Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Ocak 14, 2006

Güvercinim, güzelim...


Çok severlerdi. Üstüme titrerlerdi. Kocaman bir kapalı balkonda yaşıyorduk, ben ve diğer arkadaşlarım. Her sabah, yemekten hemen sonra penceremizi açıp salıyorlardı bizi. Taklalar uçuşlar kıyamet, gösteri yapardık. Nasıl da keyifle izlerlerdi. Sonra yuvaya dönüş başlardı. Sevilir okşanırdık. O gün evimize giremedik. Her denememizde çabalarımız boşa çıkıyordu, cama çarpıp hırpalanıyorduk.

Üç gündür yuvamızın penceresi kapalı. Ben ve arkadaşlarım dışarı atılmış durumdayız.

Annoya denilen kadının cumbası üzerinde her kuş kardeşimize yemek verildiğini, orada kuşların halâ sevildiğini gördük. Pıtır dediği ve aynen bana benzettiği bir güvercini de varmış Annoya’nın bir zamanlar, hani Kuzguncuk’da yaşarken.

Şimdi onun cumba üstü damında dolaşıyorum arkadaşlarımla. Yemeğimizi de orada yiyoruz. Gece olunca çok korkuyorum ama. Böyle evsiz barksız... Böyle tüneksiz...

Ben, biz, artık evi olmayan evcil güvercinleriz.

http://www.taklaciguvercin.com/ ‘dan kısa bir alıntı:

Güvercinlerine ve insan sağlığına değer veren her yetiştiricimiz bugün kuş uçurmayı durdurmuş durumdadır. Zaten güvercin ırklarımızın uçuş için yetiştirilen kısmının yanı sıra önemli bir bölümü de form için, yani görünüş güzelliği için yetiştirilmekte ve hiç uçurulmamaktadır. Dolayısıyla, kapalı salmalarda yabani kuşlarla bağlantısı olmaksızın yetiştirilen güvercinlerin toplanıp öldürülmesinin hastalığın yayılması açısından mutlak bir önlem olmadığı kanısındayız. Bu şartlarda yetiştirilen evcil güvercinlerin toplanıp öldürülmesi yerine, salmanın hastalık taşıyıp taşımadığına bakılarak gerekli önlemlerin alınmasının daha yerinde olacağını düşünüyoruz.


(Annoya'nın karşı damında günün her aydınlık saatinde yemek verilmesini bekleyen martı, kumru, güvercin, serçe, sığırcık...)

6 Comments:

  • Çok üzgünüz Annoyam. Günlerdir televizyon izleyemiyorum, aralarda gözüme ilişen görüntüler bile yetiyor içimin parçalanmasına. Tavuklar, ördekler, bir de üzerine kurban. Biz tavuklarımızın dışarısıyla ilişkisini tamamı ile kestik, bir yakınımız güvercinlerini uçmaya salmıyor ama korkuyoruz, birgün sağlıklı hayvanları da tamamı ile yok ederlerse diye. Ve düşünmeden edemiyorum, gerçekten tek çare bu mu? Yoksa bu da çoktan planlanmış bir oyunun parçası mı?

    By Blogger Doruk, at 15 Ocak 2006 13:05  

  • Burcu'cuğum yoksa sende mi? Kısa vadede biraz hırpalansa bile, tavukçuluk sektörüne tam gaz vermek için mi plânlandı acaba herşey? Küçük üreticiyi sıfırlamak, AB'ne kuyruk sallamak mı plânın gerçek yüzü? Komplo teorisyeni / terörisyeni mi oluyoruz yoksa bir alay abukluğun manyaklığın içinde yaşaya yaşaya? Tavuklarınıza iyi bakın.

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Ocak 2006 13:28  

  • Oya hanım..ne yazıkki muhabbet kuşlarını bile dışarı bıraktılar papağanlarda pet shoplara gönderildi..

    By Blogger Sedencik, at 16 Ocak 2006 13:11  

  • Eh yani, 'çüş' derler sevgili Seden. Evinde baktığı muhabbet kuşuna güvenemeyenin kendine olan güveni nedir acaba? Zavallı insanlar ve tabii ki o insanların eline düşen garip hayvancıklar.

    By Blogger Oya Kayacan, at 16 Ocak 2006 19:57  

  • Bravo Oya'cığım; bütün teorilere ''komple'' katılıyorum! Herşey insanın suçu ama bunu yüklenmek sıkıyor biraz, yükleyecek kanatlar varken! Büyük olacak intikam, büyük... Sevgimle...

    By Blogger Handan Demiralp, at 17 Ocak 2006 23:51  

  • hehe güvercin uzun süre besledim fazlasıyla bagımlı olmustum kopmak kolay olmadı.oturdugum ev uygun olsa şimdide beslerım.

    By Anonymous Adsız, at 8 Mart 2008 06:45  

Yorum Gönder

<< Home