Kedili Mutfaklar

Pazartesi, Haziran 04, 2007

Sarmısaklı pazar

Seramikten. Çay tabağı kadar ve tabağın ortasında bardağın oturacağı yuvarlak kadar olan yer tırtıllı. Kedilerin dili gibi ama tırtılları çok keskin.

Marsilya'dan geldi. Bizim ailenin bir bölümü oralardaydı geçenlerde. Ablam Hülya'nın gözüne takılınca almamazlık etmemiş sağolsun. Bilir sarmısak aşkımı. Bazı, "Yine miiii," diye kızsa da, ben de laf dinleyeceklerden değilim ya. Yememe bakıyorum.

Bu minik tabak, bana sık sık Marseillaise söylettiriyor. Allons enfants de la patrie, le jour de gloire est arrivé... İlerisini gerisini bilmem, bu kadar bilir bu kadar söylerim. Ne ilgi diyecekseniz eğer, tabakla Fransız millisi, hem de tam şu ara Sarko bizi bu kadar sevmezken? Bağlantı bir kocadan yana. Tatlısu İtalyan koca akrabalarının Marsilya'daki kır motelinde geçirdiğim hoş günler, sarmısaklı günler söylettiriyor Marseillaise'i. Ard niyet aramayın.

Orada, her sofrada, rendelenmiş sarmısakla bahçenin sızması karışıp beni mestederken yaşadıklarım aynı bu duygulardı işte. Sarmısak yediğim günler bir nevi zafer kazanmış gibi hissederim hep kendimi. Çocukluğumdan beri, her daim pekişerek artan bir duygumdur.



Tabağımın içinde iri bir diş sarmısağı yetmezse bir tane dahayı tırtıklaya tırtıklaya, üzerine iki damla tobasco damlatıp ve incecikten akıtarak Yunan ellerden gelme bir sızma... Derken zeytinli ciappata banarak içine, kırmızı çarliyi ısırıp ısırıp ağzıma bir yandan ballı biber tadı vererekten...

Dün dündü. Pazardı. Gel keyfim geldi.

Yanı sıra da sarmısağım gelmişti.

Amerikan servisim blucin kumaşından ve markası Oya Kayacan'dı.






10 Comments:

  • Oyacaaaan
    Bu tabak haaarika...Ceylan'cım bunu yapar mi acabaaaaa?
    Ceylaaaaan orada mısıııın?
    Mürver Şurubiko haaaazır....

    By Anonymous Adsız, at 4 Haziran 2007 13:42  

  • Harika bir tabak bu! Bulsam hemen esime hediye alacagim. Sarimsaksiz gün gecirmiyor zaten, bir de tabagi olursa ne olur bilemem!
    Sevgiler

    By Blogger tata, at 4 Haziran 2007 13:47  

  • Oya'cığım bu tabak harıka buralarada gelse .Vallahi bız aılece severız sarmısağı.Onun içın bı sorun yok Sevgılerımle kal

    By Blogger AKDENİZ AKŞAMLARI, at 4 Haziran 2007 15:00  

  • Oyyy Ceylan, nazlı Ceylan... Bak ihalelere geliyorsun ona göre! Sarmısak tabağı üretimi istiyoruz. Bire beş veriyoruz 8~) He de koşturup getireyim tabağı. Gör de yap. Kısmetimiz açılıyor, pazarcı tezgahı bilem açabiliriz...
    ----------
    Mine'si, Ceylan buralara yazmaz ama okur, sarmısak tırtıklama tabağı üretimine geçmeden mürveri kaptırmayalım, ne dersin?
    ----------
    Tata'cığım, eşini yanıma gönder istersen? (Burada müthiş bir kahkaha efekti var...) Yoksa, şimdilik bütün umudum Ceylan veya bir Marsilya seyahati.
    ----------
    Bence harika ötesi Özay'cığım. Ne gibi bir sorun olabilir ki 8~) Herkesin önüne koyacaksın bir tane, bandırsınlar ekmeklerini... Üffftttt.

