Kedili Mutfaklar

Perşembe, Eylül 02, 2010

Gel keyfim gel


Ey Eylül, nasıl da bekledim seni, yollarını kolladım. İnsan böyle dayanılmaz arzular içinde olduğunda aynı zamanda da ulaşılmaz arzular içindeymiş gibisine geliyor. Şartlı kafam n'olacak. Tam işin halvetindeyken uzayıp gidenlerin, gitti de gelmeyiverdilerin yüzünden.

Keyifsizdim. Sıcaklar fena basmıştı. Belediye yeri göğü kazmış, bizim mahalleyi bize dar etmişti. Toz duman ortasında nefesim daralmış bir türlü genişleyememişti.

Oysa beklenen sadece bir Eylül dahaydı. Zaten kendiliğinden gelecekti. Zaten de Ağustos, yılın kendine ayrılmış onikidebirini kullanıp eyvallah ederek, Eylül'e çevirecekti makas kolunu. Temmuz'un Ağustos raylarına insafsızca terkettiği sıcağıyla geçen günler geride kalacaktı.

Önce şakır şakırdayan yağmura şemsiye açmadan, ayağımda lastik sabolarım foooşfoşşş..., ah sonra da yok mu o yağmur ertesi denizin yeşilden çalmış laciverdinde yüzen sülyen boyalı şilepler... Devrik büst misali suda yatan Hayırsızada'nın pustan sisten kurtulmuş profilini süsleyen üç beş ağaç... Pencerenin açığından odayı rüzgarlayan havaya uyanış...

Mutfağa girdim sonunda, bu da demektir ki çağırıyorum, "Gel keyfim gel, gel keyfim geel, geeel gel artık."

Nerelerdeydin?

6 Comments:

  • Geldimi ?

    By Blogger Banuca, at 2 Eylül 2010 23:48  

  • Ben bu yazıyı 02/09 yerine gidip 02/08'e atarsam kaybettim zannederim tabii ki... Sen de aşağılara inip okumasaydın eğer Banuca'cığım, kayıplarda kalacaktı belki de ;)
    Haaaa geldi geliyor sayılır! Bugün Mine'sinin serasından biberlerin sonunu topladık mesela. Fesleğen, üstelik bir koca torba. Mutfağa ısınma turlarıydı bir nevi. Akşama da güzel bir somon var aklımda.

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Eylül 2010 17:19  

  • tarih benim de kafamı karıştırdı şarhoş da değilim alalalallalalala dedim

    By Blogger Handan, at 3 Eylül 2010 18:02  

  • Ben de değildim ama, yani atamamışlık var o Ağustos sersemliğini üzerimden ;) Açılacağız hayırlısıyla...

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Eylül 2010 18:21  

  • Hoş geldi sefalar getirdi.
    Pazara lahanayı, pırasayı, havucu da getirdi! Eh biraz erken kış tellallığı yaptı kendisi ama madem seni keyiflendirdi, başımın üzerinde yeri var derim ne diyeyim :)

    By Blogger Margot, at 3 Eylül 2010 20:08  

  • Margot'cuğum, sen erken deyince döndüm baktım, geçtiğimiz yıl 5 Eylül günü Yer Gök Eylül diye bir yazı girmişim. Üç yukarı yani ;) Havuçlar ve pırasalar kalem kalem ne güzel, buyur ettim eve.

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Eylül 2010 09:48  

Yorum Gönder

<< Home