Kedili Mutfaklar

Pazar, Mayıs 29, 2011

Çiçekler derleyelim...

 Mürver balı




Nasıl yani?  Arıları tutup mürver ağaçlarına saldım da bal mı yaptırdım?  Değil tabii.  Düpedüz sahtekârlık bu olup biten.  

Önce her yıl olduğu gibi Mine'simden mürver ağaçlarının çiçeğe durduğu öğreniliyor.  Dedektif harekâtımın başlangıcı bir nevi.  Derken ha açtı ha açacaklar süresinin takibi geliyor.  Ağızlar aranıyor, konu komşu mürverden yana ne naneler yemiş araştırılıyor.  Sonrasında yürek ağızda, aman ha geçmesinler toplansınlar bir an önce; binsinler bir kargo kutusuna, varsınlar bana'nın sancıları çekiliyor.  

İşte tam da o heyecan dorukta günlerden birinde, hop kapıda bitiveriyor mürver çiçeklerim.

Tarif uygulama özürlü Annoya mutfakta iki fır dönüp mürver balı yapmayı başarıyor.  

Adını balla tamlaması, ortaya çıkanın içindeki çiçekler de cabası, pek bir balı andırmasından.

Annem Selma da bendeydi. 

Sabahları bir afiyet oldu, bir afiyet oldu ki değmeyin gitsin.


Mavromati
          

 

Mavro mati Rumca kara göz demek oluyor, mavro kara mati göz... 

Resmi adı nedir bilmiyorum da, bizde de halk tabiriyle karagöz veya ceylan deniyor bu sardunya çeşidine.  

Rumlarla içli dışlı dostlukların hüküm sürdüğü mahallelerde yetişmiş Annem Selma dolayısıyla, ben mavromati derim bu güzellere.  Sardunyalar diyarından en sevdiğimdir.  Sonra ıtırı sakızı falan diye dolarlar ruhuma.  

Sardunya deyince içim geçer zaten benim, öyle severim bu bitki sülalesini.





Nerde çayır çimen bulsalar, bir yaygı serip beni atıyorlar ortasına.  Bir alay da oyuncak yanımda. 

O gün Robert Kolej günümüzdü.  Yine yayıldım işte böyle yerlere.  Papatyalar artık azaldılar ama olsun, Annoya'ma Tomris Uyar'ı hatırlatmadan edemediler.  

Büyüyünce ben de okuyacağım Tomris Teyze'yi.

Ailemizin bebeği, Melisa.


Adaçayı   




Yıllardır birlikteyiz.  Mutfak penceremin önüne dizdiğim yenilen bitkilerim var ya hani, bu adaçayı da onlardan.  

Son bir haftadır sabahları içeri girip kahvaltı masamı keyiflendiriyor.  

Mutfaktaki küçük soframa sık sık saksı davet etmelerim vardır benim.  Biberiye gelir bazı bir karış boyuyla, bazı bir çalı kekik olur, bir minicik ağaççık defne ya da...

Elleşirim yapraklarını, elimi burnuma götürürüm..., enfes aromalı kahvaltılarım işte böyle yapılır.

----------

Çiçekler derleyeyim, bir demet eyleyeyim...  
 

32 Comments:

  • Ohh çok şükür !Nerelerdeydin ?Balından tattım,çiçeklerini kokladım,bir fıske uğradım ,kaçtım.Sevgiler...

    By Blogger Nilgün Torunoğlu, at 29 Mayıs 2011 14:50  

  • Komşu bahçedeki mürver çiçeklerine göz diktiydim ama; bir iki gün hepsi hepsi, dönüp baktım içleri geçmiş. Biberiye ile içli dışlıyım bu ara. Fesleğenlerin gözüne bakıyorum, morlar daha çabuk büyüyor nedense. Tütün kokulu parmaklardan alamadım kokusunu,kendim uzanıverdim yüksek pencere önüne.

    Mutfağınız, eviniz derlediğiniz çiçeklerle dolu olsun hep...

    By Blogger Narince, at 29 Mayıs 2011 15:22  

  • naneler sizlerden esinlendi efenim:)) bende kara hindiba bali yaptim pek sevildi murverde aklimda ya dur bakalim:) cicek gibi gunler dilerim size gitmeden once o minik papatyayada bir opucuk:)))

    By Blogger beste, at 29 Mayıs 2011 16:40  

  • Ne güzel, özlenmişim gibi bir duygu savurdun üzerime sevgili Colette.
    ----------
    İnanamadım yaaa, nasıl olmadı da güzel bir mürver soygunu düzenlenemedi komşu bahçeye (: Tüh... Hah o morlar yok mu, reyhanlar yani, tatları yeşilinden az daha baygın ama pek lezzetli gelir bana. Biberiye neredeyse yediğim içtiğim her yerde, bayılırım. Bir anlamadığım tütün kokusu oldu? O neymiş o öyle bakiiim?
    ----------
    Can kurban bu naneye. Siz zaten, doğacak çocuk bokundan belli olur, tayfasındanmışsınız Best'anımcığıııım...

