Kedili Mutfaklar

Pazar, Kasım 12, 2006

Lor tatlısı


Kuru kayısı, ceviz ve fındık bıçakla dilimlenecek. Tuzsuz lor peyniri ile karıştırılıp salam misali uzunca yuvarlayarak streçe sarılacak. Sarılırken de iyice haşhaşa bulanacak. Sonra üç beş saat veya günlerce bekletin buzdolabında.

Ortasına bir adet kayısı reçeli oturtulan tabağa dilimleyerek yerleştirin lorlu karışımı. Üzerine biraz da suyundan kayısı reçelinin. Nane yapraklarının hem kendi hem de tadı yakışıyor bu tatlıya. Vazgeçilmezimiz olan fındık üstüne üstüne dökülsün ikram tabaklarının ya da kendinize ettiğiniz ikramın. Olmadı ceviz. Sahi fındık dedik dedik cevizin pabucu dama mı atıldı? A ah, ceviz kırmaya da devam lütfen.

On dakikada hallederek üzerinizden tatlı yükünü kaldıran bu nefaseti lütfen müthiş bir iş başarmış gibi ikram edin dostlarınıza.

Delicatesse canım.

posted by Oya Kayacan at Pazar, Kasım 12, 2006

12 Comments:

  • Uzun süredir gelemedim kapına... Bugünlerde pek efkârlıyım hocam! Ben de daldım önce mercimek çorbasına... Ardından lüferini rakıyla bi güzel dipledim... Eee üstüne tatlı gerek di mi? Helva pek iyi giderdi ama lorlu tatlıya da hayır demem... ellerine sağlık... Güzel gitti...

    By Blogger Şirin, at 12 Kasım 2006 12:00  

  • ceviz deyince...
    annem gecen gun haslanmis bruksel lahanalari icin yaptigi teratore (bilmeyenler icin terator: zeytin yagi, sarimsak, limon ve tuz karisimi. ozellikle haslanmis brokoli, borulce, turp otu, bruksel lahanasi vs vs gibi sebzelere lezzet verir), bizim evde curumeyi bekleyen ama henuz curumemis cevizleri, iyice kucultulmus bir halde, ekledi. Acayip guzel bir lezzet oldu; tavsiye olunur!

    By Blogger sumuklubocek, at 12 Kasım 2006 15:51  

  • Sevgili Oya, bloğunu ilk postandan başlayıp, bugüne kadar dört gün/gece içinde tamamiyle okudum ve çok keyif aldım. Ayrıca, zaman zaman beni gülümsettin ve anılarımı depreştirdin, kimini de paylaştım zaten seninle. Bazen de içimi sızlattın acımsı olaylarla.
    Kimi kimi de sıcacık duygular yaşattın, hani şu balıkçı oğul gibi olanlarla.

    Çok güzel vakit geçirdim. Emeğine sağlık.

    Bloğunu sık kullanılanlar listeme ekledim ve artık yeni eklediklerini de takip edeceğim.

    Bir kez daha kutluyorum bu içten, sıcacık, insan paylaşımların için.

    By Blogger Birsen Şahin, at 12 Kasım 2006 18:13  

  • Şirin'ciğim efkar dağıtıcı ne bulsak sana. Bugün sinemaya gitsen mesela. A Good Year, keyifli çıkarsın. İki balık, bir kadeh rakı akşama benden. Hadi yine iyisin...
    ----------
    Canım Sümüklü, tarifin gerçek tarator değil. Tarator aslında midye kızartması yanında servis edilen sos hani... Bayat ekmekle yapılır, ceviz sarmısak ve zeytinyağ kullanılır orası doğru. Annen sebzeler için güzel bir sos yapmış ama.
    ----------
    Sevgili Birsen, önce Prenses ile birlikte Kumpanya Kimsecik'e hoş geldiniz. Benim fazla titiz olmamdan dolayı zaman alacak Kumpanyamızı faaliyete geçirmek. Yakında hareketleneceğimizi umuyorum.
    Harikasın vallahi, kitap okur gibi blogumu okuman çok şeker. Böyle diyenler çıkınca, bütün yazıları diz arka arkaya bir kitap olsun demiyor değilim hani kendi kendime...

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Kasım 2006 08:29  

  • Oya haberlerde seyretmişsindir belki Fiskobirliğin deposu yanmış bir mevsimin ürünü kömür olmuş.bir karadenizli olarak çok üzüldüm,biriyle paylaşmak istedim..

    By Blogger Nenoni, at 13 Kasım 2006 08:58  

  • Nenoni, ne çıkacak bakalım arkasından? Yoksa çıkmayacak mı? Çok üzücü çoook. Bir tanecik fındığa verdiğim değeri düşününce... İçim yandı içim.

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Kasım 2006 09:01  

  • Bir yorumun içine hem taratorun gerçek tarifini, hem kimsecik kumpanyasını, hem blogunun kitap haline gelebilme olasılığının ilk ışığını, fındıklarımızın başına gelen acı olayı ve dahi rakı-balık daveti ve sinema önerisini de bulmak ancak ve ancak Annoya'da olabilir! Bu zenginlik beni mest ediyor; içinde acılar olsa da....

    By Blogger Şirin, at 13 Kasım 2006 09:34  

  • ceviz ya. Unutturmayın cevizciğimi de kıskanır sonra.:)

    By Blogger birisinin yeri, at 14 Kasım 2006 07:01  

  • Oya Hanım,
    Uzunca suredir yoktum buradalarda...İş için okyanus otelerindeydim yine. Ancak taa oralardan bile okumadan duramadım sizi- bana ev sıcaklıgını yasatiyor yazilariniz-. Yaraticiliğiniz coşmuş yine. Hayran hayran kaldım ekranın başında. Cok ozlemişim sizi.

    By Blogger Ozge, at 14 Kasım 2006 10:41  

  • Şımardım yine Şirin, sana şirinlikler yapıyorum buradan...
    ----------
    Daha kıracağımız çok ceviz var sevgili Baver, dur bakalım.
    ----------
    Hoşgeldin Özge'ciğim. Sana, taa uzaklara sıcak keyifler ulaştırabiliyorsam ne mutlu.
    ----------
    Ceviz, o kadar pahalı bir lezzet, hiç unutulur mu bir torbada Pırtık? Hiç bir şey yapmadın, bal dök ye. Verdiğim akıllarla herkesi kendime benzetme eğilimi içinde olduğum anlaşılıyor değil mi? Kalça göbek vesaire...

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Kasım 2006 13:53  

  • Tatlını çok beyendim Oya.Zaten senin yaratıcılığına hayranım.Sayende(fındık projesi ) her şeyi fındıklı denemeye başladım Patates etkinliği için yaptığım yemekle ilgili sana teşekkür ederim.Seni de Zinnuru da uğraştırmışım.
    Sevgiyle,nanelimon.

    By Blogger munevver, at 15 Kasım 2006 12:39  

  • 1 Nisan 2006'da yazdığım "Lordan ne mi Anlarım?" yazımı okumuş muydun Münevver. Bu lor dayanıklı bir peynir değil ama evde bulunduğunda çok işe yarıyor doğrusu... Patates + fındık, bir taşla iki kuş oldu, ben teşekkür ederim.

    By Blogger Oya Kayacan, at 16 Kasım 2006 15:11  

Yorum Gönder

<< Home