Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Temmuz 29, 2006

Naneli laymonata


Demiş miydim? Takarım. Taktığım üzerine kurarım. Uykuma sokarım. Bir nevi istiareye yatmaca, uyandığımda iş bitmiştir zaten.

Bu yılın yakın geçmiş takıntıları içinde nane birinci. Nane yeşillerine bayılıyorum. Nanenin yeşili değil, yeşilleri olduğunu da bu yılın bu takıntısı ile öğrendim. Hem de üstelik yeşiline göre değişik tat aldıklarını; arvensis, piperita, aquatica, spinata diye adlandırıldıkları.

Bizi ilgilendiren, mutfaklarımızda kullandığımız mentha piperita, ki o da kendi içinde dörde bölünüyor ve de işte beni de tam orası deli ediyor.

Yaprakları açık veya koyu, kalın – ince, tüylü – tüysüz, uzun – güdük, acı – tatlı, parlak – mat... Sallıyorum azıcık ama mutfak penceremin önünde şu anda salladığım çeşitlerden üç tanesi mevcut!

----------

Şimdi hafıza kayıtlarımı açıp içine bakıyorum da, tek değilim galiba nanenin deli ettiği; lütfen hatırlayınız, geçtiğimiz yıllarda şarkıcı seçmece programlarından birine çıkan / çıkarılan bir garip adamı. Ajdar Anık ve veciz şarkısı Nane’yi...

Nane nane nane nan na na nane, nane nane nane nan na na nane, nane şekeri, bu ne bahane, şahaneyim ben bundan sana ne...

Bravo adama dedim yani, kimi ne kadar gördümse unutmuşum gitmiş. Aklımda kalan bir tek o deli ve şarkısı Nane...

----------

Esas duruma geçeceksek eğer, benim Çarşamba günü akşam üzeri yaptığım Selimiye Pazarı ziyaretine doğru gerilememiz gerekiyor. Yeşillikçilere karşı sandalye atıp oturmadığım kaldı vallahi. Öylesine döktürüyordu kendilerini yeşillik tezgahları, bak yeşil yeşil.

Nanelerim iki demet ama demeti nah böyle kalın demet. O gece yattılar dolapta maalesef, yorgunluğuma verin ve de karnımın açlığına. Sabahına erken uyanıldı ve hemen kalkıldı tabii, akılda naneli laymonata ile birlikte.



Yıkanan ve salata kurutucusu ile kurutulan nane yapraklarımı dört tane lime / laym ile iyice bızzztladım. Laymların sadece iki burnundaki fazlalıkları aldım, kabuklu kullanılıyor yani. Bol şeker attım içine, iyice tatlı olacak gibi. Tekrar bızzzzzzt ve sonra da buzluğa doldurup dondurucuya yerleştirdim.


(Bu haliyle o kadar lezzetli ki, içinde kalanı karıştırıcıya kafamı sokarak yemeye çalıştım. Olmadı parmak sıyırması metodumu kullandım.)

Akşam eve döndüğümde ilk iş naneli laymonatamı hazırlamak oldu.


(Bir küp naneli laymonata buzunu bir koca bardak soğuk suya atarak çözülmesini bekleyin. Süzerek veya benim gibi içinde bir çalkalama çubuğu bırakarak karıştıra karıştıra süzmeden için.)

Bayıldım, bayılacaksınız...

8 Comments:

  • Ah kabuklariyla mi? Balkonumdaki nanelerim buyur buyumez deneyecegim :)

    By Blogger ycurl, at 29 Temmuz 2006 19:21  

  • Laymonata ne harika bir isim bunun icin!!! Hele de buz seklinde saklanmasina bittim. Lim dolapta, nane bahcede duruyor. Bizim nanenin hangi kategoriye girdigini saptayamadim ama tarif kesin denenecek. Eline saglik Oyacim.

    By Blogger YesilErik, at 30 Temmuz 2006 00:25  

  • Curly'ciğim, yetmez o balkonda büyüyen naneler. Umarım demetle satılıyordur sizin oralarda veya balkondakilerle tek seferlik yaparsın. Benim çokça yapıp dondurmaktaki amacım buz küplerini yeri geldiğinde kullanmaktı.

    Yeşilerik daha şanslısın sanki, bu nane denen bitki yayıldıkça yayılır bahçe oldu mu köklerini yayabileceği. Şekerini fazlaca koymayı unutma.

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Temmuz 2006 00:44  

  • Gulmekten bir hal oldum Oya. O adam ne komikti, ne guldurmustu bizi o zamanlar.
    Ben de naneyi limonatalarda cok seviyorum, hele biim meshur murverde harika oluyor.
    Ben bu tarifi deneyecegim.

    By Blogger Hanife, at 30 Temmuz 2006 22:41  

  • cok lezzetli ve ferahlatici gorundu birden.
    yap(a)mayacagim biliyorum ama izlemesi de guzeldi.
    imza: cigercinin onundeki ;)

    By Blogger sumuklubocek, at 31 Temmuz 2006 05:33  

  • Demek mürvere de nane haa, peki Hanife'ciğim...

    Kıyamam sana Sümüklüböcek, öyle ciğerci kapılarında filan... Sık bir lime, bir kaç tane de nane yaprağı at içine, al sana laymonata işte. Ne bakıyorsun bizim böyle alengirli işlerle uğraştığımıza...

    By Blogger Oya Kayacan, at 31 Temmuz 2006 15:15  

  • Deneyeceğim, nasıl bir şey olacak çözemiyorum ama mutlaka deneyeceğim :)

    By Blogger Aslı Cin, at 31 Temmuz 2006 16:01  

  • Oyacim evet, bizimki de saksida ikamet ediyor o yuzden :)

    By Blogger YesilErik, at 31 Temmuz 2006 17:50  

Yorum Gönder

<< Home