    By Blogger Oya Kayacan, at 29 Mayıs 2011 18:12  

  • Eşim dokunup uzattı parmaklarını koklayayım diye. Ama keskin tütün kokusundan alamadım güzelim reyhan kokusunu:)

    By Blogger Narince, at 29 Mayıs 2011 21:06  

  • Ne güzel bir iç açıcı yazı olmuş bu. Her bölümü ayrı bir tat bıraktı.

    By Blogger hüznün tadı, at 29 Mayıs 2011 22:01  

  • Melisa, ne kadar büyümüş, maşallah. Resimlerini daha sık koymalısınız:)

    By Blogger cenebaz, at 30 Mayıs 2011 00:21  

  • Reyhan da kızmıştır tütün tütün kokan parmaklarla dokunuldu diye!
    ----------
    Çiçekler konu olunca, içi açılıyor insanın gerçekten.
    ----------
    Benim mankenlerden zaten Melisa'cık :)
    ----------
    Beste'ciğim 'adam olacak çocuk' yerine doğacak çocuk demişim :( Düzeltir, özür dilerim!

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Mayıs 2011 08:41  

  • ben zaten oyle anladim :) ama ben hala parmak kadar cocugum !

    By Blogger beste, at 30 Mayıs 2011 11:24  

  • sardunya candır ben de çok severim ama benimki biraz da yetiştirmeyi becerebildiğim tek çiçek olmasından kaynaklanıyor da olabilir annoyam:)

    By Blogger Feride Nizamettin, at 30 Mayıs 2011 13:15  

  • Annoyammm... Buralardayım aslında, yani en azından kalbim hep yanıbaşında... Ve lâkin kelimelerim düğümlenir ya işte benim sık sık boğazıma; öyleydim yine; ama biliyorum ki söyleyemediklerimi, dilimin bir türlü dönmediklerini, nasıl denir bilemediklerimi; duyarsın zaten sen, affedersin...
    Nihayet demek istediklerime gelince; bin teşebbüs ve ha bir gayret taşıyabildiğim evimde seni de misafir etmekteyim aslında, hemen her gün anarak, koklayarak; gülümseyerek... Nasıl dersen; ben de yaptım yeni balkonuma minicik bir yeşil dünya; nanem, tazecik soğanım, bezelyelerim (evet, hem de daha 3 haftalıkken bebek bezelyelerini bile görebilir olduk) hatta haddimi de aşıp; domates ve biber fidelerim ile... Hatta ve hatta bir de kumkuat fidanı aldım minik, üzerindeki meyveleriyle senden öğrenilmiş reçel yapma hayalleri kurarak... Böyle işte, dedim ya, anılmadığın gün yok aslında bizim evde, iyi ki varsın, iyi ki seni tanıdım diyerekten...
    Unutmadan bir de; evvelki gün bir hastamız hediye getirdi senin o mavromati güzelinden, ilk kez gördüğüm çiçeğini ben de menekşeye benzetmiştim; zira anneciğimin en sevdiği çiçektir menekşe ve hep çok güzel gözlü olduklarını söyler onların...
    Sustum da; bir konuşunca da susamadım galiba ben Annoyam; huyum kurusun... :))
    Seni seviyorum...

    By Blogger dgül, at 30 Mayıs 2011 15:03  

  • O hiç büyümeyenler adam olur ya zaten. Hep meraklı, hep araştıran, hep yaratıcı, hep üretken...
    ----------
    Pisik, her türlü doğa koşuluna göğüs gerer, derler sardunyalar için. Yani sen yetiştirmiyorsun da, onlar kendi hallerinde yaşayıp gidiyorlar mı ne ;)) Şakası bir yana, benimkiler yaprak fakiri büyüyorlar nedense. Çiçeklerini sorarsan, gırla açılıyor... İstiyorum ki uzasın boyları, yaprakları irileşsin..., olmuyor işte.
    ----------
    Tam da Demet nerelerde diye düşünürken..., tabii ya ev taşımak kolay mı? Balkon haberin süppeeer... İnsanın elinin altında azıcık da olsa kendi otunun motunun olması harika bir duygu. Yanı sıra ben de anılıyorsam hele pek lezzetli oluyorlardır canım :))
    Düşünüp de yazamadığın bütün o güzel duyguların için, sevgiyle yanaklarından öpüyorum.

    By Blogger Oya Kayacan, at 31 Mayıs 2011 08:19  

  • ilk kez duydum bunu ellerine sağlık güzel görünüyor canım

    By Blogger sarımutfak-hande, at 1 Haziran 2011 13:24  

  • muck muckkkkkk:)

    By Blogger beste, at 2 Haziran 2011 17:04  

  • oyaaaaaaa

    http://yuksekokcedenmemleketmanzarasi.blogspot.com/2011/06/handanimu.html?showComment=1309013648919#c1342520496588450655

    By Blogger Handan, at 25 Haziran 2011 19:09  

  • Oya hanim, ozlettiniz kendinizi. Iyisinizdir umarim. Sevgiler. Pinar

    By Blogger Unknown, at 30 Haziran 2011 00:44  

  • Annem Selma'nın bazı sorunları var. Umarım iyiyizdir Pınar.

