Kedili Mutfaklar

Cuma, Kasım 07, 2008

YATILI 4. Epizot

Ne ayıp şeyler bunlar, çık çık çık, anlatmaya utanmıyor musun Oya?


Telaş zamanı. Bir yandan gittim gidiyorum, yattım yatıyorum pırpırı yüreğimde. Hemen ardında kesildim kesiliyorum eyvahları...

Evde, kesilmeden sonrasının hazırlıkları. Oturmama durmama müsait yerlerde, ha bunu böyle yaparız da, ha bunu şöyle ederiz. Yatmaya kalkmaya elverişli köşelerimde yatak döşek değişiklikleri, yastık takviyeleri...

Sanki film setindeyiz. Baş oyuncu geçici olarak sakat; inşallah geçici, amin..., buradan TV seyreder..., şu noktada oturur denize bakar. Kaykılarak gazete okur ve içinden gelirse laptop açar yerleri şuralar.


Bir başka ve en önemli nokta ise, düşün düşün boktur işin hallerimiz. Bir tuvalet meselesidir ki, baş problem olarak yaşanıyordu son günlerde Annem Selma ile aramızda. O da bugün çözüldü şükürler olsun. Olay yükselmekten çıkıyordu! Anacığım beni en yükseklere layık görüyordu... Tamam, yükseğe oturacağım artık, taht gibi. Yükseltici ile yetinmedik, klozetin de yükseğini bulduk, değiştirdik.

Güç olan bulmaktı. “Var ama Karaköy’den aldırın,” diyen Vitra ana bayii anamızdan emdiğimizi burnumuzdan getirdi. İstanbul kazanında, Cavit Bey kepçe şeklinde dolaştı gün boyu. Eczacıbaşı, Artema Vitra alışverişlerinin keyifli tarafı ev servisleri. Güleç gençler montaja gelince çekilenler unutuluyor. Bayilerden yaka silkiyor millet, nedenmiş anlaşıldı. Ana bayi buysa ailenin diğer fertleri nedir bilmem artık.

Tuvalet dedim de, anladınız mı bilmem. Gençlerin ağzında lavabo oldu şimdilerdeki adı. Tuvalet deyince bakınıyorlar bön bön. Haydi klozet deseler anlayacağım. Lavabolara, klozete yapacaklarını nasıl yapıyorlar bilemiyorum.

Bir ara da dabılyusi idi. Camilerde bile öyle yazar, WC, water closet yani. Oysa votırı kıl gibi akan taharet musluğundan küçük bir ibriğe doldurup kullanırsın. İşini bitirip ardından çekeceğin bir sifon falansa hakgetire. Temizlik imandan gelir ‘kokusu’na katlanabilirseniz kullanın bu WC’leri!

Ben söz konusu yerleri adlandırırken, halâ hela ve tuvalet arasında gider gelirim. İçimden bazı bazı hela desem de, dışımdan kibarca tuvalettir oraları. Benimki de ikiyüzlülük bir nevi. Olsun, kendimi lavaboya tünemiş ş’aparken hissetmiyorum hiç değilse.

Yatakta kahvaltı masamı da ısmarladım. Daha çok odamda, yatağımda kalayım istiyorum nekahatimde.


Kitaplar var okunacak, yemyeşil ağaçlar var pencereden bakılacak.

Cancan’ım var.

Banyo küvetini şimdilik aslanlar gibi koruyor ama galiba o da sökülüp gidecek...

12 Comments:

  • Cabucak iyi haberlerini alalım da aklımız kalmasın inşallah Oyacan'ım.
    Bütün iyi dileklerim, sevgim ve dualarım seninle.
    Öpüyorum

    By Anonymous Adsız, at 7 Kasım 2008 14:15  

  • Oya can, Cancan'ın enerjisi her şeyden iyi gelecek bence. Maşallah baksana nasılda kurulmuş hem yatağa hem küvete. Bizim Korsan hayatta girmez küvete filan,çekinir. Yalnız uyuma kısmı bizim oğlanında Cancan'dan farksızdır.
    Bugün evde çalışıyorum. Bir ara vermiştim baktım ki Oya can yazısını güncellemiş okuyuvermişim bir çırpıda. Bu kadar köklü değişiklikler yapıldığına göre durum bir hayli ciddi demek çok geçmiş olsun...

    By Blogger Pirate/Korsan, at 7 Kasım 2008 14:26  

  • Can kardesim her seyin iyisini düsün ilerde ani defterine kayit olarak isliyeceksin.
    -Demesi kolay !...
    -Biliyorum kimseye belli etmesekde "icimizdeki firtinalar....
    Her sey gönlünce olsun.Bizde ancak dualar senin icin.
    Seni cok seviyoruz.
    Saygilarimla.

