Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Mart 07, 2009

Bahar vurgunu

İçimiz dışımız bahar oldu. Sevgili Çiğdem, Edremit'in dağ bayır otlarını kapımıza göndermiş yine. İçeri bahar gibi buyurup giriyorlar. Bahar bahar kuruluyorlar mutfağımıza. Yemekler pişiyor bahar kokulu. Rakılar koyuluyor bahara karşı. Ancak bu kadar olur bir evde baharla yatıp kalkmak. Dışarda şakırdayan yağmur ne beis, iki gün önce bahar güneşi vardı işte. Bugün sayılmaz. Haydi sayın peki, bu da bahar yağmurudur işte o kadar.


Akşamına bir koca tabak dolusu yeşillik çıkageliyor önce ortaya, bahara dair. Cancan yine iş başında. Bu oğlan otobur, ben n'aapiiim? Derken kızarmış köy ekmeği ve de yanında bir kase sızmaların sızmasının Tuscan Bread Dipping Mix'le karışmış hali.

Rakımız Tekirdağ yeşili, bardaklar buzdan çıkma, öyle esmiş akıla.

Bu antre faslı işin.
Bir de ana yemeğim var, omletsi. Bir demet ısırgan yıkanıp temizlenmiş haliyle giriyor tavaya. Azıcık sızmada sündürüyoruz, tepesi kapalı, altı az açık. Sonrasında bir avuç dolusu ceviz dövülmüş... Parmesan incecikten dilimlenmiş, sebze soyacağı ile çünkü o anda elime o geçmiş. Kıyasıya acı küçücük bir süs biberi de kırılıp atılmış üzerine. Bir parmak su katıp sıkıca kapatıyoruz yine on dakikalığına, suyunu çekiyor. Isırganın sert sapları yumuşuyor, cevizler de, parmesan derseniz erimiş.

Şimdi iki yumurta çırpıyorum. Tavadaki ısırganlı karışımı kenarlardan ortaya doğru sıkıştırıyorum. Yumurtayı yavaşça kenarlara yuvarlayarak döküyorum.



En son yediğim en güzel omleti yine mutlaka kendim yapmışımdır da..,

... bu aştı gitti.

Vurgun yemiş gibiyim..

Bahar da başımıza vursun inşallah.

22 Comments:

  • Nefiss,

    Omlete bayıldım. (Cancan'a ayrı:) Ben bir koşu mutfağa gideyim. Isırgan mı demiştin?

    Sevgiler..

    By Blogger Kedila ve Meşe, at 7 Mart 2009 15:34  

  • bu otlari gordukce bir EGEli olarak icim gidiyor .Ispanak deyil,sogan deyil.maydonuz deyil dere otu deyil OT ISTE dagin otunu olmadigi yerde yetistiremiyorsunuzki .Yerimede yiyin cok sevmeme ragmen 7 yildir hasretim .. ben koyumden ayrilali 7 yil oldu koyumun otlari gozumde ziyafet oldu

    tesekkurler paylasiminiz icin

    By Blogger lezzet sefasi, at 7 Mart 2009 17:51  

  • Afiyet... şeker... keyif... sağlık olsun :)

    Sağlığına Oya' cım...

    By Blogger Çiğdem, at 7 Mart 2009 18:31  

  • mutfağa girdim, ıspanak kökü çorbasıyla çıktım:

    Sevgiler..

    By Blogger Kedila ve Meşe, at 7 Mart 2009 18:47  

  • Dün okudum yazıyı.Omlet'im kabardı.
    Pazar kahvaltısına dahil ettim. Otsuz oldu ama olsun..

    Sevgiler

    By Blogger Ece, at 8 Mart 2009 11:37  

  • Kedila'ya 1/ Isırgan demiştim.
    Kedila'ya 2/ Ispanak kökü çorbası mı dedin?
    ----------
    Peki Lezzet Sefası, yerine de yerim ama merak ettim, çölde mi oturuyorsun `~}
    ----------
    Keyfe keder, kedere keyif Çiğdem'ciğim. Yaşamak bu galiba.

