Kedili Mutfaklar

Salı, Aralık 14, 2010

Tajarin, tavuk ciğeri soslu spaghetti



Torino civarlarındaysak eğer Piemonte'de dolaşıyoruz demektir.  Pek öyle dolaşmaya bayıldığım bölgelerden değildir, ağır sanayinin kurşuni karanlığına gömülmüş yerler gibime gelir.  İnce ince İtalyan keyiflerine mumla arayarak rastlanır.  İşte o keyiflerden bir miktar yakalanmış  günlerden bir gün, bir Torino mutfağında tajarin açılmasına şahit olmuşum meğer ben, deeee haberim yok.

Açılan hamurun tajarin olduğunu ve Piemonte özellikleri taşıdığını çeyrek asır sonra öğrendim.   

Tajarin, 00 ince un ve yumurtanın dozunda karışımıyla açılan oralara özel bir tagliatelle hamuru.  Kesildikten sonra üzerine irmik serpiliyor. Hamuru cıvıtmadan kolay tutturmak için irmik ve ince un karışımı ile yapanlar da var ama aslı ilk anlattığım. Bir kilo 00 una 12 yumurta..., yumurtaların sekizi bütün, dördünün de sadece sarısı kullanılıyor.

Yine Piemonte mutfağında, evde tajarin yapıldığında şaşmayan gelenek, tavuk ciğeri sosu ile yemek. 




Bu tavuk ciğeri pek matah bir gıda değil.  Besleme değerleri kedilere dahi tavsiye edilmez. Yine de seveni vardır.  Benim bacon karışımıyla oldurduğum patesi mesela, ağızlara layıktır.  Bu yakınlarda yapacağım yok galiba; tarifini burada, birazdan versem o zaman.*  Yılbaşı sofralarınızda özel bir lezzet olabilir.

Tajarin yoğurmalara hiç kalkışmayıp spaghetti n.5 Barilla integrale kullanarak yaptığım tavuk ciğeri soslu makarnamı da gönül rahatlığıyla yedirebilirim size.                               

 

Buyrun bakalım.  Dört kişiye bol bol 400-500 gram tavuk ciğeri, soğan, sarmısak, kırmızı çarli..., defne yaprağı, biberiye, kekik tazesinden ve de yürekler, ciğerlere yapışık satıldığından onlar da girdi sosuma.  Kırt kırt biberliğimiz tuzluğumuz çalıştı.  Sızma, beyaz şarap ve suyla kısık ateşte malzemeler iyice hallolana/yumuşayana kadar pişti.  Pişme bitince yine bir miktar tuz ve biber kırtlayıp, maydanozunu doğrayıp kapattık ateşi.

Al dente haşlanmış spaghettimizi tavadaki sosa katıyoruz, bir dakika kadar altüst ederek sallıyoruz tavayı.  Makarna suyundan da azar azar katılır bu arada tavaya.  

Tabağa alınınca da parmesan yayılır tepesine.  Yeniden kırtkırtlar çalışır...


Tavuk ciğerinin dile vurduğu sertçe lezzetten hoşnut olmayanlar, bu sosu yarı yarıya kıyma kullanarak da yapabilir.  Bu fikri havuzda yüzmeyi bitirip jakuzide keyif yaparken birbirimize yemek tarifleri yaptığımız İtalyan ahpabım, ahçı Andrea verdi. 

Torino'lu Andrea'ya, üstünden yıllar geçince kafamda hayal meyal lezzetlendirip şekillendirdiğim tavuk ciğerli makarnayı sormuştum. 

Tajarin meselesi de oradan, onun başının altından çıktı zaten. 

Bir gün bana tajarin yoğuracağı sözünü verdi. 


tavuk ciğeri & bacon pate:  Bir orta boy soğan, tereyağı ve sızma karışımı az yağda kavrulur. 250 gram ciğer ve 150 gram bacon kavrulan soğanlara katılır, iki dakika sotelenir.  Defne yaprağı, kekik, karabiber, tuz ve biraz su ilavesiyle pişirilir.  Bir dilim bayat ekmek içi ile bııızzztlanırken rom veya whisky katılır.  Aynı tarif dana ciğeri ile de yapılabilir.

