Kedili Mutfaklar

Pazartesi, Temmuz 21, 2008

Hallerimiz böyle böyle...

Misafir kedi Bıcırık, Annoya'mın bürosunda. Makus talihinde tek başına doğmak ve bir haftalıkken annesiz kalmak var imişse de, insan insanlar tarafından şefkatle sarmalanıp hayatı tırmıklamak da şans hanesinde yazılıymış. Boş vakitlerinde büro elemanı olması işten bile değilken, o şimdi muhteşem bir villanın kılkuyruğu. Bütün canlıların kader yazıları, kaderlerinin oyunları varmış.


Şu Tempur ayısının gelmesi pek iyi oldu. Evde tek başıma triplerimden kurtuldum biraz. Yumuşacık, iyi huylu bir ayı bu Tempur. Annoya'mız yatağını da alacak galiba. Uzay gemisinde gibi uyuyacakmışız sonra. Ağrıyan kemiklerimize iyi gelecekmiş. Püfff... Moruk yatağı desene şuna Annoya. Almayalım, almayalııım. Tempur Ayı bize yeter. Üçümüz birbirimize sarılıp uyuyalım.



Dua da ediyoruz çok, Tempur'un arkadaşı Datvi özgürlüğüne kavuşsun diye. Datvi'ye Özgürlük diye imza neden toplamıyor peki ayısever insanlar? Datvi de Cemal Baba'sına sarılıp uyusun istiyorum.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9471376.asp?m=1



Soru: Bu ne?

Cevap: Ekmek. Nefis. Kek gibi. Domatesli.

Reklam: Arçelik'le yapılmış.

Not: Hayır Annoya'm yapmadı.

Az daha kafama geçiriyordu, geçirtmedim. Annoya'm çok sever bu Charlie Brown ve Şürekâsını. Duş bonelerini de almış mutfakta kullanıyor. Renkli renkli duruyormuş buzdolabında.

Yaz günü yemeklerimizden karpuz. "Buz gibi karpuzla labne peynir ne kadar güzel gidiyor, biliyor musunuz?" diye soruyor Annoya'm. Bana sadece labnesinden yalamak düşüyor ama, karpuz yemiyorum.

"Buz gibi domatesle beyaz peyniiiiir, bir dilim ekmekle ne güzel yeniirrr; geeel onu beraber yiyelim senle..." Sizin zamanınızda bu şarkı öğretiliyor muydu ilkokulda?

Barbunya fasulyemiz çok güzeldi. Bebek maydanozlarımızı kendimiz yetiştiriyoruz tabii. Şimdiki maydanozları ormanda yetiştiriyorlar galiba, sapları odun, yeşillikleri çınar yaprağı gibi.

Dünyanın En Güzel Gözlü Aydın amcası getirdi fasulyenin altına serdiğimizi kedili balıklı fareli filan mutfak bezini. Çok sevdik, çoook. Taa Avustralya'dan taşımış galiba. Her zaman gel Aydın Amca.

Geçen haftanın içinden bildirelim dedim.

Maaay maaaaa, Cancan

8 Comments:

  • Sevgili Cancan,
    Boncukçu da aldı o yataklardan, ağrılarına iyi gelmiş. Onlar bizim kadar mükemmel yaratılmamışlar, ağrıyor her yanları :)) Yatak pek rahat.
    Ayına bayıldım,
    Öpüyoruz
    Minnoş

    By Blogger Boncukçu, at 21 Temmuz 2008 10:39  

  • Cancan,
    Bıcırık çok sevimli, sıcacık bir yuvası da varmış artık. Ne güzel...
    Tempur ayı da çok şeker, tıpkı senin gibi:)
    Ekmek nefis görünüyor, karpuzla labne kışkırtıcı, barbunya ya ise asla hayır diyemem..
    Bu senin Annoyan var ya, her telden çalarken bile çok ahenkli nağmeler çıkarıyor haberin olsun:)

    By Anonymous Adsız, at 21 Temmuz 2008 20:26  

  • Aaaaa ama Minnoş kardeş, korkuyorum o yataktan. Benden daha yumoş, daha keyifli olmasın yani. Boncukçu'ya selam söyle, düşünüyoruz de...
    ----------
    Evet Nüket Abla, Annoya'm keyifli bir kadın. Ne yapıyorsa onun tadını çıkaranlardan.

    By Blogger Oya Kayacan, at 22 Temmuz 2008 10:14  

  • Bu nasıl guzel nasıl cici birsey.Ohh yuvada bulmuş kendine,çok sevindim.Maynadoz konusuna çok güldüm:))

    By Blogger NiNo, at 23 Temmuz 2008 09:23  

  • Oyacan'cım,
    O ekmeğin tarifname'si var mı acep?
    Yapacaktım da makinem ile :((
    Benimki Arçelik olmasa bile yine de çok güzel işler çıkarıyor garip..!

    minesi

    By Anonymous Adsız, at 23 Temmuz 2008 09:39  

  • Evet ya Nino, çok mutlu olduk Bıcırık için. Yaşaması bile mucizeydi... Gül sen gül daha. Ben sapı mapı yerdim maydanozu, çok severim çünkü, artık yiyemiyorum :-(
    ----------
    Mine'si hani sana sabun kursuna gelmiş olan Arzu'cuğum var ya, işte o yapmış getirdi. Telefonu sende var değil mi?

    By Blogger Oya Kayacan, at 23 Temmuz 2008 10:15  

  • Bizim evden böyle bıcırıklardan çoooook geldi-geçti.
    Şimdi bir tanesi bizde.Sokak çingenesi:)) Kızım peşmerge diyor ona.

    Yiyeceklere diyeceğim yok. Sen pişircen,ben yiycem:))))
    Sevgiler

    By Blogger Ece, at 24 Temmuz 2008 15:59  

  • Ne güzel, adam edip bir yerlere yerleştirmek. Benim sokak pisilerim o kadar çok ki, hangi birini Ece'ciğim? Ancak tara temizle, maması suyu... Vallahi arabamın yanaşmasına zaman kalmadan alıyorlar çevremi her gün. Evden adımımı atmadan kapının açılışından anlıyorlar. Aklım onlarda, yetişebildiğim kadar...

    By Blogger Oya Kayacan, at 25 Temmuz 2008 09:18  

Yorum Gönder

<< Home