Gravyerli pilav
Bu pilavı Annem Selma görecek olsaydı saçını başını yolardı. Bu pilav, Annem Selma'nın özel günlere konu olan meşhuuuur peynirli pilavı. Bu pilavın gravyer kalitesi Annem Selma'ca özel kontrol edilerek alınır. Pirincinin en az iki üç kere denenmiş olup, su kaldırımında yanılma payı bırakmayan bir pirinç olduğunu söylememe gerek yok belki ama söyledim yine de. Bu pilav başka pilavdır yani, bizim ailede yeri baş tacıdır.
Bir kere daha yazmıştım değil mi, pilav yapmak kabus haline geldi benim mutfağımda diye? Olmuyor, tutmuyor, lezzete giden yolu bir türlü bulamıyorum yerli pirinçlerimizde. Pahalı yabancılarla yaptığım pirinç pilavlarım da, o bayıldığım lezzeti vermiyor bana. Böylece yuvarlanıp gidiyorum işte. Bu son denememde, yine ne umutlarla aldığım bir baldo yüzümü kara çıkardı. Yine ağız tadıyla yediremedim özene bezene yaptığım pilavı bir eski dosta.
Ertesi günler meşhur leftover days oluyor bizde, artıkları değerlendiriyoruz yani. Hatta ikinci tur misafir bile ağırlayabiliyoruz. Çok marifetliyiz çooook.
İşte yine o ertesi günlerden birinde, o beğenmediğim pilavın kılığını değiştirip Annem Selma'nın şekline sokayım dedim. Önce ısıtılacak pilavımız. Zaten kalmış pilavdan yapmasaydık henüz sıcak sıcak pişirmiş olacaktık. Kalıp diye kullandığım bir minik borcamın dibini aynı Annem Selma'ca süsledim. Üstüne bir ince kat pilav, bir kat rende gravyer serpme, yine pilav ve serpme gravyer ve devam kabınızın boyuna bosuna göre... Sonra da uygun bir kapta kaynayan suyun içine koyduğunuz peynirli pilav dolu kalıbınız, bekleyin ki peynirlerini eritsin, yaysın dibe doğru.
Bir kere daha yazmıştım değil mi, pilav yapmak kabus haline geldi benim mutfağımda diye? Olmuyor, tutmuyor, lezzete giden yolu bir türlü bulamıyorum yerli pirinçlerimizde. Pahalı yabancılarla yaptığım pirinç pilavlarım da, o bayıldığım lezzeti vermiyor bana. Böylece yuvarlanıp gidiyorum işte. Bu son denememde, yine ne umutlarla aldığım bir baldo yüzümü kara çıkardı. Yine ağız tadıyla yediremedim özene bezene yaptığım pilavı bir eski dosta.
Ertesi günler meşhur leftover days oluyor bizde, artıkları değerlendiriyoruz yani. Hatta ikinci tur misafir bile ağırlayabiliyoruz. Çok marifetliyiz çooook.
İşte yine o ertesi günlerden birinde, o beğenmediğim pilavın kılığını değiştirip Annem Selma'nın şekline sokayım dedim. Önce ısıtılacak pilavımız. Zaten kalmış pilavdan yapmasaydık henüz sıcak sıcak pişirmiş olacaktık. Kalıp diye kullandığım bir minik borcamın dibini aynı Annem Selma'ca süsledim. Üstüne bir ince kat pilav, bir kat rende gravyer serpme, yine pilav ve serpme gravyer ve devam kabınızın boyuna bosuna göre... Sonra da uygun bir kapta kaynayan suyun içine koyduğunuz peynirli pilav dolu kalıbınız, bekleyin ki peynirlerini eritsin, yaysın dibe doğru.
Pasta gibi çevirin tersini. Şık, çok şık. Lezzetli de çoook.
Yine de Annem Selma görmesin.
Duymasın onun güzelim formülünü artıklara uyguladığımı.
6 Comments:
Görüntüsü bu kadar şahane bir şeyin tadını düşünemiyorum bile. Ellerinize sağlık.
By cenebaz, at 10 Ocak 2007 12:22
Elinize saglik yenilikler görünüsü de lezzeti kadar güzeldir tahmin ediyorum.
Eh kimsecik de hareketlendigine göre sonuca ulasmanin sirasi geldi .Ne dersiniz Dostlar.
By ERDIL, at 10 Ocak 2007 18:04
Çok lezzetli Çenebaz çok... Yalnız bilmediğim püf noktası da varmış. Dün Ablam Hülya hatırlattı. Kalıba yerleştirme aşamasında pilavın çok sıcak olması ve de kaynar suya oturtulması gerekiyor. Yoksa peynir macunlaşırmış ki, bana da öyle oldu. Annemin tariflerine sahip çıkmanın zamanı geldi de geçiyor!!!
----------
Dostlar sağolsun. Hareketlendiren Erdil Bey, bloga yerleştiren Zinnur'cuğum. Almanya-Türkiye-Amerika üçgeni çalıştı yahu canım Kimsecik'im için. Ne de güzel oynaşıyor değil mi artık? Neydi canım o kupkuru oturmaklar 8~))
By Oya Kayacan, at 11 Ocak 2007 08:48
Pilav çok leziz görünüyor! hiç de öyle artıkmış gibi durmuyor!
Bu arada bi haber okudum nette; pek sevindim... Sen sevinir misin bilemem Hocam!
Şu bizim finduk var ya!
Şampuanını yapmış fiskobirlik!
Ben rast gelirgelmez deneyeceğim!
http://haber.tnn.net/haber_detay.asp?ID=1636968&Cat=EKO
Haberi bu linkten okuyabilirsin eğer istersen...
By Adsız, at 11 Ocak 2007 21:31
Bayildim bu fikre Sirin. Arkadasim Mine de sabun tarifini vermisti kitabımız icin. Bu arada kitabımız Mart'ın başında/ucunda geliyor. Bak ilk sana veriyorum bu haberi, nedeni ne peki? Benim cin fikirli Şirin'ciğim eminim bu fındıklı şampuan ile ağzımı arıyordur, "Oya'nııım, hocaaaam, kitaba ne haller oldu kitaba?" diye!!! Hafta sonu vakit bulup uzunca yazarım haberleri. Sevgiler
By Oya Kayacan, at 12 Ocak 2007 10:42
Kitabtan haberler sevindim ama inan hiç o yüzden bir "cinlik" yapmamıştım:)Ah Oya Hocam; ben de ne gezer cinlik... Keşke şu koca İstanbul'da biraz kırıntı kadar cin aklım olsaydı!Neyse olanla idare etmeliyim... Başka çare yok:)
By Adsız, at 12 Ocak 2007 12:49
Yorum Gönder
<< Home