Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Aralık 24, 2008

Venedik'ten gelen Noel

Annoya'm bilgisayarını açtı. Sabah sabah afiyetle yediği panettone dilimlerinin fotoğrafını basacak. Ben de yerimi aldım hemen, konuya müdahil olmalıyım.

Bizim Yeğen Aycan ve Gelin Nurci Venedik'te su tatili yapmaya gitmişlerdi. Bence de hayırlı bir iş yaptılar. Bir daha ya gidilir ya gidilmez, millet beline kadar suda geziyormuş Venedik'te, gondolcular sinek avlıyorlarmış. Yakında sular boğazlarına kadar yükselecek hiç gezemeyecekler belki de, ağzımı hayra açayım ama küresel ısınmaymış.

Söylemesi ayıp, Noel panettone'miz Harry's Bar, Cipriani, Venezia imzalı.* Annoya'm diyor ki, "Ah nasıl oluyor da oluyor, canım ne çekse gelip beni buluyor?" Tabii yaaa, daha iki gün önce demedi miydi, "Aaaaah bu sene de bir panettone'miz olsa da yesek," diye.

Ayağının Venedik suyuyla geldi, getirdi dün Nurci. "İşte sana Noel günü kahvaltısı Annoya, bugün ve yarın yersin."



Yanına da kumkuat ** reçeli yedi. Üç gün önce Mine'sinin bahçesinden http://www.mineflora.com/ gelen kumkuatlardan yaptıydı.

"Başka türlü lezzet valla bunlar," diye diye yalandı durdu.

Ne mutluydu Annoya'ma.

Hadi yine iyiydi, iyi.
Noel bu yıl Venedik'ten geldi.


S. Marco, 132330124 Venezia (VE), Italy+39 041 5285777

** kumkuat hakkında yazdıklarım şu linkte. Sonuna kadar gidin lütfen.
Ve devam... Bu sabah, 1 Ocak, 2009'da gördüm...
İşte benim Zinnur'um... 28 Aralık 2008 tarihinde bloguna "esas panettone / aslına yakın panettone" tarifini de ekledi... Zinnur'dan kaçmaz!

23 Comments:

  • iyi noeller!!

    hayati

    By Anonymous Adsız, at 24 Aralık 2008 15:22  

  • Ya Oya' cım ağzımın suyu aktı. Ekmek makinesinde denesem olur mu ki?

    Canın buradan bişeyler ister mi ki? :)

    By Blogger Çiğdem, at 24 Aralık 2008 15:57  

  • Mutlu noeller Annoyacığım...

    By Blogger Şirin, at 24 Aralık 2008 19:15  

  • Ben onları Makro Center'da görmüştüm ama güvenememiştim. Yapabilirim sandığımdan galiba.
    Hayal dünyası işte...
    Gidip hazır yapılmışını al, ne zorluyorsun kaderini.

    Şey, acaba Kumkuat nedir diye sorsam cahilliğim af olunur mu?

    By Blogger ruhdagı, at 24 Aralık 2008 19:24  

  • Italyan bir patronum vardi.Tum ofise kocaman tenekelerle o yilbasi kekinden dagitmisti.Ben tadini cok sevmistim ama millet "aman be , bu de ne?' demisti, yemekteyiz programinda ki gibi:)

    By Blogger Goksu, at 24 Aralık 2008 19:44  

  • İtinalı fotoğraflarını özledim oya ablacığım. İyi geldi bana bu yazı. Biz kekin tadına bakamadık ama olsun gönüller bir değil mi? :)))

    By Blogger Pirate/Korsan, at 24 Aralık 2008 22:18  

  • Sağol Kaptan, kutluyoruz elimizden geldiği kadar herkesin her bayramını.
    ----------
    Çiğdem bu mayalı bir hamur. İki üç yıl önce bizim blogların kızları arasında da tartışılmıştı bir hayli. Bizim Pastane'den sevgili Zinnur ölçülerini bulmuş (yapmış mıydı?), Sibel'in Kahvesi'nden Sibel de deneyip beğenmişti. Yapmak istersen o günlere dönüp araştırmalıyız...
    Canıııım, canım şu sıralarda iyi durumda! Çekti mi söyler olur mu?
    ----------
    Ailem, çevrem ve de tüm kutlayanların Noel ve Hannukah'larında sonsuz mutluluklar. Sana da Şirin'ciğim.
    ---------
    Evvet Ruhdağı'cığım, Makro getirir her yıl. Bu defa gezer görür hallerim kısıtlı olduğu için rastlamadım amma vardır mutlaka.

