Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Temmuz 03, 2010

"Bahçe bar (bağ) veren de gel" *

Bu görseller ve kısa yazısı yine bir http://www.mineflora.com/ klasiği olacak. Annoya özlemiş Mine'sini ve bahçesini, düşünmüş ki onlar da ona hasrettir mutlaka, düşmüş yollara. Hoş bulmuş, hoş görmüş.

Bahçe yemiş yağmuru, içmiş suyunu bahçelikten çıkmış, kadrolu kadrosuz kedileri ve meskûn mahâl köpekleri ile sanki bir mini cengel.


Bahçenin adeti, oturup hoşgeldin kahvesi içmenin hemen ardından çıkıp dolaşarak çöplenmek. Allah ne bahşettiyse artık, o ağacın dutu, bu ağacın fındığı, böğürtleni, hıyarı, biberi, domatesi tadımlık olarak götürüyoruz bir yandan geze geze... Dolduruyoruz elimizdeki koca yoğurt kovalarına da gözümüzün kestiklerini, oturup bahçede yemelik diye..., Oyaaa'nım evine götürsün diyeeee...


Kabaklar bir yandan günlük tüketimde kullanılırken öte yandan da tohumluğa yatırılıyor. Yere düşmekle cevher birşey kaybetmez kadr-ü kıymetten; kabaklar değerleniyor üstelik, seneye bin kabak!

Çiçeklerini de topladık aaaah ne alâ... Öğle yemeği olacak bahçe omletimiz için hazırladığı yumurtalı karışıma batırıp bir güzel kızarttı Mine'si onları.



Şu tabak var ya, değişmem hiç bir beş yıldızlı altın yaldızlı tabağa.


Topladığım çeşit çeşit yeşil domateslerden yaptıklarım, yani la deuxieme épisode sera prochainement diffusée sur vos écrans ;)


Haydaaa azcık siesta. Ben sana Fide desem uyar mı kedicik?



* http://www.turkudostlari.net/nota.asp?turku=19527

7 Comments:

Yorum Gönder

<< Home