11 Comments:

  • ben sevenler grubundanim hemde yillarca ondan baska birsey yemeyen rahmetli kedimize pisirmemize ragmen, kotu kokardi hep. Salataya ilikken karistirip yemeyi seviyorum ben ama makarna sosu fikri harika adi da ilginc Tajarin bir kelimenin fransizca okunusu gibi:)

    By Blogger beste, at 14 Aralık 2010 15:13  

  • Ah canım kedicik. Benim Kimsecik rahmetlim ve Cancan'ım hiç sevmediler ciğeri. Veteriner de sakatat yedirme deyince de israr etmedim doğrusu.
    J harfi italyancayı bozuyor değil mi Beste ;) Alfabesinde bile yok. i lunga (uzun i) diyorlar ve yabancı kökenli kelimeler içinde kullanılıyor.
    Tajarin benim kulağıma da Fas'tan falan gibi çalınıyor sanki...

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Aralık 2010 18:16  

  • Kesinlikle denemek isterdim, ama kıyma ekleme tavsiyesine uyarak.
    Bence cezayirli bir isim, ya tutarsa:)

    By Anonymous Adsız, at 14 Aralık 2010 20:39  

  • Bi gün birlikte yapalım mı?

    By Blogger Çiğdem, at 14 Aralık 2010 23:53  

  • Dün didikledim Google'ı, Piemonte dışına taşan bir aidiyet bulamadım Gasilhane. Galiba bize öyle geliyor ;))
    ----------
    Hamur dahil mi Çiğdem'ciğim?

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Aralık 2010 08:14  

  • Onu da yaparız ya Oya' cım, tuz seramiği bile yapmamışken oturup çiğ börek, mantı açmayı becerdiğime göre yapa boza onu da beceririm rehberlik edersen :)

    By Blogger Çiğdem, at 15 Aralık 2010 09:45  

  • Ben tavuk ciğersiz halini alsam olmaz mı? Amaaaan bütün mutfak tavuk ciğeri kokmuştur şimdi, pencereleri aç Oya hatun!

    By Blogger Tijen, at 15 Aralık 2010 19:33  

  • Rehberlik ne kelime Çiğdem'ciğim, ben hamur işlerinde söz sahibi olamam ki :(
    ----------
    E adı üstünde mutfak işte Tizo'cuğum. Ottu moktu, ne kaynatırsan o kokacak tabii. İşkembeci kokusu da severim ben ;) Sana sadesinden veririz peki ama sosuma laf söyletmem, çok lezzetliydi.

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Aralık 2010 20:22  

  • Uzun süre aravermiştim blog alemine,yeniden hayata dönünce ilk sizi bulmaya çabaladım...Ama birtürlü linki dogru hatırlayamadım..Ve sonunda buldum...Hatırladığım gibi nezih,hoş ve beni mutlu eden bir blog:)Ben yemek yapmayı bıraktım ama sizi izlemeyi hala çok sevdigimi hatırşadım:)

    By Blogger Tinkerbell, at 17 Aralık 2010 15:58  

  • ah mia cara :)
    canım ciğerim manasına,
    yine yapmışsın yapacağını.
    iğrenmem bilakis severim böyle sakatat türü şeyleri ben :)
    öperim!

    By Blogger Margot, at 17 Aralık 2010 17:26  

  • Hoşgeldin, ne iyi ettin arayıp bulmakla, çok sevindim. Bu arada ahçı mı tuttun Nihan, yemek yapmak nasıl bırakılır kuzum?
    ----------
    C'è una linea sottile tra baciare e mangiare..., derler Margotto. Öpüşmekle yemek yemek arasında kıl payı var, demek olur yani! Ağzının tadına, gönlüne göre olmalı insanın bu işler. İkisini de keyifle yaparsan güzel ;))

    By Blogger Oya Kayacan, at 18 Aralık 2010 08:47  

Yorum Gönder

<< Home