Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Kasım 04, 2006

Kız almaya gittik...

(O bu tepsiye ait değildi. Fotoğraflanmak için kondu, uğurunu bıraktı ve uçtu gitti.)

Ah neydi o dün? Mevsim normallerinin üstündeki soğuğunu salmıştı kış sokaklara, karla karışık yağmur yağdırıyordu... Trafik çilesi ya, çileeeeeeeee çile bülbülüm allaaaah...

...Allah'ın rızası, peygamberin kavliyle efendim, almaya geldik kızınız Nurcihan'ı. Uzunca bir söylev önce eniştem İnal'dan, ailemizin tanıtım propagandası olarak. Kız tarafı da aşağı kalmaz anlatır tabii kendini hal böyleyse, sonra da verir istediğimizi. Derken annem Selma kalkar yerinden, ailenin en büyüğü olarak, yüzükleri parmaklara yerleştirir. Yeğenim Aycan ve gelinimiz Nurcihan, sulanmaktan kırmızılamış gözleriyle henüz yüzüklenmiş parmaklarına bakarlar bir süre.


Derken çikolata yerleşim dizaynı bana ait olan isteme çikolatamız gelir ikrama. Birinci derecelere düşen takı işleri gizli kapaklı ifa edilir. Pasta el üstünde el şeklinde kesilir.

Velhasıl kızı almaya gittik. Verdiler. Hazır vermişlerken nişanı da taktık.

Karla karışık yağmur yine dönüşte.

Dün böyle böyle işte.

9 Comments:

Yorum Gönder

<< Home