Kedili Mutfaklar

Perşembe, Aralık 10, 2009

Noel ponponları kapıda

Böyle bir malzeme üretmek için çok mu düşündüler? Nasıl bir akla hizmeten piyasaya çıkardılar? Kimler aldı? Ne için kullandılar? Kullananlar en çok üreticiye mi, satıcıya mı yoksa kendilerine mi (misal ben) küfrettiler? Ayda Işıl Kristal, evlerden uzak!


Elimde iki sallasaydım görürdüm oysa döküntülerini. Olay iki yıl önce geçiyor. Şimdi kapattı o hanım, Nuh Kuyusu Caddesi'nde minicik bir yüncü dükkanı vardı. Ben stokçu olduğumdan ve bir odamı malzeme dolapları deposu olarak kullandığım/kullanmadığımdan, bir araba da yün/yünsü birikimim var haliyle. İşte o hanımcağızın şaşkın bakışları arasında, sırf renklerini beğeniyorum diye onbeş çile filan almışım. Demişti de, "Ne yaparsanız uğrayıp gösterin, merak edeceğim," diye. Edeceği kadar varmış...

Sonrasında, iki yıl boyunca elime aldım aldım bıraktım çileleri. Kepazelik, evde her yer allı morlu pul payet şıklığına bürünüyor. Cancan'ım oğlum, yılbaşı ağacı gibi parlayarak dolaşmaya başlıyor ortalıkta. Neyse ki yapışkan değil döküntüler, silkeleyince gidi gidiveriyorlar.

Uzun lafın kısası, cesaret geldi sonunda geçen gün. Yaygılar yayıldı, bilumum çekici süpürge güçleri hazırolda bekletildi ve başlandı renk renk ponpon çalışılmaya! Bir bant üzerine bağlandı hepsi, bant içinden tel geçirilip yuvarlandı.
Ponponlu Noel kapım böyle oluştu.
Bir sürü var daha o berbat iplerden elimde.
Seneye herkese kapı dışına asacağı süsler yaparım inşallah.
Bu yıl için benden paso.

7 Comments:

  • Çok hoş,hemen yapalımmmmmm.

    By Blogger ANNEMİNELİ, at 10 Aralık 2009 16:24  

  • Çok güzel görünüyorlar. Elinize sağlık.

    By Blogger Kağıttan Gemiler, at 10 Aralık 2009 16:26  

  • o pati duvar süsünden ben de aldım Paşabahçeden:) Alırken de aklıma siz gelmiştiniz hatta:))

    Ponponlar da çok şık olmuş.

    Sevgiler..

    By Blogger Öykücü, at 10 Aralık 2009 19:09  

  • eh yani Annoyacığım:))
    Böylesi harikalar döktürüp ardından da yüne serzenişler yazmak senden başka kimsenin harcı değil. Ya bırak malzemeyi de ortaya koyduğun güzelliğe bi bak... Ne güzel ne şeker bi olmuş ya.. Bayıldım... Dökülürse dökülsün ... Biliyorum her ne olursa olsun malzemenin hasını seversin. Ama insanın bile dandiğinin çokça olduğu bir dünyada yünün simleri dökülmüş ne gam... İnan çok güzel görünüyor...
    Cancan'ı ve seni öpüyor 2010 yaklaşırken süprizlerini de heyecanla bekliyorum:))Sen daha neler yaparsın neler;)

    By Blogger Şirin, at 10 Aralık 2009 19:20  

  • Haydi bakalım Zehra ama doğru dürüst yünlerden yap gözünü seveyim. Şöyle kırmızı yeşil ve beyaz mesela. Aaaaah, bak şimdi ben de bir tane daha mı yapsam acaba sırf o renklerden? Tavuk götü tövbe tutmazmış derler ya ¨!¨ Batsın çıksın ev varsın, Şirin'ciğim öyle demiş madem!
    ----------
    Teşekkür ederim Kağıttan Gemiler. Adını her gördüğümde aklıma çocukluğum geliyor.
    ----------
    Ne güzel olur olmaz yerlerde birilerinin aklından geçmek sevgili Öykücü. Patinin devamı 29 Ekim yazımda Kimsecik'im için hazırladığım anı köşesinde. "O" bahçeye ineli iki yıl oldu Kasım ayında.
    ----------
    Şirin'ciğim met cezir yapıp üzdün beni. Hoşgeldin. İnsanın dandiği mebzûl dediğin gibi. İyice silkeleyip kullanmak veya bir köşeye atıp unutmak gerekiyor onları, benim pırıltılı yünler misali. Cancan'ımla beraber sevgiyle mırlarız seni.

    By Blogger Oya Kayacan, at 11 Aralık 2009 09:45  

  • nefis olmuş, nefis! ben de yapacağım. bende sıkıcı kahverengi, bej, siyah yünler var. derhal çıkıp şöyle rengarenk yünler alıp yapıyorum. narçiçeği kırmızısı, açık bej, kahve üçlüsü fena olmazmış gibi geldi şimdi. bakalım, yüncüde fikrimi değiştiririm belki.

    öpüyorum sizi ve cancanı.

    By Blogger endiseliperi, at 11 Aralık 2009 11:17  

  • Sendeki yünlerle çok ağırbaşlı bir Noel kutlanabilir Peri. Veya şey yapalım gel..., cami avlularına tezgah açalım, değişik 'condolence' mesajları verelim... Aaaay soğuk mu ne bu espri? Yaptığını sen de fotoğrafla olur mu? Herkese ve ev dostlarına sevgiler...

    By Blogger Oya Kayacan, at 12 Aralık 2009 12:27  

Yorum Gönder

<< Home