Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Temmuz 14, 2010

Galle gulle

Akşehir'in yeşil domatesli tarifi Reşide Hanım'dan :)

asmira dedi ki..., diye yeşil domates soslu spaghetti yorumlarıma düşen tarif için, kesinlikle şehirli bir yemek değil demek isterdim ama adı üstünde, Akşehir yemeğiymiş! Devamı da şöyle geliyor...

yeşil domatesi anneannem kendi annesinden öğrendiği usulle yapar, delirerek yeriz: (o evinde bu işlerde kullandığı taşla yapsa da) havanla domatese sertçe vurup domatesin parçalanmasını sağlıyor ve sonra domatesleri yıkıyor.böylece çekirdekler gidiyor.iri iri doğruyor onları, soğanlı, bulgurlu, yeşil acı biberli ve kırmızı domatesli hafif dirice pişiriyor.üstüne de sarımsaklı yoğurt...akşehirde "galle gulle" deniyor bu yemeğe:) izmirdeki tüm komşularına öğretmiş.:)hazırlamak 5 dk, pişmesinden ne olacak ki zaten?


Biraz aşağıdaki 'sızmalı bulgurlusu' diye tariflediğim yemeğime çok benzese de, Asmira'nın tarifi beni çok yönlü sevindirdi doğrusunu isterseniz. Öncelikle dördüncü kuşaktan tarif takibeden Asmira'yı kutluyorum. Yeşil domatesin döverek parçalanıp, yıkanarak çekirdeklerinden arındırılması derseniz olağanüstü bir yöntem. Tek çekirdek bile kalmıyor ve böylece yeşil domates ekşisinden de büyük ölçüde kurtulmuş oluyoruz.



Kırmızı domateslerin kabuklarını soyup çekirdeklerini de sıkarak akıttım, soğanlarımı irice doğradım, biberlerim derseniz acıdan da acıydı. Önce tüm malzemeyi sızma ile kendi suyunda pişirmek, sonra yeterince bulgurunu, suyunu, tuzunu, azıcık şekerini, taze çekilmiş karabiberini eklemek filan, hep bildiğiniz şeyler zaten. Bu karışıma Reis'in kepekli pilavlık bulgurunu ekleyince, burnuma çekmek istediğim köy kokusu da geldi sanki. Çok pişmesin aman, Asmira'nın dediği benim de sevdiğim gibi, diri diri kalsınlar şööyle.

Oldu bittiyse, tabakların dibine bol sarmısaklı yoğurt, orta yerine de..., vaay beeee.


Böyle işte, Akşehir ilçemizden galle gulle.

Teşekkürler Asmira, ömrüne bereket Reşide.

9 Comments:

  • annoyam
    yeşil domates çok itici geliyor bana ya..

    yalnız rakıya güzel yoldaş olur kanaatindeyim kızartmalarının.. bizim erik rakısının havasını verir belki biraz..

    bide o film varya annoyam yüzlerce defa tv de ilk kez oynamışlığı vardır.. çok küçükken gece izlemiştim annemler uyurken travmasını da hala atabilmiş değilim tren yolu sahnesi filan.. çok korkunç..

    By Blogger piano piano bacaksiz, at 14 Temmuz 2010 13:39  

  • Ellerine sağlık Annoya'm! Kardeşimi aradım, anneannem onun yanında. Fotoğraf tam not almış:) Yazı da onu çok mutlu etmiş." Bu yaştan sonra internete verdi torun beni. "diye gülmüş. Yalnız ben eksik yazmışım, yanına bir baş soğan kırılmadan galle gullenin tadı mı çıkarmış!:)
    Övgülerin için de teşekkür ederim, geleneksel olan her şey çeker beni.

    By Blogger asmira, at 14 Temmuz 2010 14:29  

  • O erik rakısı dediğinden bende de var Bacaksız. Kaçak Bulgar imalatı... Rakıdan başka her şeye benziyor tabii.
    Yeşil domatesin itici gücü konusunda düşünmeliyim ;) Bana pek çekici geliyor, anlaşılıyor zaten değil mi?
    Film çocuk ruhunu mutlaka kötü etkilemiştir. Olmadık melanet yok içinde :( Zaten pek çocukların anlayabileceği bir konu da değil... Amma iyi film allah için...
    ----------
    Demek güldürdük Reşide'yi! Fotoğrafı beğenmesi de beni güldürdü; demiştim ki mutlaka bunun yoğurdu neden yemeğin üstünde değil de altında diye merak edecektir ;)
    Soğan meselesine katılmıyorum doğrusu. Sarmısaklı yoğurdun yanında hiç yakışmayacak sanki.

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Temmuz 2010 19:44  

  • biz her yemeğin yanına soğan kıranlardanız galiba:)

    By Blogger asmira, at 14 Temmuz 2010 21:35  

  • Oya abla, baktim bir yesil domates tutkun neler neler cikarmis. Ben de bir kere gorup filmi hatirlayip kizartayim demistim ama elime yuzume bulasmisti. Tadi tuzu yerinde degildi. Sonra yaklasmadim yakina gecende markette gordum belki bu bir isaret hemen alip denemeli galle gulle'yi :)

    By Blogger ycurl, at 14 Temmuz 2010 23:46  

  • Doğrudur Asmira, soğan kırığı hiç eksilmeyen sofralar var ;)
    ----------
    Seveceksiniz mutlaka Curly'ciğim. Hatta mutlaka kızartmasını da yapmalı yemeli herkes. Bildik değil ama her an alışılacak güzel bir lezzet ;))

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Temmuz 2010 10:08  

  • francois'nin annesi domateslerin cekirdeklerin ince delikli suzgecten geciriyor ve cikan suyu yemege katiyor boylece ziyan olmuyor. Tarlada kalan yesil domatesleri degerlendirmek icin gelistirilmis yemekler mesela yesil domates receli eylul sonu satilan domateslerden gecen sene yapmistim. Bu sene icin sayenizde cok guzel tariflerim oldu galle gulle kesinlikle denenecektir:)

    By Blogger beste, at 15 Temmuz 2010 17:24  

  • Beste'ciğim ben her çekirdek çıkarma işlemini zaten süzgeç üzerinde yaparım. Süzgecim de tencerenin üzerinde durur tabii. Reçel yaptığımda vişne veya kumkuat vesaireye de hep aynı muamele. Bu kadar lezzetli suları kaybedersek çok yazık olur, deği ki ama? Yeşil domates reçelini ben de düşünüyorum bu sene ilk defa, kısmet artık! François'ı öperim ;))

    By Blogger Oya Kayacan, at 15 Temmuz 2010 21:03  

  • bende akşehirliyim ve bu yemege bayılırım ellerinize sağlık

    By Anonymous Adsız, at 27 Kasım 2013 12:47  

Yorum Gönder

<< Home