Kedili Mutfaklar

Salı, Haziran 30, 2009

Barbunya pilaki

Olursa böylesi böylesi olsun...

Pilaki bizim sülale sofralarının en sevilen zeytinyağlı yemeklerinden. Fasulye gibi nimetten dalgası geçilse de, çıtayı klas’a kadar yükseltebilen bir lezzet. İçki masalarında olsun da n’olursa olsun kabilinden, her meze tepsisinden çekilip alınan bir meyhane alışkanlığımız. Klasik tariflerince uygulansa da, ailemizin her kadınının elinde bir başka güzel olma özelliği taşıyan fasulyenin kurusu veya barbunyanın tazesiyle pişmiş pilaki...

Kış aylarında kuru barbunyaya sıfır rağbet gösterdiğim mutfağımda, yaz geldi mi yaşıyla bir uyumadığım kalır. Pişirirken Annem Selma’nın bir olmazsa olmazını uygulamak farzdır; önce haşlar, toprak rengi suyunu attırırım. Allı morlu, yoksa bordolu mu, haritalanmış tanelerin rengi söner azıcık. Ne beis, az soooonra renklenecek, yeniden allanacak nasılsa barbunyalarım.

Ah var mı yok mu bu benim görsel lezzet takıntım? Rengi rengineyi dengi dengine bulup oturtmam yemeklerin içine.

Çok konuşmasam öf aman. Bir pilaki yaptım pek yaman.

Üç kırmızı soğan, bir baş sarmısak ve üç kırmızı çarlistona kabuklu haliyle bir kilo olan barbunya. Bol kimyon, bol paprika... Deniz tuzu, kahverengi şeker. Acı yok.

Barbunyası dişe gelene kadar haşlanıyor bir yanda, az deniz tuzuyla. Yanısıra malzemesi doğranıyor bir tencereye, tabii ki sızmasıyla birlikte. Domates ve biber soyulmadan, çekirdekleri alındıktan sonra da küp lokmalara bölünüyor. Soğanlar kalınca yarım aylar olarak kesiliyor. İki tencere orta ateşte, ben başlarında dikilir vaziyette...

Malzeme ara ara karıştırılıyor; deniz tuzu, kahverengi şeker, paprika ve kimyon ekleniyor. Fasulyeler süzülüp malzemeye giriyor; paprika, kimyon, kahverengi şeker ve deniz tuzu ilave ediliyor. Suyunu çektikçe sıcak su ikmali yapılarak deniz tuzuyla paprika, kahverengi şeker ve kimyon ekleniyor.

Helmelenmeye ama yumuşaya iyice, domatesler neredeyse kaybola içinde ve deniz tuzu, kimyon, paprika ile kahverengi şeker ekleniyor.


Yok çıldırmadım. Bu uzuncadır dünyayı saran bir lezzetleme şekli, yani very very trendy. Çimdik çimdik oynayacaksınız elinizdeki baharatlarla. Her çimdik ayrı bir pişim anında girecek devreye. Katman katman vuracak pişeni de yiyeni de.

Fesleğen süslemesiyle, taze kekik dallarıyla...

Ortaya çıkana bakacaksınız artık.

Ağzınızın tadını değiştirmeyi öğreneceksiniz yavaaaaaş yavaaaş...

Sülalelerimizin mutfağı başımızın tacı da..., onlar bir yana, biz bir yana.

12 Comments:

  • hımmm nefisss...
    ben azıcık ılık severim bu barbunyayı hergün olsa yerim hayır demem :))

    By Blogger Feride Nizamettin, at 30 Haziran 2009 16:09  

  • Gurk! :(

    By Blogger ruhdagı, at 30 Haziran 2009 18:56  

  • Pisi'ciğim bunu ılık ve buzdolabından çıkmış hallerinde denedim. Tercihim kesin soğuk. Acayip, derler ya, 'krallara layık!'
    ----------
    :))))) Ruh'uma bir kahkaha iyi geldi.

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Temmuz 2009 08:45  

  • Blogunuza bayıldım! Kedici, lezzetçi,keyifçi biri olarak... bundan sonra takipçinizim! Sevgiler

    By Anonymous ipek, at 1 Temmuz 2009 14:24  

  • limon ağacının altına masamı kurduğum zamanlar geldi geçti oya'm; bir gece gecenin sonlarına doğru yarı aç dönecekken yatağıma gündüzden haşlanırken gördüğüm barbunyalar geldi aklıma, attım kendimi mutfağa! lokum gibiydi be oya! bir tabak yedim uyudum. bayılırım ben iyi pişmiş ve evet helmelenmeye demişsin ama helmelenmiş pilakiye ben. merhaba

    By Blogger Handan, at 6 Temmuz 2009 13:08  

  • Pek sevindim İpek'çiğim aynı özellikleri paylaştığımız için ;)
    ----------
    Bu işe en çok üzülen limon ağacı olmuştur. Zaman çok hızlı Handan, göz açıp kapayana kadar 'seneye' olur, yine şenlenir limon ağacı.

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Temmuz 2009 10:25  

  • şimdi deniyorum senin tarifi oya, deniz tuzu yok bir de kahverengi şeker e domatesi de unuttum. soğan kırmızı biber sarımsak nane hapsi tamam. du bakalım pişince nasıl olacak.

    By Blogger Handan, at 15 Temmuz 2009 18:45  

  • oyaaa lokum gibi oldu oya! hay sen çok yaşa. demek ki elim lezzetsiz değil böyle senin gibi az çok ilerki yaşlarda benzemek isteidğim kadın tarzı tarifler yapmalıymışım! yemeği kişiliğe nbağlarım hemen yalan da değil. annem bile beğendi!

    By Blogger Handan, at 15 Temmuz 2009 21:48  

  • Handan'cığım ellerine sağlık. Ben de denendikçe mutlu oluyorum. Şu deniz tuzunu mutfağında bulundur mutlaka. Kahverengi şekeri de. Yavaş yavaş elinin lezzetinin değiştiğini farkedeceksin inan. Umursanmaz pek ama... Anneciğe sevgiler.

    By Blogger Oya Kayacan, at 16 Temmuz 2009 10:01  

  • çok nefis tam benim gibi şişkolara....pardon.... layık sadece bakacağım ellerinize sağlık gücünüz hiç tükenmesin..hoşça dostca kalın efendim korsandan aldım saifenizi

    By Anonymous Adsız, at 5 Ağustos 2009 11:23  

  • İyi ki geldin Şişko. İki ŞİŞKO bir mutfağa yaraşır.

    By Blogger Oya Kayacan, at 5 Ağustos 2009 20:44  

  • paprika kırmızı biber midir?

    By Blogger dipsizkuyu, at 11 Ekim 2009 01:12  

Yorum Gönder

<< Home