    Kumkuat için bütün yazdıklarımı yazımın sonunda linkle verdim sonradan. Narenciye ailesinden minicik ve lezzetli mi lezzetli bir şey...
    ----------
    Eşekle hoşaf hikayesi cuk mu oturuyor burada ne? Çok lezzetli bir ekmek çeşidi işte, daha ne istiyorlarmış ki sevgili Desertwind?
    ----------
    Hakan'cığım itina dedin de içimi yaktın. Evde yaşam kontrolumdan çıkınca ben de çığırımdan çıktım. Dur azıcık daha, idare edelim bakalım. Bir gönüller hoş olsun yeter!

    By Blogger Oya Kayacan, at 25 Aralık 2008 09:44  

  • http://bizimpastane.blogspot.com/2005/12/uyduruk-panettone.html

    Zinnur'un tarifi burada...

    By Blogger Oya Kayacan, at 25 Aralık 2008 09:58  

  • Off çok güzel görünüyor. B,r zaman yılbaşında kendi yaptığın bir tür ekmek tarifi vermiştin. Bak aklıma düştü gene:)

    By Blogger Boncukçu, at 25 Aralık 2008 10:08  

  • Bugünkü yazıyı okurken sizin evde olasım geldi nedense.mama var, kedi var, sohbet var::)canım cekti işte::)

    By Blogger ARZUM, at 25 Aralık 2008 10:30  

  • Oya' cım buldum tarifleri .) Ama da bunca zamandır seni okurum huyundan kapmamazlık olmaz. Cumartesi mutfağa gireceğim ve deneyeceğim.

    By Blogger Çiğdem, at 25 Aralık 2008 10:55  

  • selamm Oya hanım mutlu noeller diliyorum.Umarım ülkemizde ve bütün dünyada mutluluk rüzgarları eser.

    By Anonymous Adsız, at 25 Aralık 2008 12:54  

  • Ay o ne kadar guzel sey oyleeee:) Sabah saat 5 ..karnim ac ve ancak etimek ustu turunc receli yiyebildim..:)
    sevgiler ve iyi seneler...ve de sagliklii!:)

    By Blogger Girls On Blog, at 26 Aralık 2008 05:06  

  • Oya Kayacan dedi ki...
    Sevgili Boncukçu, sana ve de herkese hatırlatmalıyım o dediğini...

    Aralık 31, 2005'te "Acısıyla tatlısıyla" başlığıyla üç bölümden oluşan bir panpepato öyküsü yazmış/anlatmıştım. "Venedik'ten gelen noel" yazımın altındaki linkten de link olarak çıkıyor!!! Okumanızı, eğlenmenizi ve de eliniz değdiğinde bir panpepato yapmanızı mutlaka öneririm.
    ----------
    Arzum, kutlu olsun Emir'inin ilk karı, haydi tut elinden birlikte gelin sohbete...
    ----------
    Gün yarındır Çiğdem'ciğim! Bakalım huyluluğum mu tutacak panforte tarifinde huysuzluğum mu? Bu ara malûm ya ;~}
    ----------
    Herkesin dileği eş Sanem'ciğim. Dünya bir silkelense de, kendine gelse. Geçen gün Maya takvimine göre 2011'de yok olacağımızı konuşuyorlardı arkadaşlarım. Ben de, "Oooh oh," dedim, "görmediğim kalmamıştı zaten, kıyamete de şahit olup gideceğim galiba!"
    Mutlu yıllar.
    ----------
    Blog kızlarından bir kız etimek üstü turunç reçeli yemiş. Afiyet şeker olmuş...

    26 Aralık 2008 Cuma 10:01

    By Blogger Oya Kayacan, at 26 Aralık 2008 10:06  

  • Çok üzülmüştün bu sıralar sen de Cancan'cığım. O laptopun yanından, Annoya'cığının yüzüne bakarken verdiğin pozda, halen endişelerin okunuyor yüzünden inan ki. Ama canım, sen de gittikçe daha bir yakışıklı oluyorsun sanki, yani "kızım olsaydı da verseydim " diye geçirmiyor değilim aklımdan. :)))
    Annoya'mızın o temiz kalbinden mütevellit, gönlünden geçenin, önüne de gelivermesine hiç şaşırmıyor, ama çok da mutlu oluyorum tabii ki. Lakin, Annoyam anlattıkça, şu kumkuat mevzusunda, acayip meraklanıyor ve heyecanlanıyorum. Ama bir yerler de de bulamıyorum maalesef, bana haber versen de diyorum, Annoyan bir müsait olduğunda "hiç utanmadan sırf bu maksatla yani" bir uğrayıversem?... Şaka tabii ki, Cancan'cığım bakma bana sen, afiyet olsun Annoyamıza, öpüyorum ikinizi de, çok selamlar ve sevgiler Annoya'na da.

