Kedili Mutfaklar

Salı, Ocak 06, 2009

Yazının başlığı, "İçkiye son tokat," olsun.

E-posta gündemimden blog gündemime geçirmeyi uygun bulduğum uzunca bir Pansuman.


http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2008/Ekim/21/Haber_490467.aspx

Tasarı halinden gerçeğe dönüşüyor. Dün (3 ocak, Cumartesi) ilk olarak Migros Mağazası Levent'te uygulanmaya başlandığı anda dikkat çekti. Tabii tebligat her yere yapılmıştır, her yer aynıdır artık.

"BUZZZ GİBİ BİRA" demek bile yassah!

İÇKİ SATIŞLARINA PROMOSYON YASAĞI GELDİ

İNDİRİMİN İNDİRİM OLDUĞU BELLİ EDİLMEYECEK

İÇKİ YANINDA KADEH FALAN HEDİYESİ YASAK

Daha dahasını yukarıdaki linkten okuyunuz!!! Oya

----------

dünden beri bunun hakkında düşünüyorum, aralıklı olarak. hatta üstüne uyudum, sabah kalktığımda doğrudan kafama bu geldi: vallahi de billahi de ben buna %100 taraftarım, diye.

bu kadar cahil, ve bu kadar yoksul bir ülkede, ben içkinin kısıtlanmasına taraftarım.

hatta bu kadar cahil ve bu kadar yoksul bir DÜNYADA da ben buna taraftarım.

neye: içkinin (daha) pahalı olmasına, hiç promosyona falan girmemesine, reklamının yapılmamasına, kısıtlı yerlerde bulunabilmesine, akla gelebilecek her şekilde kısıtlanmasına. (bana kalsa satarken sabıka kaydı falan da isteseler uygundur.)

biz, özgün mesajı yazan oya, bu yanıtı yazan candan, ve bunları okuyacak, okuyabilecek olanlar bu ülkenin, hatta dünyanın en üst binde biri miyiz, yüz binde biri miyiz, hangi seviyesindeyiz sizce? ve o promosyonlar bize mi hitap ediyor? o indirimler, o reklamlar bizi mi pençesine almayı hedefliyor? yoksa cebinde ekmek parası olmayan, kafası bozuk işsiz adamın ya tehditle borç alıp ya bankadan çıkan emekliyi çarpıp bu akşam da kafayı bulmasına, "bir parça keyiflenmesine!!" mi yol açıyor? sonra içki masasında ibne iması aldığından arkadaşını veya yüksek sesle güldü diye yandaki efendi delikanlıyı bıçaklamasına, eve gidip karısına tecavüz etmesine, çocuğunu dövmesine ve ertesi gün yine akşam kafa çekecek parayı bulmak için uğraşmasına?

siz içki içmeyi biliyorsunuz diye herkesin bildiğini varsayamazsınız ki! hatta biraz dikkat ederseniz ezici çoğunluğun bilmediğini görürsünüz. benim ailem çokuluslu büyük şirketlerle iş yapıyor, ve bu çokuluslu şirketlerin CEO'ları mesela boğaz havasında rakıyla biraz halvet olduklarında iş ortağının yanında onun karısına sarkıntılık yapabiliyor. ablamın çok yakın bir arkadaşı, sarhoş araba kullanan kocasının yaptığı kazada öldü. sizin böyle bildiğiniz örnekler yok mu? cehalet seviyesi arttıkça, sosyal seviye düştükçe de içki içmeyi (becere)bilme oranı düşüyor.

buzzzz gibi bira denmeyiversin! cahil ve yoksul halkın aklı başında kalsın, karnı açken kelle olmasın! her köşe başından üçkuruşa o rakıyı, bu birayı yanında hediyesiyle almasın! osu da eksik kalsın! merlot'yla şiraz'ı, petrus'la chateau marmont'u, burgaz yaş üzüm ile sarı zeybek'i ayırt edebilen etsin, istediği içkiye istediği yerden ulaşsın, efendice içsin. çocuklarımıza 15 yaş doğum günü partilerinde içki içirmek normal sayılmasın: alkol, kötülük potansiyeli çok yüksek, büyük sorumluluk isteyen, çok az sayıda insanın edebiyle tüketebildiği "tehlikeli" bir şeydir, bunu herkes bilsin.

Candan

----------
Pansuman

Özellikle yorumsuz postaladığım alkol kısıtlamalarına değinen yazıma, Candan Turhan arkadaşımdan yukarıda italiklediğim yanıt geldi. Yetişme tarzımda, "hep kendinden yüksekleri değil, altında yaşayan insanları da görürsen yaşam seni mutlu eder," felsefesi vardı. Ancak bu görüş sadece parayla ilgili olup, kesinlikle ahlak çerçevelerini zorlayan ölçüde değildi.

