Kedili Mutfaklar

Pazar, Ağustos 02, 2009

Sütlaç karamel

Domates karamelli kara sütlaç

Bana zararı olmayan ama ikramda kusur olabilecek iki falso verdim. Birincisi şu çok kıymetli kara pirincimi iddialı bir şekilde yumuşatabileceğime inanmamdı. Tam anlamıyla 'naaah' yumuşadı. Sonuç; sütlaca hiç yakışmayan sertlikte, ancak domates karamelli kara sütlaç fikrime birebir uygun bir pirinç görseli...


İkinci falso inadımdan değil bilgi eksikliğimden kaynaklandı. Domatesli karameli, içinde sözde pirinci yumuşattığım süte ekleyince süt arıza çıkardı; kesilirmiş gibi yaptı.

(Şimdilik böyle bir durumda sütün kesilebileceğini anladığım halde, ne yaparsam kesilmez sonucuna varabilmiş değilim. Bilenlerin, bu nefis lezzeti bildiğimiz beyaz pirinçle ve kesilmeden tekrarlayabilmem için, fetvalarını bekliyorum ;)

Bizim asfalt pilotu Cavit Bey, kısa bir memleket ziyaretinden Çanakkale domatesleri ile döndü. Benim de gözüm döndü tabii. Yemeği salatası sosu dışına çıkmalı, değişik yerlere katıp oooooff ki ne oooffff lezzetler elde etmeliydim vesselam.

Domates reçelini pek severim. Bozcaada'dan gelirse ne alâ, yoksa üç beş domates üç kaşık şeker kaynatıverirsin. Tarçın parçacığı, karanfil tohumları ve badem de yakışır..., parmak tombulu domateslerle, sırık derlerdi eskiden şimdi İtalyan oldu hani, güzel olur. Bir de mini domates tatlım vardır ki, yiyenler yemeyenlere görenler görmeyenlere anlatmıştır nitekim. *

Kara sütlaç yapışımın eğrisiyle doğrusu şöyleydi. Üç güzeeeel domatesin kabuk ve çekirdekleri ayrılıp süzgece girdi. Kaynamaya alınmış bir litre süt içindeki pirinçlerin üzerine, domates artıklarının suyu ezildi.

Diğer tencere içinde on kaşık şekeri karamelleşmeye bıraktım.

Karamel olan şekere ufak ufak domates parçacıklarını kattım. Tabii cooosss diye kocaman katı ağda topakları oluştu. Hayır korkmadım, bu noktada daha henüz bilinçliyim. İyice kısık ateşte bir süre sonra domatesli karamel eriyiğime kavuştum. Görüntüsü uzaktan bakarken bile çıldırtıcıydı, ki tadınca fena oluyor zaten insan. Buraya kadar fena değil.

Sonrasında ne olduysa oldu işte. Yumuşatmak üzere bir saatten fazla evire çevire uğraştığım, sütte Black Japonica'mla birleşen domatesli karamelim anlaşamadı.

Beni bana mahçup ettiler.

Mahçubiyetimden hepsini ben yiyorum.

Konu komşuya tattıracaktım hâlbuki....

Alt kata yeni taşınanlara da 'hoşgeldiniz' denecekti.


* 2 Eylül, 2006 http://kedilimutfaklar.blogspot.com/search?q=domates+tatl%C4%B1s%C4%B1+f%C4%B1nd%C4%B1kl%C4%B1

15 Comments:

  • İlk defa gördüğüm bir şey.
    Bir ben mi çok cahilim?

    Sütlaca karamelli domates ilavesi asla aklıma gelmez benim.

    O yüzden sen Annoya'sın, bense ancak Ruhdagı :(

    By Blogger ruhdagı, at 2 Ağustos 2009 18:22  

  • Canım, Ruh'ancak'dağı olmak da ne demek ;-) Sen benden öte kimbilir nerelerdesin? Bildiklerin beni nerelerden aşıyor? Var mı bir iddian yemek konusunda? Rahatına bak, bütün cehaletin de bu olsun!

    Yemek konulu cehaletler öyle bollukla ve de alenen yaşanıyor ki, sağolsun TV kanallarımız, özellikle de SHOW... Bodrum'un en iyi lokantacısıymış mesela, pêche melba nedir bilmiyor!!!, kalkmış o malum yemek tartışmalı programın içinde almış soluğu. Vay babam vaaaay, vay ki ne vay 25 yıllık lokantacı Sait Beeey!!!. "Nedir bu," diye soruyor. "Çok mu aramışlar bunun adını," diye hayıflanıyor. Pêche melba löööö, bir dünya 'dessert' klasiği... Good morning after supper ;(

    Istakozcu lady Sema ve hem kel hem sarışın hem de uzun saçlarıyla gönülleri bulandıran lokantacı Sait dışındaki yarışmacılar kuşkonmaz nedir bilmiyor..., ve de bunlar bir ulusal TV kanalında yemek yarışmasında boy gösteriyor.

    Sen harikasın Ruh'çuğum.

    By Blogger Oya Kayacan, at 2 Ağustos 2009 20:30  

  • Tesaduf mu bilmiyorum ama ben de gecen gun kara pirinc aldim hem de ayna marka :) Ama ben herhalde once bir duz haliyle pisiririm sonra sutlac karamel denerim. Ne diyeyim gurme olmak icin daha cesur olmak gerek sanirim :))

    By Blogger ycurl, at 3 Ağustos 2009 08:43  

  • Kalp kalbe ayna mı tutuyor ne? Curly'ciğim sen pakette yazılı tarzlarıyla pişir aman, dediğim gibi yumuşamak bilmiyor ve o sertlikle sütlaçta pek yakışık almadı.
    Gurme de ne demek, estağfurullah, benimki sadece bilinen tatların bir adım ötesine geçmek.