    By Blogger Oya Kayacan, at 8 Mart 2009 11:41  

  • Pazar şerifler hayrolsun Ece'ciğim! Omletsiz Pazar olmaz ki ama, değil mi?

    By Blogger Oya Kayacan, at 8 Mart 2009 12:10  

  • Dertlerimiz kum tanesi kadar küçük, sevinçlerimiz nisan yağmuru kadar bol olsun. Bu mübarek geceniz sevapla dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.

    kadınlar gününde kutlu olsun...

    By Blogger GELİNCİK MUTFAK, at 8 Mart 2009 18:58  

  • ben de bugün pazardan,
    bir sürü ot aldım...
    ısırgan da var ...
    börek yapayım demiştim ama,
    anlaşıldı omlet olacak,
    Annoyam..

    By Blogger carpediem, at 8 Mart 2009 20:54  

  • Orada olmak istedim, Cancanı kucağıma alıp, omletten bir çatal, rakıdan bir yudum..
    Canım çekti...
    Sevgiler...

    By Blogger geçkalmadımki, at 8 Mart 2009 22:16  

  • NASIL CANIM ÇEKTİ BİLSEN...
    KEYİFLİ BAHARLAR

    By Blogger Hülya, at 8 Mart 2009 22:42  

  • Afiyet şeker olsun:)

    Yakındır, ben de giderim artık oralara o güzelim otları yemeğe. Ama önce bir fıtık operasyonu geçireceğim Oyacan ve Cancan. (Prenses farkında bir terslik olduğunun ve pek sessiz bu aralar)Kendimi iyi hisseder etmez de, doooooğru Burhaniye/Pelitköy ve o mis gibi otlar ve Kazdağları. Oooooh... Kıskandım galiba.

    Oyacığım, bir de o yörenin bizden farklı bir mantarı var, pazarda köylü kadınlar satıyor. Onu önce haşlıyorsun, sonra da unlayarak kızartıyorsun. Muhteşem bir lezzet. İstersen üzerine sarımsaklı yoğurt ilave et. Aklında bulunsun.

    By Blogger Birsen Şahin, at 9 Mart 2009 02:49  

  • Selam iyibir hafta diliyorum.
    Colde deyilim cok sukur :)
    Disndan yasamayani icinden yasayanin bildigi cook zak bir yerde yasiyorum.U.S.A deyim
    ispanagin, marulun paketlendiyi.Domatesin biberin tane ile satildigi yer.Yanlis anlasilmasin cok abartmis olmuyayim. yasadigim yeride kotulemek deyil maksadim.Ot yok, ben'ki ebegomeciyle,radikayla egenin tum yesilikleriyle buyudum, civil civil pazarlari olan sirin Izmirde yasadim senelerce.Sizin resimelrdeki otlari gorunce ozlemim kabardi biraz.Sizn sofraalriniz bana solen gorunumunde :))afiyet olsun, yarasin

    By Blogger lezzet sefasi, at 9 Mart 2009 03:16  

  • Bir sürü dilek, benim omlet arada kaynamış! Teşekkür ederim Gelincik Mutfak.
    ----------
    Dilara'cığım, otlu börekler muhteşem oluyor. Ben de karışık otlu yapmak istiyorum. Malûm bol bulunca...
    ----------
    Ne sevinirdik biz de. Cancan zaten bir bıyık mesafesinde takip etti bu omleti yememi.
    ----------
    Hepimize Hülya, her halimizle yenilenmenin zamanı geldi yine.
    ----------
    Geçmiş olsun Birsen. Biliyorum en büyük sıkıntı Prenses'e düşecek. Çok özlüyor keratalar çook. Sen kolayca atlatıp, anlattığın keyifli günlere kavuş çabucak inşallah. Geçenler unutuluyor.
    ----------
    Dağına taşına kurban olduğum vatanım. Ben aynı doğa şartlarında olmayan yerlerde yaşayamıyorum zaten. Tercihim hep, hem hava su ot filan sefalarımın karşılandığı hem de metropol olan yerleşimler. Daha somut getirilerin peşinden koşmadım hiç.
    Neyse Lezzet Sefası, artık yollar kısaldı, dünya küçüldü. Atıver kendini memlekete şöyle baharın ortasında bir Ot Zamanı. Sevgiler sana...