İki serseri cinayet işleyecek, üç kendini bilmez kadına kıza asılacak veya tecavüze yeltenecek diye kendimi o insanlarla aynı kefeye ne koydurturum, ne de aynı kefeye koyulduğumu düşünmek isterim.

Zaten Candan'ın üstüne basarak anlattığı bu suçların işlenmesine çanak tutan ana MADDEler ne bizim bildiğimiz piyasalarda satılır, ne de promosyona girer.

İçki indirim / promosyonlarından yararlanma haklarımın fasulye makarna indirim / promosyonlarından yararlanmak kadar doğal hakkım olduğuna inanıyorum.

Sevgiyle, Oya

20 Comments:

  • Oyacım bu işin sonu kötü.Ciddi söylüyorum,o yasak bu sakıncalı diye diye artık İran mı olacağız sonunda bilmem.

    By Blogger Nenoni, at 6 Ocak 2009 11:25  

  • Candan Turhan arkadaşımdan e-posta yoluyla gelen yanıt

    "işte tufaya şurda basıyoruz ki, yasa denilen şey senle "o insanlar"ı aynı kefeye koymaya mecbur. belki belki "sen"ler gerçekte olduğu gibi yüzbinlerde bir değil de çoğunluk olsaydı (peh! var mı öyle bir dünya imkanı?), yasaların sana göre yapılmasını ve o cahil, yoksul, bilgisiz, ahlak ve kültür seviyesi idrak etmek istemediğin kadar düşük insanlara istisna muamelesi yapılmasını talep edebilirdin. şu anda öyle bir şansın yok. halkın bu, insanlar böyle, ve bu kanunlar senin de parçası olduğun, ayrı ama birlikte yaşadığın toplumun daha huzurlu, daha müreffeh olmasını temin etmeye çalışıyor. daha iyi bir fikrin varsa da kanun yapıcılarınla paylaş bari!

    güzel günler,"

    By Blogger Oya Kayacan, at 6 Ocak 2009 12:21  

  • Bir yaşındaymışım, 62 yıl önce, Bomonti Bahçesinde biramı içiyormuşum bebe arabamda. Sevgiler Nenoni.
    ----------
    Şaşırdım Candan,
    ~hapishanelerin doluluk oranı dışarıya göre daha mı fazla?
    ~Yasalar insanlara göre yapılır, varsayımda suçlu çeşitlerine göre değil...
    ~EĞİTİM ŞART. NE VERİRSEN ONU ALIRSIN!!!

    By Blogger Oya Kayacan, at 6 Ocak 2009 12:35  

  • Deveye sormuslar senin seyin niye egri diye ?
    O da cevap vermis senin gözlerin niye bozuk diye.
    Iyi bir gözlük takmadan daha cok !!!
    Sevgiler-Saygilar.

    By Blogger ERDIL, at 6 Ocak 2009 13:03  

  • Oya' cım az buçuk hukuk mürekkebi yalamışlıktan ukalalığımı hoş görürse herkes...

    Yasalar alt düzeyde eşitlenmek için yapılmaz. Yasa tekniğine ve devletin temel amaçlarına aykırıdır bu bir defa. (yasama bunun farkında mı? Allahtan Anayasa Mahkemesi farkında)

    Buyrun T.C. Anayasası Madde 5.

    "Devletin Temel Amaç ve Görevleri

    Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."

    Ne var ki "halkın seviyesine inmek" diye bir lafın alkış topladığı ülkemizde bir yandan A.B Uyum yasaları çıkarılırken bu ne perhizdir ve bu ne lahana turşusudur anlamak mümkün değil.

    Çoğunluk ilkokul mezunuysa üniversiteleri de kaldıralım o zaman. Hem "anarşikler" yetişiyor bak :)

    By Blogger Çiğdem, at 6 Ocak 2009 13:30  

  • Bu arada ek...

    Anayasa' nın kendi içinde bir hiyerarşisi vardır.

    Değiştirilemez maddeler bir tarafa konulur ise, anayasa maddeleri "genel hükümler" bölümüne aykırı olamazlar. Genel hükümler de o değiştirilemez maddeye aykırı olamaz.

    Gençliği korumak ile ilgili maddeyi okuyanın aklı karışmasın diye yazıyorum. Evet devlet gençliği korumak için gerekli tedbirleri alır AMA unutmayınız temel amaç "insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."

