Kedili Mutfaklar

Salı, Ağustos 30, 2005

Mutlu gittim, şen döndüm



İçim içime gülüyordu giderken, içim yüzüme vuruyordu. Yüzümde güller açıyordu. Sevdiklerime giderken böyle olurum. Güven Osma'ya gidiyordum, işte de halim böyleydi. Güven tanıyana deryalardır. Suskun sakin deryalar, dayanmış mutfak kıyılarına, dalgaları bir bu yana sahile bir o yana açığa vura vura.

Bıraktım peki edebiyatı, adam mutfaktan anlıyor
yani, mutfaktan. Chaine des Rotisseurs diyorlar hani, işte onlardan. Bizim buralarda az bulunurlardan.

Oturmalar, laflamalar, kahveden kahveye atlamalar. Hiç bitmeyen tükenmeyen hayallerden ve de tokat tokat gerçeklerden bahsetmekler. Varsa arkadan kovalayan otuz küsuratlı yıllar, olmazsa olmayan dedikodular, demeden bırakılmadıklar, deyip de pişman olmamaklar.

Sonra da bir sepet tutuşturulmuş elime işte böyle güzel. Taa Bolu'lardan gelmiş. Ahçı Muhittin getirmiş, kısmet bana olmuş. Bir de Karamürsel sepetiymiş ki; böğürtlenler yattı şekere, reçele ön adım, girdiler dolaba. Kaynama hali kısmetse yarın akşama. Fındıklar toprak kasede, el attıkça ağıza gelmeler, doyamıyor insan, kıtır da kıtır yemeler de yemeler. Kızılcıklar hafta sonu kaynayacak, bu sefer aklımda marmelatı var, yani çekirdeklerden ayrılıp posası ile bırakılma çabaları gösterilecek. Hayli meşakkat (!) çekilecek bir o kadar zevk-ü sâfa edilecek.

Ammaaa, sepet eve girdiğinde ne olmuş? İşte yanda resmen görüldüğü gibi, koklanmış iyice. Kanâat hasıl olmuş, ki onlara göre değil. Budur işte kedili evlerin, kedili mutfakların hali. Ne getirirsen koklatacaksın, koklamalılar. Tatmin olmalı, mutlu olmalılar.

4 Comments:

  • Merhaba Oya,
    konuyla ilgisiz, umarim yersiz degil;

    10 kucuk mutlulukla ilgili bir liste duzmek icin, "vakit bulunabilirse eger tabii" diye dusunerek, bu tarafa yonlendiriyorum.
    sevgiler,
    hera

    By Blogger hera, at 31 Ağustos 2005 11:42  

  • güven bey iyi mi oya?
    bak onu görmeyeli ne çok olmus!
    seninkileri de ne yapmali bilmem ki?
    merakli seyler ne olacak!

    By Blogger Tijen, at 31 Ağustos 2005 22:45  

  • Sen ne hatır gönül bilen bir kadınsındır Tijen'cim. Güven iyi, yazıda anlatmadığım durumları şunlar. Kaçamak maalesef kapandı. Yeri sapaydı, gece kapalıydı falan derken olmadı işte. Yazık oldu tabii. İki yıldır CNR'ın Gıda ile ilgili tüm işlerinin başında (restoran, bar, kafe ve fast food noktaları). İnanmıyacaksın ama, gönlünde Antalya'da Lara yolu üzerinde minik bir otel restoran yatıyor şimdilerde. Uygulamak istediği değişik fikirleri var, falan filan. 17 Eylül'de Antalya'da olacak, Chaine des Rotisseurs toplantısı için. Kimbilir, belki de buluşup fikir alışverişi yapmak nasip olur ikinize. O tarihte, sen oralarda mısın?

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Eylül 2005 09:28  

  • ne güzel sürpriz!
    merhaba güven bey!
    ah bedenimi bese bölüp bes ayri yerde olabilsem 17'sinde Antalya'da olurum ama hayir, 17'sinde Gaziantep lezzetleri tadiyor olacagim, yani bir aksilik olmaz ise..
    yani Antalyali mi oluyorsunuz? Oya'yi da alalim mi Antalya'ya?
    Gelsene Oya?? Bana sözün var zaten, geleceksin elin mahkum!
    Ben bir dönebilirsem Antalya'ya.. Gaziantep arkasi Mardin olabilirse (bir de Elazig çikti ama becerebilir miyim? zannetmiyorum, o eksik kalacak sankileyin)
    Neyse, size açik yollar, bol mutluluklar diliyorum Güven Bey! Bir de Oya'yi da sizi de görebilmeyi..
    Tijen

    By Blogger Tijen, at 1 Eylül 2005 20:53  

Yorum Gönder

<< Home