Kedili Mutfaklar

Perşembe, Haziran 21, 2007

"Dumanı Üstünde"


Yaz günü "Dumanı Üstünde" çıkan çorba kitabının içinde serin yaz çorbaları da olunca ne oldu biliyor musunuz? Aramaktan ayaklarıma kara sular indi. Kapışıldı, kalmadı mı ne kitapçılarda? Hayali ürün ısmarlama alışkanlıklarım da olmayınca, kitabıma kavuşmam haftayı buldu. Allahtan Candan'ın elinde bulundurduğu tek tane kitabı elleyip okşamak gibi bir lüksüm olmuştu, Mine'sinin serasına konuşlandığımız o güzel gün.

Kitabı fotoğraflarken Candan'ı ikiye katlamak istedim. Çorba içmekten hepimize kafayı çorbayla bozduracak olan "Dumanı Üstünde", Candan kızımın bana hediyesi güzelim bir yemek örtüsü üzerinde duruyor. Güzel çorbalar içmek de kısmet olacak inşallah o örtü üzerinde.

Karadut ağaçlarında dut bırakmadı Candan. Bir sonraki kitabı Dut Ağacından Nağmeler olacakmış gibi, şüpheleniyorum. Hiç sözümü dinlemedi çünkü, "Yetti kızım, etme kızım, bak karnın marnın ağrır sonra haaa..." Oralı olmadı. Dut fikirleri biriktiriyor belli. Üstelik serayı terkederken yanına bir koca kova dolusu karadut almasından da huylanıyorum.

Cadılar Bayramı olsun olmasın. O hep süpürgesinde yaşıyor. Bir orada bir burada uçuşuyor süpürge üstü. Gelişlerinde mutlu ,dönüşlerinde biraz hüzünlü oluyorum. O benim çok geç tanıdığım, tanıdığıma da bin pişman olduğum Şirinceli kızım Candan. Öyle ya, tam da ümidi kesmişken, hayatta bu kadar toparlayıcı, yapıcı, yaratıcı, cesur, akıllı, üretken, sevecen insanlar çok az artık demişken; al başına bir tane daha. Candan cadısı bir tatlı bela.


E bre Şirinceli kızım Candan, almış çorbaların içinde de didiklemişsin beni. Efendi efendi yazmıyormuşum yemek anlatımlarımı. Bak ne diyorum, onlar anlatım sadece, tamam mı? Ben kimseye yemek yapmayı falan değil, mutfakta yaşamayı öğretiyorum. Beeeen, mutfağı daha daha yaratılası bir yer kılan esnekliklerimi anlatıyorum. Beeeeeeen, bende olan savoir faire (yapmayı yakıştırmak desem bu sözcüklerin açıklamasına) hallerime / duyumlarıma, yemek yapmayı sevenleri özendirmek istiyorum.

Candan kızım kitabında tavuklusunu hiç hatırlamadığım üç çorbamı tarif haline sokmuş, yapılası kılmış... Ellerine sağlık Cadı.

Haa fotoğrafta bir ahtapot karıştırıcı var ya? O da Ceylan'dan. Bızzzzt kadar parçalayıcı / ezici bir aletle çalışmak istemediğim zaman hiç elimden düşmüyor. Tarhana çorbasını mesela, hep ahtapot karıştırır.

Şimdi kitapçılara koşup "Dumanı Üstünde" alın birer tane.

Çorbanızın keyfine bakın.

6 Comments:

  • Oyacan 'cım,
    Ben ısmarladım Idefix'e.Bugün gelebilir bakarsın....
    Çok heyecanlıyım yaw..Benim kitabım çıkınca da demek bu kadar heyecan yapacam....

    By Anonymous Adsız, at 21 Haziran 2007 14:09  

  • Zaten kıskanıyordum şimdi orta yerimden çatlıyorum.

    Ellerine sağlık olsun Candan' ın... Alıp okuycaz çaresiz. Mürver şurubunun da tarifi var mı acaba?

    By Blogger Çiğdem, at 21 Haziran 2007 14:45  

  • Candan Hanım kadar dut meraklısı olup, onun kadar şanslı olamayan ben varım beeen! Dünkü çocuk Margot :) Şaka bir yana yemek kitapları rafımda yeri hazır, hemen gidip kapıyorum bitane!

    Oyacığım,
    Sana gerçekten içimden o kadar gelerek diyorum ki bu -cığım ekini, o kadar olur. Son zamanlarda mızmız biri olup çıktım ne yorumlara cevap yazabildim ne bir şey. Ama gelip gidiyorum buralara, öpücük yollamaya, bilesin :)
    Sevgilerimle,

    By Blogger Margot, at 21 Haziran 2007 17:38  

  • Bundan fazlası olmaz mı? Sahi seninki ne kitabı kardaş? Aboooo, bir yayınevi kursak mı? Biz yazıp biz bassak, biz satsak diyorum yani...
    ----------
    Mürver şurubu Mine'den soruluyor. 18 Haziran 2006 yazımda ondan sorulup yazılmış hali var ama!!!
    Kıskananlar çatlar derler zaten, amman haaa Çiğdem. Minibüslerde filan yazar hani, "Çalış senin de olsun"!!!
    ----------
    Aaaa kızlara cevap yetiştireyim derken Margot'cuk çıkageldi. Kalp kalbe karşı Margot, ben de nicedir yoklamadım seni diye düşünüyordum bugün. Mızmızlık mevsimi galiba, ben de kendimi bayılttım geçen gün mız da mız.
    'Good buy' derler ya hani? Vallahi bu kitap için söylemeden edemiyorum.
    Seneye dut mevsiminde bize bir gününü ayır o zaman. Dalından yemeye Mine'sine birlikte gideriz. Aile boyu öpüldün tarafımızdan. Biz de seni çok seviyoruz.

    By Blogger Oya Kayacan, at 21 Haziran 2007 17:54  

  • Oyacan kardeş,
    Tabii ki sbn kitabı yaw...
    Ne olsaydı kü?
    Yarıyı geçtim ama bu sıralar telaşemiz çok da oturamıyorum başına..

    By Anonymous Adsız, at 22 Haziran 2007 08:43  

  • Candan haklı Mine'si, son ana kadar torununun doğumunu da sakladın ya bizden! Kitabına başladığını da hiç söylemedin ki... Çok sevindim, çabuk yol alır inşallah.

    By Blogger Oya Kayacan, at 22 Haziran 2007 09:36  

Yorum Gönder

<< Home