    By Blogger dgül, at 26 Aralık 2008 11:40  

  • Bir onerim olacak ; size yorum birakirken her seferinde kelime dogrula diye bir alan geliyor ve gordugumuz harfleri tek tek oraya yazmamiz gerekiyor. Bu bayagi ugrastirici ve zaman kaybi bir is. Eger isterseniz; bunu su sekilde iptal edebilirsiniz;

    Blogunda “Ayarlar” bolumune girin. Oradan "Yorumlar" bolumunu tikla. Asagiya dogru indiginde su yazıyı goreceksiniz:
    "Yorumlar icin kelime dogrulama gosterisin mi?" Sen burada "hayir" yazan kutucugu isaretlerseniz eger artik bu harfler her seferinde bizim karsimiza cikmayacak. Uzun anlattim ama bunu duzeltmeniz; "yorum birakan herkesi" cok sevindirecek inanin bana. Her seferinde bunu size yazmak istedim ama bir turlu firsatim olmadi…
    Hoscakalin...

    By Blogger Ebruli, at 26 Aralık 2008 19:41  

  • Dur bakalım Demet Abla, ikinci parti gelecek kumkuatlar varmış. Minesi öyle diyoooo. Hani bunlar yine söylemesi ayıp "bitti bitiyor, gitti gidiyor com" şeklinde yaşandı da. Ha bir de Arnavutköy manavı(Kolaylar Manav, 1.Cad. No. 53), Makro ve Okko önüne çıkarsa kamkat/kumkuat sormamazlık etme. Beni beğenen herkesi çok seviyorum. Cancan
    ----------
    Ebruli'ciğim, kelime doğrulama ayarını koyalı iki üç ay oldu. Yorumlarımı çok keyifsiz reklamları ile arka arka dolduran bir kişi için özellikle yaptım bunu. Engel tanımayan ve sevmeyen bir insan olarak, senden ve herkesten özür diliyorum. Her seferinde onlarca yazımın arkasına topluca ikişer üçer reklam atmayı başaran bu pislikten uzak durmayı böyle başarabiliyorum ancak.

    By Blogger Oya Kayacan, at 27 Aralık 2008 09:46  

  • Oya Hanım,hadi..gayret yeni yazılar bekliyoruz..sabırsızlıkla.sağlıkla,sevgiyle nesrin

    By Anonymous Adsız, at 28 Aralık 2008 20:40  

  • Oyacığım, Prenses ve ben çok iyiyiz. Arada öyle depressif şiirler döktürüyorum sanırım. Ters bir günüm olabiliyor, hani şöyle neden keyifsiz olduğunu bilemediğin günler gibi. Sanırım öyle bir gün olmalı, ya da belki Özge Dirik okumuşumdur o gün, ondan etkilenmişimdir.

    Biliyorum, Prenses de birgün Kimsecik'in yanına gidecek, ama umarım o gün henüz yakın değildir. Dokuz yıl birlikteliğimiz var kızımla, daha güzel günlerimiz olmasını diliyorum.

    İkimiz de sana neşeli ve sağlıklı bir yıl diliyoruz.

    By Blogger Birsen Şahin, at 28 Aralık 2008 22:22  

  • Nesrin ruh sıkışıklığı var daha üzerimde! Ne yapsam yarım bırakmak gibi bir eğilim. Okuyup yazmak da bunlara dahil...; mutfağın içine bir seyirtip bir kaçmak, elime yün alıp iki sıra örüp sökmek, on dakikadan fazla film seyredememek, telefonları herkesin yüzüne kapatmak, daha sayiiim miiii?
    ----------
    Eh yani Birsen, "Hoşçakal Anne" şiiri yazıp tepesine Prenses'in resmini koymak nereden aklına geldiyse? Vallahi yüreğim de ağzıma geldi. Uzun yıllar birlikte olun o pamuk şeyle sen, öp onu Annoya ve Cancan'dan.

    By Blogger Oya Kayacan, at 29 Aralık 2008 10:09  

  • İyi yıllar Oya.

    Sağlık ve mutlulukla elbette.

    İyi olduğuna sevindim.

    By Blogger munevver, at 30 Aralık 2008 08:39  

  • Aa aaaa, ne hoş Münevver gelmiş. Mutlu yıllar sana da...

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Aralık 2008 11:24  

  • Sağlıklı, mutlu ve de umutlu, sevgi dolu nice yeni yıllara Annoyam...

    By Blogger dgül, at 30 Aralık 2008 14:31  

Yorum Gönder

<< Home