi kızartılır fırında, börek gibi kabarır. Esmer şeker serperek beş dakika kadar fırınladınız mı iş bitmiştir.
Sonra da dövülmüş cevize bular, bahçenizde ya da benim gibi saksılarda yetiştirdiğiniz tazecik nane yapraklarıyla süsler de ılık ılık yerseniz eğer...

(Hay allah, unuttum nanelerimi fotoğraflarken.)

Merak etmeyin, kolayına kaçmış diyemez kimse. Öyle ya, bir zamanlar kabağı almış, geceden şekere yatırmış, sabahına kendi suyunda pişirmiştik. İçine aklımızın estirdiği baharatlardan koymuş, limonla kestirmiş, bilahare püresini yapmıştık. Böreğini de sardık işte. Pişirdik, kurtardık.

Ne iş, ne iş...

5 Comments:

  • Sevgili Oya,
    Blogunu sürekli izlemekten içimdeki kedi tutkusunu zaptedemez oldum :) ve sonunda benim de 2 kedikızım oldu. http://olicano.blogspot.com/
    adresimizi bugün açtık. İlk davetiyemiz sana... kızlarım Olivia ve Cano'yla birlikte ziyaretimize bekliyoruz :)
    Sevgilerimizle,
    Ayşen

    By Blogger Ayşen, at 12 Nisan 2007 21:43  

  • Olivia ve Cano'ya verdiğin değer fotoğraflara öyle güzel yansımış ki Ayşen'ciğim. Çok sevindim onları evlat edinmene katkım olduğu için. Evin keyfi, huzuru, mutluluğu onlar. Uzun yıllara, sağlıkla... Annoya&Kimsecik&Cancan

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Nisan 2007 09:23  

  • Merhaba Oya,
    geçen Pazar kulakların çınladı mı?
    Çünkü Esen'le senden epey bahsettik!... Dünya gerçekten küçükmüş...

    By Blogger DAMLA, at 13 Nisan 2007 21:05  

  • Damla? Esen? Etraflı bilgi verilmesini rica ediyorum 8~)) Bu durumlarda kalınca, "Alz geldi oturuyor, Heimer da yolda!" demek zorunda kalıyorum. Aşkolsun sana yani, edilmesi güç bir itirafa mecbur ettin beni...

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Nisan 2007 11:42  

  • Damla'cığım, olay açığa kavuştu. Dün akşam bir aile davetinde emmoğlu Haluk Kayacan ve güzel gelinimiz Esen aynı masayı paylaştık. Demez mi, "Damla'yla seni konuştuk," diye. Aaaaah bu Esenmiş o Esen işteeee. Bazı ipuçları verseydin ya Damla, AT gibi, RİVA gibi. Neyse haberler iyi, bizimkiler ayarlayacak, senle tanışacağız yakında.

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Nisan 2007 10:27  

Yorum Gönder

<< Home