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Ağustos 2009 09:35  

  • Bilinen tadlarin bir otesine gecmeye ben gurme derim :) Evet paketin uzerinde dedigi gibi pisirecegim ama ayni markanin wild rice'da biraz uzun surede pismisti. Acaba duduklu tencerede yapilir mi? Gecen gun katildigim yemek kursunda teyze kuhn rikon duduklu tenceresinde pisiriverdi risotta pirincini ve cok kivaminda olmustu. Kuhn rikon duduklu tencere o zaman gozume takildi da cok pahali :(

    By Blogger ycurl, at 4 Ağustos 2009 04:06  

  • amaaan, yine mi kacırdık komsuluk sansını :(

    By Blogger misir, at 4 Ağustos 2009 09:58  

  • ;-) ve de ben asla ve asla düdüklü kullanmıyorum. Düdüklü öyle bir şey ki, 'O' ne pişirirse yemek zorundasın. Benim derdim yemeklerin ara tatlarıyla. İki ara bir derede iki ot atarım, bir baharat eklerim, az pişmiş veya pişmemiş yemek istediğim sebzeydi ottu filan sırayla eklerim, tuz biber kıvamını aralıklarla ayarlarım. Yani benimki keyif işi Curly'ciğim, düdüklü de tembel işi. Bir de hiç bir prof ahçının düdüklüde yemek yaptığını ne gördüm ne de okudum bugüne kadar. Demek var bir bildikleri! Lakin pilav tencereleri var, Ablam Hülya uzun yıllar önce Japonya'dan almıştı. Yeğenim hala kullanıyor. Onlara diyeceğim yok bak. Pilav zaten fazla oynama şansın olan bir yemek değil. Suyunu çektir, göz göz gözlensin ve demle sırasıyla gidiyor.
    Haaa, bizim pirincin normal pilavını ben de 50 dakikadan fazla tuttum ateş üzerinde. Bire iki su kullanıyorsun ama pirinç özlenmediği için suyunu çekmiyor.
    ----------
    Bazı talihsiz daireler oluyor Mısır. Durmadan kiracı değişiyor. Haber veririm bir dahaki sefere... Artık şans mıyım bela mı bilmem ;~}

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Ağustos 2009 10:28  

  • ben bundan bişi anlamadım yorum da yapamıyorum kendimi fizik dersinde hissettim
    anladınız mı çocuklar
    iç ses: cık
    sorunuz var mı
    iç ses: e anlamayınca soru da soramam ki ben

    ya oya işte böyle

    By Blogger Handan, at 4 Ağustos 2009 16:00  

  • Selam,
    Ilk defa duydum domatesli sutlac'i yemek konusunda da iddiali degilim ama pêche-melba'yi bilirim.Hikayesinide.
    Sevgiyle kalin
    Sam

    By Anonymous Adsız, at 4 Ağustos 2009 16:46  

  • Handan'cığım karamel içinde domates eritmekle, sütte pirinci karıştırarak haşlamak olsa olsa kültür fizik. Ben de seni yanlış anlıyorum galiba! Bişey diyemiyorum.
    ----------
    Sam, zaten ben de hem yapıyor hem de ilk defa duyuyordum!

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Ağustos 2009 18:17  

  • İlk kez kendimi senin evinde duvara toslamış buldum:) Ama yine de çabuk toparladım. Bir yazında ilk kez başarısızlık kokusu karamelle karışmış:) Ama inan ne yapsan olmuyor. Bu sütlaçlara da talip bulunuyor. Yok öyle kendim yerim falan. Bi kaseyi ben kaşıkladım bile. Anlatımdaki çekicilik öyle reklam yapıyor ki yani kim demişse şu sözü doğru söylemiş: reklamın iyisi kötüsü olmazmış!

    By Blogger Şirin, at 5 Ağustos 2009 00:27  

  • Ne demişler Şirin caanım, 'düşmez kalkmaz bir Allah'. Halâ da anlayamadık nedenini. Mantıkça olmamalıydı. Domates çorbası da sütle yapılıyor çünkü. Hani diyorum birbirlerini sevmiyorlarsa, orada nasıl oluyor da karışıyorlar? Sana afiyet olsun yine de, lezzetine diyeceğim yok nasılsa...

    By Blogger Oya Kayacan, at 5 Ağustos 2009 08:33  

  • Burcunuz kova mı? Amcam kızı var kova burcu ikiniz mutfağa girerseniz harikalar yaratacağınızı düşünüyorum. çok tatlısınız:)

    By Blogger otomatikkepce, at 5 Ağustos 2009 12:07  

  • Yengeeeeç. Kova tutarsızdır, zordur yaaa. Bir koca almıştım, bilirim. O resimdeki bebeğe bayıldım ama ;-)

    By Blogger Oya Kayacan, at 5 Ağustos 2009 20:03  

  • ah sevgili oya ablacığım,
    domates çorbasında süt neden kesilmez? çünkü yağ ve un vardır. Yoğurdun da sıcak yemeklerde kesilmemesi için içine ya un ya yumurta katarız ya. yoğurt yağlı olursa kesilme riski daha az olur ayrıca.
    şimdi domates ve sütün biraraya gelince kesilmesi pek normal. domates asitli çünkü. sirke ve limon suyu misali. eğer o pirinçli sütün içine nişasta katılsa idi, kesilmesi önlenebilir miydiki? daha ayrıntılı ve bilimsel bir araştırma yapıp tekrar döneceğim.

    By Blogger semiramis, at 1 Haziran 2012 23:01  

Yorum Gönder

<< Home