    By Blogger Çiğdem, at 6 Ocak 2009 13:39  

  • Oya Hanım,
    Ben yazilarinizin, yemek tariflerinizin ve pansumanlarinizin cok sıkı bir takipcisiyim. Alkol servisi yapilmayan restoran acma anlayisina ne kadar karsi isem cikan her yasayi belli bir dunya gorusunun uzantisi olarak algilayacak kadar on yargili olmaya da o kadar karsiyim. Belki ben cok iyi niyetliyim ama ben bu uygulamayi tehlikeli ve sagliksiz oldugu muhakkak olan alkolun tuketimini daha cok cekici hale getirmemek amacli olarak yorumladim. Siz seversiniz, ben severim, alirim icerim bu ayri, zaten bu durumda promosyon varmis yokmus cok da fark etmez sanirim ama alkolun cekiciligini azaltmak bence cok da kotu birsey degil. Tabii is benim secim hakkimin kisatlanmasina (yani zararli ise bana zararli alirim icerim kime ne) kadar varirsa o zaman baska... Fakat benim isin buraya varmayacagina, tum bunlarin mesala Amerika'daki icki satin alma yasinin cogu eyalette 21 olmasindan cok da farkli olmadigina inancim henuz tam. Baska bir hukumet bu uygulamalari bu kadar candan yapar miydi derseniz, onu da bilemem ama eger ki ipin ucu kacarsa, is bir oy'a bakar, degil mi...

    By Blogger Nihan, at 6 Ocak 2009 13:57  

  • sevgili oya hanım'cım alevi-bektaşi inancından bir can olarak tüm bu olup bitenlere ve koparılan sessiz kıyamete edip harabi'den bir nefesle yorum yazmak isterim. size selamlar gönderiyorum. ruken.

    Ey zahit saraba eyle ihtiram
    insan ol cihanda bu dünya fani
    Ehline helaldir na-ehle haram
    Biz içeriz bize yoktur verbali

    Sevaba girmek çün içeriz sarap
    Içmezsek oluruz duçar-i azap
    Senin aklin ermez bu baska hesap
    Meyhanede bulduk biz bu kemali

    Kandil geceleri kandil oluruz
    Kandilin içinde fitil oluruz
    Hakki göstermeye delil oluruz
    Fakat kör olanlar görmez bu hali

    Sen münkirsin sana haramdir bade
    Bekle ki içesin öbür dünyada
    Bahs açma HARABI bundan ziyade
    Çünkü bilmez haram ile helali

    By Anonymous Adsız, at 6 Ocak 2009 18:01  

  • Ağzınıza dilinize sağlık :)

    By Blogger Çiğdem, at 6 Ocak 2009 18:46  

  • Eşitlik asgaride olmaz ki diyecektim ki, Çiğdem bi güzel anlatmış.
    Ekonomi dara girdikçe daha çok oynayacaklar kendi tribünlerine :(
    Bu arada ben de ilk içkimi aile büyüklerinin elinden içmiştim. Sarhoşluğunu görelim ona göre izin vericez demişlerdi:) Ondan mıdır bilmem sarhoş olamadım hiç:)

    By Blogger Boncukçu, at 6 Ocak 2009 21:41  

  • arkada hiç bir açık alanda alkol satılamaması var
    marketlerde bile kapalı yerlerde satış düşünülmekte
    sonra? sonra neler gelecek?
    onlinemahzeni açtık, 3 ay sonra telefon ve internet aracılığı ile yapılan içki satışlarına yasak gelmek üzere idi. Bakkal Recep'i arayıp bana 2 bira yollasana abicim demek bile yasak olmak üzere idi. Hediye olarak içki verilemeyecekti.
    Çok çabaladık geri çektirmek için, sadece kurdugumuz iş yok olmasın değildi amaç; her yasağa uygun kılıf vardır, mutlaka bulunur.
    İçki de peki dedik, bir sonraki adımda ne yapacağız? Sıra başka şeylere gelmeyecek mi?
    Seden

    By Anonymous Adsız, at 7 Ocak 2009 00:53  

  • Selam,burada 18 yasindan kucuklere satis yasaktir. Diger eyaletler 21 yasina kadar.Acik alanlarda icmek yasaktir(publique) onun icin kese kagidina saklayip icerler.Yeni kanunla acikta sigara bile satilmiyor artik.Cekmecelerde sakli))) Ben hala "peygamber devesi"nde israrliyim.
    Konu ile alakasi yok ama fr3 Questions pour un champion yarismasi icin Turkiye'den yarismaci ariyor. bildireyim dedim
    Biliyorum biliyorum yazi tarzim cok kotu ama dilimi Turkiye'deki vatandaslarimdan daha guzel konusuyorum)) Oyacan yasinizi tersten okuyunca 26 lik bir genc kiz goruyorum karsimda.
    Sevgiler
    Sam