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Haziran 2007 19:33  

  • Dünya da en fazla sarmisak tüketen millet Fransizlarmis.
    Benim onunla pek aram iyi olmamasina ragmen Iskembe corbasinin yaninda bir baska oluyor.O olmadimi ben zaten yokum.
    Bizim oglanin bir arkadasi var Ispanyol 2 ayda bir Ispanya da bize sarmisagi o getiriyor.Suyundan mi yoksa günesinden mi bilemiyorum.Sahaser bir sey.
    Saygilarla.

    By Blogger ERDIL, at 5 Haziran 2007 17:32  

  • Aaaaaa Erdil Bey, düzeltin arayı hemen, olur mu böyle? İşkembe çorbasının derler ya 'pezevengidir' diye, öyledir valla ama benim vazgeçilmezimdir.
    Sapanca'da iri avuç kadar yetiştiren bir ahpabım var, çok lezzetli.
    İstanbul market zincirlerinde de üç beş senedir kocaman Çin sarmısağı satılıyor. Filizlenmesin, yetiştirilemesin diye iğdiş edilmiş oluyorlar! Ben de pazarlardan alıyorum genelde. Saplarını örüp çok güzel demetler yaptırıyorum. Mutfağın en güzel yerine asıyorum!!!
    Akdeniz ülkeleri sarmısaksız yaşayamaz gördüğüm kadarıyla... Sevgiler

    By Blogger Oya Kayacan, at 6 Haziran 2007 10:54  

  • Vallahi sizin gibi bir komşum olsa israftan kurtulup asalak yaşama geçeceğim... Ayda 5 diş sarımsak kullanacağım diye 1 file sarımsak alıyorum. Ben kullanana kadar içleri boşalıyor gıcık oluyorum... Halbuki şöyle yan komşum olsanız kapıyı çalar "Oya abla 1 diş sarımsak lazım" derdim olur biterdi...

    By Blogger Devletsah, at 6 Haziran 2007 20:38  

  • Sevgili Oya,
    Kukuşatu'na cevap yazdım. Bakmayı unutma ;)

    By Blogger Selen, at 6 Haziran 2007 23:16  

  • Ne biçim sarmısak onlar öyle Devletşah'cığım???
    Yani sen komşu olarak bana "öffff beeee" olursun... Üç beş diş sarmısak için yanıma yerleştiğine pişman olur, yemeklerinin içinden çıkmaz bir komşu kadın bulursun yanıbaşında... Başıma tac ederim, gelin haydi. Üst kat yine boşaldı. Bu ev malum çocuk doğurmak ve ev sahibi olmak için okunup üflenmiş bir yer. Haydi İstanbul'a gelin!!! Her gelen kucağında bebeği ve bahçeli evine kavuşmuş olarak taşınıyor buradan.
    Gevezeliği bırakıp sarmısaklara gelirsek, bir ay kadar sonra, henüz kurumuş taze başlardan istediğin kadar al. Saplarıyla, sapları ördürerek alacaksın pazarcıdan. Mutfağının bir yerine as. Onlar sana sonbahar ve kışı rahat rahat çıkartır.
    Şimdiki taze başları da mutfak kağıdına sar, ince bir poşet içine koy ve de dolabın sebze gözlerinde tut.
    Sarmısak deyince akla hemen Annoya gelir 8~}

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Haziran 2007 10:30  

  • http://kedilimutfaklar.blogspot.com/search?q=kuku%C5%9Fatu

    Bu adres kukuşatu yazıma gidiyor. Sevgili Selen üşenmedi aradı taradı, eğrisiyle doğrusuyla yazdı bana Yanya'nın kukuşatu yemeğini. Yorumlarda uzun uzun...
    Selen Demircioğlu'nun

    www.yanya-evenez.blogspot.com
    daki güzel tariflerine şimdi

    www.oyalamakagidi.com
    da yazdıkları da eklendi. Hele çocuklarıyla mutfağa girmeyi seven annelere derhal Oyalama Kağıdı'na gitmelerini tavsiye ederim.
    Çok teşekkürler Selen'ciğim...

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Haziran 2007 10:58  

Yorum Gönder

<< Home