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Haziran 2011 09:16  

  • Annoyam hiç sesin çıkmıyor Umarım annane Selma iyidir, sende iyisindir.. ??

    By Anonymous pembe, at 10 Temmuz 2011 00:09  

  • Oya'cığım iyi misin?,Sevgili Sema anne iyi mi?
    Saglık ve şifa bulması için dua ediyorum Sema anne'ye .
    Çok öpüyorum seni.

    By Blogger cilek, at 11 Temmuz 2011 23:44  

  • "Eh işte"yiz çocuklar. Annem Selma Mayıs sonu düştü. Çok şükür kırıksız çıkıksız atlatılan bu sadme sonucu hayatımızda o kadar çok şey değişti ki :( Önümüze her gün aşılması gereken yeni bir sorun çıkıyor. Umarım iyi şeyler olacak, daha çoook güzel haberler paylaşacağım sizlerle. Diliniz döndüğünce iyi dilekler gönderin bize. Sizi seviyorum.

    By Blogger Oya Kayacan, at 12 Temmuz 2011 22:12  

  • Çoook merak etmiştim Annoyam; hem seni, hem Selma Teyzeciğimi.. Haberlerin nispeten iyi olmasına sevindim; daha da iyi olacak inşallah... Senin o gürül gürül sesin gelmeden; tadı olmuyor buraların... Selma Teyzeciğime ve sana; acil şifa dileklerimi ve yürek dolusu sevgilerimi yolluyorum İzmir'den ve tez zamanda çok daha iyi haberlerinizi alacağımıza bütün kalbimle inanıyorum...
    Selma Teyzeciğimi ve seni seviyorum...

    By Blogger dgül, at 13 Temmuz 2011 11:03  

  • Oya hanım, ben de merakla dönüşünüzü ve her şey yoluna girdi haberinizi bekliyorum. Acil şifalar ve kolaylıklar dilerim.
    Sevgilerimle,
    Elif E./İzmir

    By Anonymous Adsız, at 13 Temmuz 2011 15:20  

  • Oya Hanım,çok merak ediyorum.Sizi ve annenizi.rahatsız etmemek içinde arayamıyorum..dualarım sizinle.güzel haberlerinizi duymak dileği ile,sağlıkla kalınız.nesrin

    By Anonymous Adsız, at 14 Temmuz 2011 18:28  

  • ama merak ediyorum, iyisinizdir umarim. dilediginiz tum guzellikler sizinle olsun. sevgiler,

    hatice/hollanda.

    By Anonymous Adsız, at 26 Temmuz 2011 22:57  

  • herkes iyi mi ?meraklarda birakmasan bizi..
    neslihan london-ist

    By Anonymous Adsız, at 1 Ağustos 2011 12:07  

  • bu sessizlik endişelendiriyor..
    devamlı takipte ama sessiz kalan okuyucunuz Burcu:)

    By Blogger nukleer baslikli kiz, at 3 Ağustos 2011 09:34  

  • Yukarılarda da dilim döndüğünce Annem Selma'nın sağlık sorunundan bahsettim. Dilim döndüğünce diyorum çünkü bu kadar ani değişiklik bana feleğimi şaşırttı, kalakaldım.
    Şimdilik önümüzde bir kalça protezi ameliyatı :( ya da ameliyatsız bu hallerini kabullenmek :( gibi iki şık var. İkisi de al birini vur öbürüne kadar zor işler :( Neler olacağını bilemiyorum. Sonuçları kestiremiyorum.
    Günlerim Annem Selma'da geçiyor. Gece yorgun ve sıkıntılı dönüyorum eve. Internet kullanımım biraz Facebook ve Twitter'a dönüştü şimdilik...., oralar zaman almıyor, iki laf at kaç hali ;)
    İşte böyle çocuklar, işte böyle hallerim.
    Pek yakında, güzel değişiklikler olacağı umuduyla diyelim..., hepiniz çok çok sevgilerimi kabul edin ne olur.

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Ağustos 2011 19:35  

  • Anneniz Selma hanima acil sifalar diliyorum...Arada sirada haber verin,merakta birakmayin.
    Sevgiler
    Sam

    By Anonymous Adsız, at 7 Ağustos 2011 01:48  

  • Oyaaa, nerelerdesin, gene kayıplara karıştın, merakta bırakma lütfen bizi...

    By Blogger Banuca, at 7 Ağustos 2011 21:32  

  • harikasınız...

    By Anonymous yemek tarifleri, at 15 Ağustos 2011 04:09  

  • Oya ablacım, geçmişler olsun. Umarım daha iyisinizdir her ikiniz de...
    Kocaman sevgiler...

    By Blogger Sibel, at 19 Ağustos 2011 17:20  

  • Selma Hanıma çok geçmiş olsun. Tez zamanda her şey yoluna girer inşallah.

    By Blogger hüznün tadı, at 23 Ağustos 2011 23:35  

Yorum Gönder

<< Home