    By Anonymous Adsız, at 7 Ocak 2009 06:25  

  • Ağzınıza sağlık. Benim söyleyebileceklerim üç aşağı beş yukarı aynı şeyler. Değişik ülkeler, uygulamalar hakkında herkes yazsın. Ancak konunun ana teması, Türkiye'nin nereden gelip nereye gittiği. Amerika'nın bazı eyaletlerinde 21 yaşın altına içki satılmaması da hiç umurumda değil. Türkiye'de oy verme yaşı 18. Oy vererek ülkenin kaderini değiştirmeye muktedir kişilerin, içkiyi de nerelerine içeceklerini biliyor olmaları gerekir. Yoksa gel de Aysun Kayacı'ya hak verme... Sormadı mı kızcağız "Dağdaki çobanla benim oyum neden eşit?" diye?
    ----------
    E-postama gelenlerden güzel bir soru arkadaşım Zeynep Erkut'tan, "Böyle düşünenler çok bol olmasa Türkiye bu günleri yaşar mıydı?" "Nasıl düşünenler?" diye sormayın bana!

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Ocak 2009 09:20  

  • Biraz demagoji yapalım mı?

    Bıçaklama çok... Bıçak satışını yasaklayalım.

    Tecavüz çok... Erkekleri doğar doğmaz hadım edelim. :) Gülmeyin :))

    Her erkek başka kadınlara bakabilir o halde evli olmayanların kadın olmaları yasaklansın...

    Bu ülkede adam gibi araba kullanmayı bilmeyenler yüzünden nice insan ölüyor o zaman araba' yı yasaklayalım.

    Evet ağzıyla değil başka tarafıyla içiyor bir çok insan ve içkinin çok faydalı bir şey olduğunu kimse söyleyemez.

    Ne var ki nasıl adam olacağını bilemeyen bir kısım "deyimi mazur görün" hödük yüzünden, "sen de hödük olabilirsin, seni sen değil ben koruyacağım o zaman" yaklaşımı da hiç hoşuma gitmiyor. Sevgili Candan' ın söz ettiği o insanlar ile aynı kefeye konulmaktan, o yüzden yasaklar içinde boğulmaktan nefret ediyorum.

    Devletin görevi yasaklarla elimi kolumu bağlamak, beni nefes alamaz hale getirmek olmamalı. Devlet öncelikle insanları hödük olmasınlar diye eğitmekle görevli, sonra da beni buna rağmen hödük kalmayı başaranlardan korumakla ... Aksi takdirde düzgün vatandaşlar sokakları ite kopuğa terk ederler ki olan da budur zaten.

    Pardon..

    By Blogger Çiğdem, at 7 Ocak 2009 10:04  

  • Türkiye'de daha neler olacak merak ediyorsanız, İran'a gitmeye gerek yok; Mısır'a bakın. Mısır'ın TC ile benzerlikleri çok daha fazla ve bizi de dönüştürmek istedikleri şekil Mısır şekli. Mısır'da içki sadece bu amaçla açılan dükkanlarda satılıyor (yani aslında "satılıyor mu satılıyor" mesajı). ama tüketmeye gelince; Mısırlılar (modern olanlar dahil) asla ama asla içki içmiyor, almıyorlar, kimisi dinle ilgili inancından kimisi ise tamamen korkusundan. Çünkü korkunç bir mahalle baskısının yanısıra, telaffuz edilmese de bir "fişlenme" durumları var. Mısır'da herşeyi yapabilme hakkı sadece yabancıların, kendi vatandaşlarına her şey yasak.
    bunların hepsi görünürde iyi niyetli ama aslında çok daha başka niyetle yapılan dönüştürme harekatı. Sadece içki olsa neyse...