    By Blogger ERDIL, at 7 Kasım 2008 16:07  

  • Tamirat takımı sana mı, eve mi Annoyam?... Kötü şakaydı tamam, dişim apse yaptı, zonk zonk zonklarken, bu kadar olabildi "güya" esprim de... Evde değişiklik her ne sebeple olsun, neticede iyi oluyor aslında, bir sürü şey de elden geçmiş oluyor.
    Nasılsa sen olacaksın yine o evde, ruhu aynı yani, herşey güzel olacak yine, Cancan'cığım da alışıverir sen olduktan sonra orada. Geçecek Annoyam, az kaldı, yine sapasağlam olacaksın inşallah, tüm güzel dileklerim; bolca da sevgilerim seninle...

    By Blogger dgül, at 7 Kasım 2008 16:12  

  • Oya'cım
    vakitsizlikten yapamadığın bir sürü şey var yapacağın nekahat döneminde...
    dilerim çabucak geçer bu günler
    ve iyileşirsin değerli arkadaşım
    dualarımız seninle...

    By Blogger carpediem, at 7 Kasım 2008 16:22  

  • Oya' cım,

    Geçecek bunlar... Nereden mi biliyorum? Biliyorum işte. Az kaldı, gidene kadar bütün mesele. Sonrası sular seller gibi inşallah.

    Hepimiz kocaman kucaklıyor öpüyoruz

    By Blogger Çiğdem, at 7 Kasım 2008 16:54  

  • Sevgili Oya,
    Bir ameliyata girerken ameliyathane deneyimi olan hastane komşularım 'gülerek gir, gülerek çıkarsın' demişlerdi. Dedikleri gibi de oldu, ameliyathanede millete laf yetiştirip gülerken uyutuvermişler beni sırıtık vaziyette :)) Sonrası mı, evde bol çikolata yeyip kitap okuyarak geçirmiştim nekahet dönemini. Sende bi de Cancan var, keyif çatarsınız birlikte.
    Gülerek gir ve çık hastaneden Sevgili Annoya, iyi haberlerini bekliyoruz.

    By Blogger Boncukçu, at 8 Kasım 2008 00:49  

  • Sevgili dostlar, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, "Yatılı" Salı sabahından itibaren hastanede... Hepinize gönlümce, dolu dolu teşekkür ederim. Sağlıkla kavuşmak üzere.

    By Blogger Oya Kayacan, at 8 Kasım 2008 11:38  

  • Hiç ameliyat deneyimim yok kolonoskopiyi saymazsak o sebepten tavsiye veremem sadece pozitif enerji dedikleri, ( bana göre adı DUA ) şeyden bolca gönderirim.

    Salıysa bende hep sıcak bir günü çağrıştırır sevimli gelir. Bir kere pazartesi sendromu geçer, salıda bir dinginlik bir dervişlik havası vardır. Güzel bir gün bence. Ameliyat olmam gerekse salıyı seçerdim :)

    WC'nin en klas anlatımı da, dedemin tabiriyle "ayak yolu" bence :)


    Çok çok selam ederim.

    By Blogger ruhdagı, at 8 Kasım 2008 19:33  

  • Hani ilk gün yoğun bakıma alacaklar ya..Oradaki ciddî doktor ve hemşireleri de güldüreceğine eminim. Ama pek sevdirme kendini de çabuk çıkartsınlar seni hastahaneden.Lütfen..
    Ben bugün yaprak sarması yaparken(vallahi ben yaptım),bir yandan da kulaklarını çınlattım.
    Salı gününden itibaren birileri senin haberlerini buraya yazar inşallah.Belki de sen..??

    Bütün kalbimle yanındayım.
    Sevgiler Annoya'm. Her şeyin en kolayı olsun.

    By Blogger Ece, at 9 Kasım 2008 23:01  

  • Oya Hanım;

    Uzundur blogunuzu severek takip ediyorum. Mutfak konusunda iyi değilim ama yazılılarınız, yemekleriniz ilham veriyor ve mutfak hayatının gayet eğlenceli olabileceğini tecrübe ediyorum sayenizde.. Yalnız bu operasyonun tarihçesi ile ilgili bir yazı kaçırdım sanırım, o nedenle şimdi bu yazınızı okuyunca endişe ettim. Hayırdır? Şimdiden geçmiş olsun, bizi çok yalnız bırakmayın lütfen. Sevgiler, Başak

    By Blogger Basak, at 10 Kasım 2008 10:10  

  • bu günler inşalah hiç yaşanmamış gibi olur. Sadece uzak bir anı olur. Benim kızlara tuvalete gideceğim deyince bir restoranda veye cafe de , anne lavabo desene diyorlar. Valla bu yeni türedi laflar bana da çok komik geliyor. Sağlıkla esenlikle Oya hanım

    By Blogger laleninbahcesi, at 11 Kasım 2008 13:39  

Yorum Gönder

<< Home