Ispanak köklü enginar
"Erişti nevbahar eyyamı..." serisinden olsun 2.
Çirişli taze patates yemeğimi tweetederken "erişti nevbahar eyyamı" deyiverdimdi. Evimin balkonumun penceremin çarşının pazarın kırların bahçelerin; ellerimin..., çiçek çiçek ot ot kokmaları soktu bu mısrayı kafama. Mırıldandım ince sesimle şarkısından bildiğim kadarını, "Al sana bir bahar daha," dedim, "bir başka bahar, bilinmeyene giden yolda."
Başka baharın başka tatları olsundu... Başka başka malzemeler başkalarına karışsındı... Ayıklayıp temizlerken ayrı koyduğum ıspanakların kökleriyle enginarlarım pişseydi... Bir patates, bir avuç da pirinçle kaynasaydı...
Taze soğan ve sarmısaklarımla tencereye giren enginarlara limon kabuğu tırtığıyla azıcık zencefil de rendeledim. Baharatlı tuzum zaten her yemeğimin artı lezzeti, son zamanlarda bir kaç yaprak stevia da ekliyorum içine. (Yoksa yerine bir kaç tutam şeker atın.)
----------
Twitter'da yoksunuz sahi.
Bulaşmasanız da izleyin birilerini ara sıra.
Nerelerdesiniz?
16 Comments:
Al işte!!Gene benlık bir tad.Ama hiç zencefil de katmak aklıma gelmemişti doğrusu. Bu hafta pazardan enginarları alıp deneyeceğim mutlaka.Önceki yazındaki çirişi görmüşlüğüm var da, cesaret edememiştim almaya.Bu hafta onu da aliim bari.
Afiyet bal şeker olsun.E mi:))
By Ece, at 6 Mayıs 2011 17:47
kim demiş yokuz diye twit de lulalilian şekerim:)) yayınlama yine sen herkesler görmesin twitimi:)
By Handan, at 6 Mayıs 2011 21:03
E Ece'ciğim, e! Hem lezzetli hem de midenuaz yemekler bunlar ;) Abartmadan, eser miktarda zencefil her yemeğe uyuyor sanki.
----------
Görenlerin bol olsun Handan'cığım. Ne de olsa incir çekirdeği dolduruyoruz, nemalansın (sebeplensin manasında!) insanlar...
By Oya Kayacan, at 7 Mayıs 2011 09:55
Yokum ben oralarda, bir yer ayırttım kendime ama, vakit bulup da ilgilenemedim. Ama madem ki işin ucunda sizi takip etmek var, ilgilenmeli bir ara.
(Bu arada ismim Necla.)
By Narince, at 7 Mayıs 2011 19:08
Ben de çok yeniyim Necla, becerebildiğim de söylenemez pek. İşin sıkı takipçileri var. Fazlaca zaman ayırmak gerek. Bazı bu alet hemen elimin altındaysa ve de canım gerçekten bir şey yumurtlamak istiyorsa..., işte eeele ;)
By Oya Kayacan, at 7 Mayıs 2011 20:39
Üzerine de biraz ince kıyılmış taze enginar yaprağı yerken, oh, mis gibi! Ellerine sağlık Oya.
By Aybige-Kedi Defteri, at 7 Mayıs 2011 22:30
Fikrini seviiiim Aybige. Kıyılmış, taze enginar yaprağı haaaa?
By Oya Kayacan, at 8 Mayıs 2011 10:42
Derviş, fikir, zikir= Kereviz yaprağı yazacağıma enginar yazmışım. Anla işte... :)
By Aybige-Kedi Defteri, at 8 Mayıs 2011 23:27
Alem hatun yine yapmışsın yapacağını. Bahar hakikaten muhteşem. Ben de eve döndüm döneli her gün pazara gitmeye meyilliyim. İki gün üst üste pazara gidilir mi? Gittim. Üç gün sonra yine gidiyorum. Doyamıyorum ki...
By Tijen, at 14 Mayıs 2011 10:13
Gül hadi gül Tizo... Stevia yapraklarım halâ o stevia yaprakları ;)
By Oya Kayacan, at 14 Mayıs 2011 15:16
Ah! Oyacığım, değil twit, bu aralar blogla bile aram naneli. Bi evde iki kişi yaş dönemlerini (biri ben, diğeri de oğlum oluyor; ve bu sene üniversite sınavlarına hazırlanıyor)yaşıyorsa o evin halini sen düşün. Kılıçlar kuşanılmış veziyetteyiz.
Selma anne ile ilgili güven yazısı beni çok etkiledi ve küpelerimi taktım.
Sağlıkla, mutlulukla daha nice yaşları olsun Selma Annenizin.
Afiyet ve sağlıcakla kalın.
By IŞILCA TATLAR, at 18 Mayıs 2011 01:32
Erkek çocukların en zor dönemi. Kolaylar gelsin sana sevgili Işıl. Twitter gün içinde dünyadan 'süzme bilgi' toplamak için iyi bir merkez. Yoksa benim de ağzımı bıçak açtığı pek söylenemez doğrusu :( Blog da öyle kalakaldı kaç gündür. Yüreğimde kocaman bir boşluk, sefillik söz konusu Cancan'dan sonra. Her yere bulaşıp hiç bir işin hakkını verememek hallerindeyim.
Küpelerini güle güle kullan :))
By Oya Kayacan, at 18 Mayıs 2011 08:42
oya hanım oya hanım çok ara verdiniz ama yine!
By Handan, at 20 Mayıs 2011 23:11
Darım ya Handan, yazamıyorum, konuşmuyorum. Darım.
By Oya Kayacan, at 22 Mayıs 2011 13:29
oya'cım canım yazmak iyi gelir bana çok zaman hani yazdıkça sözcük sözcük açılıyorum gibi oluyor.
By Handan, at 22 Mayıs 2011 18:15
kendi rengiyle pişen, hafif sulu, iri sebze parçalarının olduğu tam fotoğraftaki gibi tabaklar beni mutlu ediyor ve aynı zamanda huzur veriyor :) bayıldım. elinize sağlık.
By mimosacafe, at 23 Mayıs 2011 11:34
Yorum Gönder
<< Home