Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Ağustos 11, 2007

Şamfıstıklı pilav + karayemiş hoşafı

Hoşafın da eşref saati geldi Ezine peynirinden sonra.* Karayemiş / taflan vesile oldu. Çok şekerli olmamak kaydıyla, "Haydi yapalım bakalım," dedim. Şöyle ikiyüzelli grama beş altı kaşık şeker, az su...

Derken, "Eee şimdi bunun yanı güzel bir pilav istemez mi?" diye sordum kendime. Bilemedi. Pilavı hoşaf eşliğinde hiç yememiş olduğundan bilemedi.

"Bari değişik bir pilav olsun," dedi sonra, "şöyle şöyle yapsak meselaaaa..."

Sıcak suda ıslatılmış baldo, bire 1.25 su + tavuk suyu, az tereyağ, az tarçın ve toz şeker, tuz... Hepsi birden pişip göz göz olunca, içine bolca şamfıstık; irili ufaklı çekilmiş olsun, dile dişe gelsin. Kapat altını demlensin.

Yemeye hazırlanırken üzerine yine şamfıstık serp... Al eline bir de tatlı kaşığı, bir pilava bir hoşafa bata çıka...

Tabaklarım en az yetmiş yıllık altın yaldızlı ve kesmeli tatlı tabakları. Eniştem İnal'ın annesi Berşan Teyze'nin mutfağından, belki de büfesinden. Değerli mutfak eşyaları eskiden salonlardaki büfelere istiflenirdi ya.

Bizim ailede sürer bu adet, ben hariç.




* http://kedilimutfaklar.blogspot.com/2007/07/ezine-peyniri-krfez-szmas-bamn-keli.html

6 Comments:

Yorum Gönder

<< Home