    By Blogger Oya Kayacan, at 9 Mart 2009 10:35  

  • Isırganı deneyeceğim süper bir tarif daha. ellerine sağlık, sevgiler.

    By Anonymous Adsız, at 9 Mart 2009 14:08  

  • Hoşgeldin Beyaz Evim'in sahibi. Az önce baktım da, yemeklerinin maşallahı var. İyi ki haber bıraktın da buldum ben de senin orayı. Sevgiler...

    By Blogger Oya Kayacan, at 9 Mart 2009 20:26  

  • Sevgili Oya Abla,
    Geç te olsa kadınlar gününüzü kutlarım.Her zaman olduğu gibi
    blogunuz çok zevkli.

    İyi ki blog arkadaşımsınız.

    Sevgi ve sağlık dileklerimle,
    Saygılar
    Cenk

    By Blogger WarhaWk - Cenk, at 11 Mart 2009 19:03  

  • En kisa zamanda aticam kendimi memleketime.Yaza sunun surasinda ne kaldi :))

    By Blogger lezzet sefasi, at 12 Mart 2009 03:01  

  • Sevgili Cenk, alışamadım gitti şu Kadınlar Günü'ne. Hangi kadının hayatında o gün gelince bir değişiklik, iyileşme oluyor? Veya o güne sırtımızı dayayıp iki safsata sözcük sallamakla kadını neyle taçlandırıyoruz? Neden şehirli kadının kutlandığı O gün, kırsaldakini aciz gösterme ihtiyacını hissediyoruz?
    Kutsal olan analık duygularını, neden kadını bilinçsizce doğurmaya zorlayıp zayıflatıyor, yok ediyoruz? Sen gibi duyarlı gençlere çok iş var yapacak sevgili Cenk.
    Bilirsin zaten ben bayrama seyrana da fazla gönül verenlerden değilim. Duyarlılıklarımı 365 güne yaymayı çok seviyorum! Seni de çok seviyorum.
    ----------
    Hoş gelirmişsin Lezzet Sefası. Yağmurlara haber veriyorum şimdiden, sık sık yağacaklar. Otlar yeşil kalacak, geldiğince seni kucaklayacaklar. Tamam mı?

    By Blogger Oya Kayacan, at 12 Mart 2009 09:51  

  • Omlet tavan, daha hazırlık aşamasında bile tam bir bahar görünümünde olmuş Annoyam, papatya tarlası gibi ve arada 1-2 de gelincik baş göstermiş sanki, "bizsiz bahar olur mu" der gibi... Tabakta da aynen böyle, evet, gelmiş gelmiş sana bahar, hem de tam yüreğine... E, bahar bari kutlu olsun be Oya'cığım!...

    By Blogger dgül, at 12 Mart 2009 11:49  

  • Oya' cım yağmurlara haber verdin durmadan hem de kovayla dökülür gibi yağıyor. Tam on iki saat oldu bir an bile durmadı.

    Senin aran iyi "hamili kart yakinimdir dur azcık eve gidecekmiş" desen de otlarla birlikte biz de yeşermesek :)))

    Yarından sonra bir hafta Ankara' dayım Annoya' cım meraklanma olur mu?

    By Blogger Çiğdem, at 12 Mart 2009 17:17  

  • Demet'çiğim, baharı da öne çektik artık. Eskiden 1 Mayıs Bahar Bayramı filan derdik, şimdi Şubat ayında başlıyorum vıkvık etmeye, "İlle bahar, ille de bahar," diye. Gözüm hep yeşeren tomurcuklanan dallarda. Dediğin gibi galiba yürekte bitiriyorum ben bu işi!
    ----------
    Çiğdem'ciğim, dün burası da bir soğuk bir patırtı yağmur çamurdur gitti. Ben yağmurlu günlere pek bayılırım ya, eh seni de okumamıştım daha, hiç aklıma gelmedi otoritemi kullanıp ortalığı sakinleştirmek ;~} Yine Ankara mı? Dur konuşuruz...

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Mart 2009 11:03  

Yorum Gönder

<< Home