Kedili Mutfaklar

Pazar, Şubat 19, 2006

Oh Melissa...

Annoya'm canım bana oğul otu getirmiş. Bayılırım. Annoya Oh Melissa şarkısını oo oğluşum ooo oğluşum şeklinde söyler, ben kemirir dururum bu oğluş otunun güzelim yapraklarını. Ne de olsa ben bu evin yegâne oğluyum.


Annoya balıklı yemeklerde de kullanıyor bazı bu otu. Ben o balıkların hep tadına baktığım için mi alıştım nedir bu şifalı otlara? Geçenlerde koca defne yaprağını yedim mesela, severek. Görenlerin gözleri büyüdü.

Kovan otu ve limon nanesi de denilen melisanın demleyerek çayını da yapıyoruz. Çok da faydalı diyorlar. Biz kediler zaten faydalı otları seçmeyi pek biliriz. Oğulotu, uykusuzluğa, baş ağrısı / dönmesi, kulak çınlaması, hafıza zayıflığı ve de asabi hallere falan pek iyi gelirmiş. Annoya diyor ki, "Ye Cancan ye, yetti artık senin psikopatlıkların..." Yabancı sevmem, hemen kaçar yedi kat yerin dibine girerim ya, ondan laf dokunduruyor.

O da yesin, bunak n'olucak. Dönüp duruyordu geçenlerde orta yerde Şemşi'ye, "şey nerede yahu, şey yahu şey...," diye söylene söylene. Ney yaa, neee? Müneccim miyiz, nereden bileceğiz şeyin ne olduğunu? Sebze soyucu aleti diyormuş meğer. Yine de bilmiyoruz adını işte. Ne derler ona? Melisa çayı içsek bilir miyiz?




Gördünüz işte, kemirdiğim yapraklar ortada. Şimdi gelsin bakalım yabancılar.

Görecekleri de var.

1 Comments:

Yorum Gönder

<< Home