    By Blogger Basak, at 7 Ocak 2009 15:09  

  • Kaybolan Tatlar Grubumuzun kurucu moderatörü Dr. Bülent Tandoğan'dan:

    "Sevgili Oya hanim ,
    Bir sarapsever Doktor olarak bugun bende arkadaslarla icinde
    bulundugum ikilemden bahsettik.Bir taraftan keyif alabilinecek kadar
    saraba tamam derken ,etrafimda alkol yuzunden dagilmis (Bir aileyi
    bozmak icin alkol sart degildir diyebilirsiniz?) birkac
    aileyi ,bazen siniri bilmeden sagligini bozacak kadar icenleri
    gorunce ,lisede agir alkollu ickiye baslayan ve ciddi alkolik olan
    arkadaslarim olunca durup dusundum,yani alkole ulasmayi sinirlasak
    ve reklamini azaltsak iyi olur mu?.Alkol alan herkes alkolik oluyor
    mu?.Mesela daha cocuk yaslarinda sarap icmeye baslayan,sarabi
    yasmlarinin bir parcasi haline getirmis
    Yunanlarda,Italyanlarda,?spanyollarda alkolizm bizden fazla
    mi?.Yoksa aile baskisi,gizli gizli icme mi alokolizme neden
    oluyor,yoksa bu genetik bir yatkinlik mi?.Alkol'u yasaklarsak
    uyusturucu kullanimi artar mi? (Veya antidepressan!).Bunlar hep
    cevaplnamasi gereken sorular.
    Ama sonunda bu sorulara cevap vermeden alkol yasaginin ilk adimi
    olabilecek bu uygulamalara karsi olduguma karar verdim,cunku bugun
    alkol yasagi yarin diger yasaklar arkasindan gelecektir!.
    Sevgiler
    Bulent Tandogan"

    ----------

    Kaybolan Tatlar Üyesi Sayın Olcay Sönmez'den:

    "...Sn Candan Turhan adlı bir kardeşinizin alkol ve alkollülar hakkında yazdıklarını okuyarak tam iki buçuk dakikamı yitirdim.Lütfen bu dünyaya ait olmayan bu tür düşüncelerin yayılmasına ,okunmasına ve dolayısıyla insanların vakit kaybetmelerine neden olmayınız.Bırakın onlar kendi dünyalarında yaşasınlar.
    Teşekkürler,
    Olcay SÖNMEZ"



    ---

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Ocak 2009 15:18  

  • Candan Turhan arkadaşımdan yanıt;~} :

    "ne diyebilirim? katılmıyorum. kişilere özel kanun yapılabileceğine ya da yapılması gerektiğine, kanunların “ülkede yaşayan insanlar topluluğunu en üst düzeyde eşitlemek” amacıyla düzenlendiğine, “üst düzey” kanunlar koyarsak halkın sınırlarını bilip sorumluluk sahibi olacağına, ve içkinin kısıtlanmasının seni, beni engelleyeceğine, hayatımıza sekte vuracağına katılmıyorum. ama ne gam! siz de bu kısıtlamaların topluma fayda sağlayacağına katılmıyorsunuz, öyle olsun. ikimiz de fikrimizi değiştirmeye niyetli değiliz, niye daha fazla deneyelim ki? fikir ayrılıklarımıza içelim! :PP

    selamlar,"

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Ocak 2009 15:36  

  • merhaba))önce Oya Hanım iyisinizdir,umarım.mahalle baskısını niye söz konusu etmiyorsunuz?başak şehir gibi bir yerde hiç bir market alkollu bir şey satmıyor!!!!!görümceme gitmiştim,inanmadım tüm marketleri gezdim..gerçekten satılmıyor..ama biliyorsunuz,adındanda belli orası başak şehir..ben,küçük bir şehirde yaşıyorum ve iş sahibi biriyim.yeni değişen kapıcıya servise geldiğinde içki alma siparişi verdiğimde bile..çok farklı davranıyor..bende pabuç bırakırmıyım.ama bunlar çok çirkin şeyler..bize yakışmıyor.sağlıkla sevgiyle

    By Anonymous Adsız, at 7 Ocak 2009 19:17  

  • Oya Hanım,özür dilerim ismimi yazmayı unutmuşum.bir önceki yazıyı yazan nesrin

    By Anonymous Adsız, at 7 Ocak 2009 19:22  

  • Sevgili Nesrin, Salacak'ta oturuyorum. Onyıllardır takibettiğim kadar, sahilinde mayolu kadınların güneşlendiği, gazinolarında rakı balık keyifleri ile ünlü bir semt(ti). Mayolu kadınlar çoktan yok oldu, yerlerini alanlar malum. İçkili mekanlar bir bir azalıyor, aile restorantları(!)beliriyor yerlerine. Mahalle bakkalları içki şişelerini görünmesin diye gazete kağıdına sarıyor. Burası sahil. Az içerilere doğru girince yoksul aile kadınlarının erzak torbası karşılığında minibüslere doldurulup bir yerlere götürülüp getirilmeleri (acaba nereye?) falan başlıyor. Lafı bağlayacağım bir yer yok. Durumlar böyle böyle 8~{

    By Blogger Oya Kayacan, at 8 Ocak 2009 09:12  

Yorum Gönder

<< Home