Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Mart 19, 2011

Sızmalı acılı kırmızı lahana, basmati de yanına

  

Kırmızı lahanam rendelenmiş, buzdolabında, salata olarak yenmeyi beklemekteydi. Kısmetteyse iki gün ard arda, yemek saatlerimi evdeki kırmızı lahana salatasına bas bas basan yerlerde geçirmek varmış. Sonrasında karşılaştığımızda, lahana rendemin kasesinden düşen bin parçaydı. Kararsız, rengi mi solsa sararsa, yoksa yumuşasa da mı bozulsa.

Pişecek çaresi yok.



Tercihim acılı. Acı mı acı acılar beğeniyorum. Fazla fazla koyarsam zencefil acısı beni yakar. Kuru süs biberlerimden ikisini üçünü birden, hele de çıtır çıtır kırıp çekirdekleriyle birlikte atarsam pişmeye, duman eder dilimi gırtlağımı. Karabiber kırt kırtının tazecik tadı dersem, bu ikisine bindirip acayip ayar çeker. Üçü bir arada oldu mu, eh bana yeter.

Soğanı ince kıyım..., zencefili küçücük küpler..., sarmısak dişleri çaat çat çatlatılmış... sızması keyfimce, tuzu bildiğim gibi. Şeker diyeceksem eğer, kendine güvenen bunca baskın lezzete bir aman verecek, acı sürülmüş ağızlara derman olacak kadar.

Güzelce pişmeye koyuldu her şey bir arada.



Pişmişti neredeyse. Malzeme katkılarım da bitecek gibiydi tam, haşlanmış siyah fasulyelerimden de koydum aralarına.



Bu yaptığım var ya... Çeeek bir makarna, ver üstüne üstüne... Meselâ.

Al balığı ızgaradan, ver yanına yanına... Meselâ.




Meselâ ben, ayçiçekli bir basmati pilavı yanına kattım.  Kırtkırt karabiberini unutmadım tabii ama pilavda esas atraksiyon taze kekik ve biberiye idi. 



Az kavrulan çekirdek ve taze bitkilerimin içine salındı basmati.  Birlikte de döndüler bir hayli suyunu vermeden önce..., ve tabii de baharatlı tuzum katıldı yanlarına.  Bu olay tereyağında cereyan ediyordu.  Tencereden acayip bir mis koku geliyordu.   


Siyah fasulyeli kırmızı lahanada bir lezzet var, değme lahana lezzetlerinin yoluna taş koyar; lahana sevmeyen bile bu lahanaya baş koyar.

Son anda bir de pastırma didikleyip koydum mu yemeğin sıcağına, hem de üstüne üstüne az az süs yapmaya...

Hadi hiç bişey yapamadın, ekşile biraz bu lahanayı koy sofraya.

Yapma Oya, etme Oya.

10 Comments:

  • holeeeyyy :D

    By Anonymous pembe, at 19 Mart 2011 13:52  

  • yyyeeeloh ;O

    By Blogger Oya Kayacan, at 19 Mart 2011 14:54  

  • Oya Hanım,
    Mor lahana ile şöyle birşey yapıyorum:
    Piyaz soğanı kesiminde bol kırmızı soğan, tereyeğında çevrilir, ince kıyılmış, mor lahana eklenir. Çevrilir, kavrulur, suyunu salar... Suyunu çekmeye başlarken içine rendelenmiş ayva veya ekşi elma eklenir, birlikte pişirilir. En son isterseniz, biraz krema ya da belki yoğurt ekleyebilirsiniz.
    Buna benzer bir tarifi Almanlar, domuz etinin yanında yerlermiş. Ben, kendi başına yemeği seviyorum.

    By Blogger EKMEKÇİKIZ, at 19 Mart 2011 19:28  

  • Ellerine sağlık Ekmekçi. Almanlar lahanayı pek severler doğrusu. Hele koca koca sosislerin yanı sıra. Morunu hiç yememiştim ama ellerinden ;) Benim 'kapuska morani'ye de bir göz at istersen.

    http://kedilimutfaklar.blogspot.com/search?q=kapuska+morani

    By Blogger Oya Kayacan, at 20 Mart 2011 09:22  

  • bayiliyorum anlatiminiza.. yaptiginiz yemeklerin hicbirini denemiyorum ama beni cok cesaretlendiriyorsunuz tatlar ve renklerle deney yapmaya.. siz cok yasayin!

    sevgilerimle,

    hatice/hollanda

    By Anonymous Adsız, at 20 Mart 2011 20:50  

  • muhteşemsiniz,mutlaka deneyeceğim.ağzım sulandı

    By Blogger Unknown, at 20 Mart 2011 20:57  

  • eyvah eyvah, gecenin pardon sabahın şu saati canım çekti!
    kırmızı lahanaya bayılırım, dilimleyip yerim hatta! basmati ise yeni favorim sayılır, elime yeni geçti... deneyler yapıp duruyorum...
    üstüne bir de pastırma demişsiniz; uff, pastırma diyetindeyim uzun zamandır.
    hamile falan olsam, kapınızı çalardım şu saatte! :)

    By Blogger Elif , at 21 Mart 2011 03:14  

  • Ne mutlu bana Hatice. Mutfak yürek ister. Bas gaza ;)
    ---------
    Afiyet olsun sevgili Nine...
    ----------
    İyi ki de geçmiş EE, basmati iyi huylu pirinçtir, tane tane oluverir hemencecik ;)

    By Blogger Oya Kayacan, at 21 Mart 2011 09:51  

  • Nebileyim ben olsam turşu murşu kurardım. Mor lahanayı 40 yıl düşünsem pişirmezdim sanırım. Başka yerde görsem şaşırırdım da sizde gördüm olur mu olur dedim. Afiyet şeker olsun.

    By Blogger Naile, at 22 Mart 2011 17:37  

  • Bir nevi, 'ne yapsa yeridir,' yorumu. Bu iyi bir şey ;) Teşekkür ederim sevgili Naile.

    By Blogger Oya Kayacan, at 22 Mart 2011 18:06  

Yorum Gönder

<< Home