Kedili Mutfaklar

Perşembe, Eylül 10, 2009

Bereketli günler olsun

Sade palamut

İncecikten sızma gezdirilmiş tavaya, tuz ve biraz da çekilmiş karabiberle içi dışı ovulmuş bir palamut girecek. Çıtır çıtır pişmiş derisi olacak netice itibariyle, eti lop ve sulu kalacak. Bu durum için tava ateşe göre sağa sola, öne arkaya oynatılacak. Çünkü balık uzunlamasına yatıyor tavada, ateşse yuvarlak.

Cancan ve ben, yani biz, buna sade palamut deriz.

Sağ kenardaki küçük tabağa, kuyruktan beyaz etler ayrılıp Cancan'a verilir.

İnce doğranmış roka çekti canım yanında, hilâl doğranmış kırmızı soğan ve zeytinli. Sızma ve limon dolaştı üstlerinde.


Humuslu patates salatası
Keyfim gıcırsa eğer, mutfağa girdiğimde "du bakalım daa n'aapalım?" hallerim de benimle gelir. Humus yaptım, azıcık. İşte o azıcıkın birazıcıkıyla da bir başka tat. Ama ne tat...

Bugün o haarika kırmızı biberli barbunyam* için, içimden gelen bir daha bir daha tezahüratlarını durdurmak üzere tezgahbaşı yapmışken hazır, bir de humuslu patates salatası çıktı ki aradan, oooğğğğğhh.

Haşlanıp püre yapılmış patatese limon ve sızma katılıp karıştırılsın önce. Sonra da humusla karışsın patates püresi. Kızdırılmış sızmada susam kızartılsın dökülsün üzerine. Tabaklara alırken karışsın o kıtır kıtır susamlar pürenin içine. Her lokmada çıtır çıtır...

Yine oooğğğğhhhh.

Sevmeyen oldu mu?

Humus yapmayı bilmeyen el kaldırsın.


Soya soslu soya filizi

E hadi boş durmasın obür ocak, dün dolaba atılmış filizlerden de bir iş çıksın ortaya. Doğranmış taze soğanları sızmada birkaç dolandırdıktan sonra soya filizlerini katıp iki üç dakika daha çevirsin Annoya. Küçük servis kasesine alıp soya sosu, vişne sirkesi / herhangi sirke ve kıyılmış dereotu ile karıştırsın.

Hele ki buzdolabında bekleyince bir iki gün.

Füüüüüyt diye ıslık çaldırıyor!

Bebek kumrular gelecek inşallah

Maydanozlarıma misafir geldi. Önce küçük saksıdaki maydanozlarıma çerçöp taşıyıp yuvalandı. Yağmurdan sonra daha konforlu bulduğu büyük maydanoz saksısına yerleşmiş Kumru Hanım. Tamam bu balkona çıkılmayacak. Cancan bir oraya bir buraya koşarak telli balkon kapısı arkasından yaptığı gözlemlerini anlatacak bana.

Kumru Koca eşine ya balkondan ya da iki metre ötede bir ağaçtan nezaret edecek. Gak deyince solucan, guk deyince su getirip verecek ağzına. Zaten Kumru Hanım maydanoz tohumlarından açık büfe olarak yararlanıyor. Daha n'oolsun?

Allah tamamına erdirsin.
Hayatlarımıza bereket gelsin.

7 Comments:

  • ne güzel.
    maydanozlar sadece lezzeti ve güzel rengiyle değil bir de bebek kumru yuvası olarak iş görecekler.
    ne mutlu size !

    By Blogger nalan, at 10 Eylül 2009 13:32  

  • cancan'ı özledim konu mankeni olsun arada bir!ayrıca,bana yemek yapmayı sevdiren 2 blogdan biri sizsiniz..
    humusu bizimkilerden seven olmadı..susam,patates püresi katmadan yapmıştım ben belkide ondan beğenilmedi..

    By Blogger allımorlu, at 10 Eylül 2009 16:53  

  • Umarım Nalân, umarım öyle olur. Hava durumları korkutuyor beni.
    ----------
    Patates püresine karışmış humus pek güzel oldu bence. Ayrıca önce humus yapmak gibi bir mecburiyet yok. Püreye bir iki avuç haşlanmış nohut, dövülmüş sarmısak, kırmızı biber ve tahin eklenince bu iş tamam. Yani kimseye içine humus kattım demek zorunda değilsin sevgili Allımorlu. Değişik bir patates püresi işte, parmaklarını da yerler...
    Sana yemek yapmayı sevdirmek bana mutluluk verdi.
    Hah, Cancan da tam onu diyordu az önce. Söz, pek yakında bu ekranda!

    By Blogger Oya Kayacan, at 10 Eylül 2009 18:13  

  • bayılıyorum sana oya!

    By Blogger Handan, at 10 Eylül 2009 20:02  

  • *!* sevgili Handan...

    By Blogger Oya Kayacan, at 11 Eylül 2009 11:15  

  • çok hoş bi blog olmuş.geç keşfettim.teşekkürler.özellikle kumrulu yazınız şahane olmuş...

    By Anonymous sakizliturkkahvesi.blogcu.com, at 17 Eylül 2009 20:20  

  • Teşekkür ederim Sakızlı....

    By Blogger Oya Kayacan, at 18 Eylül 2009 11:46  

Yorum Gönder

<< Home