Kedili Mutfaklar

Salı, Mayıs 30, 2006

Zor günlerin kolay yemekleri

Kocaman Balıkçılık bana inanılmaz güzellikler etti vallahi şu zavallı hallerimde. Ev dandini, mutfak mutfaklıktan çıkmış yarı açık cezaevi gibi ama lezzetçilikte yine üstüme yok.

Özel kutusundan çıkartıp, özel fikirlerimce turşusunu kurduğum bir kısım hamsi enfes oldu. Bol limon, taze kekik, pul biber, sarmısak ve sızma kullanmıştım. Meze gibi, salatalarda, her bir yerde canım her bir yerde yiyoruz.

İşte şimdi de Barilla'nın bavette türüne yakıştırdım hamsilerimi. Dün akşam kolayından bir makarna çekerken canım bu tabak çıktı ortaya. Sızma ve tuzlu suda haşlanan makarnamın suyunu süzmeden aldım tabağa, bol dereotu doğradım, Tabasco ile acılaştırdım.. Limonlu hamsimin sosuyla karıştırıp hamsileri de aldım üzerine. Kırmızı biberler Kybele'nin yağda biberi.

Haftada bir makarna günü yapmalı, mutlaka yapmalı.

Ev hamsisiz kalmamalı. Kocaman Balıkçılık'a kocaman kocaman teşekkürler göndermeli.


Mutfağın kolayı deyince, dürüm de girmeli devreye. Benim kullandığım Lavalia İrem markalı dürüm ekmeği. Elimde yuvarlak dürümün boyunda bir tava. İçinde önce pastırma, derken domates parçaları ve maydanoz çevriliyor. İstenen kadar adet yumurta kırılıyor. Yumurtaların pişmesine yakın tepesine bir dürüm kapatılıyor.

O dürüm ısınırken ters çevirip bir tabağa alın. Sonra da dürüm tavanın altına gelecek şekilde yine tavaya girsin tabaktaki. Çok açsanız veya iki kişilik yaparsanız duble dürümlü olabilir. O zaman tavadaki altı dürümlü malzemenin üzerine bir dürüm ekmeği daha kapatın. O da ısınsın.

Sarın bir güzel.

Yiyin iki güzel...

Bilmiyorum ki, makarnacı mı dürümcü mü, neci açsam neci?

12 Comments:

  • İkisinden de aç, birini ben işletiyim (makarnaya elim daha yatkın) birini sen al. Yanyana iki tükan bulalım senle. Kediler gezsin ortalıkta, arada dedikodu yapalım. Ay Oya bugün bi müşteri geldi, kattiyen inanmazsın diyim ben sana. Demeee?? de sen de. Nasıl?

    By Blogger Margot, at 30 Mayıs 2006 15:43  

  • e hadi siz açın tükkanları ben de önce müşteri sonra çırak olarak sızayım içeri ,yiyelim,içelim,pişirelim,hayat daha güzelleşsin,bu nasıl ?

    By Blogger Nes london-ist, at 30 Mayıs 2006 18:50  

  • Çok hainsin yin e çıkardın hamsileri, beni de yamak olarak yanına alırmısın?

    By Blogger kuzine, at 30 Mayıs 2006 23:04  

  • Neci acarsan ac Oya'cigim, senin elinden olunca hepsi guzel olur bence.. Ben de musteri olur gelirim, Istanbul'a geldikce:)

    By Blogger Hanife, at 30 Mayıs 2006 23:10  

  • Bak Margoot, sana makarnacı tükanı açiim de günde (belki) tek müşteriyle ele güne rezil mi oliiim? İkisini de ben işletiim, sen kedilerle birlikte dolaş ortalıkta, gelen gidenle kafadan yazzz, yanında şarap üstü ve ayaküstü bol dedikodu between us.

    Sen de Margot'nun yanında tükanlar arası dolaş bakalım önce Neslihan. Yamaklar artıyooo, bak kuzen de geliyomuş. Ama kuzen hamsileri silip süpürür valla, şimdiden ağzının suyu akıyor. İşimiz var, bir yandan kuzen, bir yanda kedi familyalarımız.

    Sen de arada geldikçe başımızın tacı olursun Hanife'cim. Sana yemek beğendirmek zor ama.

    Yok mudur başka hayallerimize katılan, tükanları şurda burda açalım, akşamları ince saz da geçelim falan diyen?

    By Blogger Oya Kayacan, at 31 Mayıs 2006 08:59  

  • Bana Italya'dan niye donuyosun diye kizmistin ya sen, hakli misin ne acaba? Bir sure gormek bile istemiyorum diye dusundugum makarnayi birden nasil canim istedi hamsilisini gorunce! Ben nerden bulurum simdi Italya'daki gibi makarnayi!

    By Blogger daphnevega, at 31 Mayıs 2006 11:50  

  • Ben de yamak yamak olmaya hazırım.Müşteri beklemeye gerek de yok ayrıca.Biz yeteriz tüketmeye....

    By Blogger munevver, at 31 Mayıs 2006 14:28  

  • Oyaciim, iki dukkanin da hayirli olsun :) Simdiii, bu kullandigin hamsileri nerede bulabiliriz acep? Erik Turkiye'ye gidecek bu yakinlarda, gelirken getirebilir mi diye dusunmekteyim. Hamsisizlikten siyirmak uzereyim de burada...

    By Blogger YesilErik, at 31 Mayıs 2006 16:59  

  • Ma che tristezza, sen bir sene Trieste de otur da makarna pişireme şöyle keyfine göre! Anlatıyorum işte, yapsanaaa. Hem sahi neden döndün Ayşe'ciğim? Pazzesco... Roma'ya yerleşseydin ya.

    Peki Münevver seni de işe aldık. Yamağın yamağı ne iş yapar ki?

    Yeşilerik, www.kocamanfish.com.tr 'den bir bak istersen. E-maillerinden filan öğrenebilirsin herhalde. Ben sadece Metro'da satıldığını biliyorum. Çok değişik çeşitleri de varmış. İnan ki taze hamsiyi aratmadı bunlar bana. Üstelik mis gibi ayıklanmış etmiş... Kutusu sıkı kapaklı, yola çıkabilir sanırım.

    By Blogger Oya Kayacan, at 31 Mayıs 2006 17:45  

  • Senin eline her şey yakışır.Büyük marketlerde satılan dondurulmuş hamsilerden hiç kullandın mı?

    By Blogger İpek Kuscu, at 1 Haziran 2006 01:33  

  • http://kedilimutfaklar.blogspot.com/2006/04/hani-nerde-verdiim-szler.html

    Sevgili Çilek, "Hani nerde verdiğim sözler?" diye 18 Nisan'da yazmışım buz hamsileri. Marines marka bulmuştum. Paketi açtığımda kokusu biraz ağır gelmişti ama yaptığım fırın usulünde o kadar lezzetli olmuştu ki. Bir gir bak, seveceksin.

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Haziran 2006 09:56  

  • benim makarna günümde deniz mahsüllü spagetti ve bir kadeh dlc öküzgözü oluyor her zaman. hamsili baveti hemen denemeliyim o halde !

    şu harika dürümün için de birşey diyemiyorum, 3 öğün yerim ben bunu :)

    By Blogger huysuz, at 1 Haziran 2006 10:29  

Yorum Gönder

<< Home