Kedili Mutfaklar

Salı, Mart 29, 2011

Kalmışmış artmışmış, ne yani atacak mıyız?

 Taze sarmısaklı mantı




Dondurucu stoklarımdan eksik etmediğim Tanya's delish son fasıl.  Kışa artık yeni imalâtlar.  Son faslı taze sarmısaklı yemek varmış.  Bu mevsim allahıma, kokarca hallerimdir benim.  Suya bile taze sarmısak atacağım neredeyse, kokacak haliyle.  Mesafe koyuyorum araya kokmayanlarla! 

Kaynayan suya buzluktan çıktığı gibi atıyorum mantımı.  Suya evelallah baharatlı tuzum kırtkırtlanmış.  Sanki şarkıyı o söyletiyor şimdi bana, sensiz olmaz*...  

Yine kışa ait bir malzeme, yağda duran Yeşimsoy domates kurularım da kullanılsın bitsin artık.  Katıyorum kaynamaya, içinde durduğu nefis sızmasıyla, kaşığa geldiği gibi.  Haşladığım hamurların suyunu dökmem bilirsiniz.  Az suda haşlayın hattâ çektirin mümkünse, tamam mı?  



Çukur tabağa süzme yoğurt yatağı serelim mi serelim.  Taze sarmısağı da kıyıp halisane Urfa puluyla karıştıralım.  Benim durumumda kuru domatesli Tanya's delish, sizin durumunuzda artık neyse ne, yatırıp yoğurt üzre...  Allayıp pulladığımız sarmısağı da tepesine tepesine...

Yemenize bakın.


Artan pilava çinli muamelesi  

  

Artmış pilavımı Pazar brunch'ına katmam, havasını Çin mutfağından almış da denebilir.  Tam da kuşlara verecekken, zır kapı, geçerken uğramış bir filimci dost.  Ben aynen şöyle, "Tam da sucuklu çin pilavı yapıyordum!"  Baktım inanmadı tekrar ediyorum, Sucuklu Çin Pilavı!!! 

"Yine film çeviriyorsun," diyor.

 

Şu Günaydın Kasap adamı yoldan çıkarıyor.  Hem oturup yiyorsun hem de kalkarken alıp gidiyorsun.  Reklamsa reklam, adamlar iyi n'apalım?  Sucukları da iyi güzel, ateşlik pişmelik.

 


Dilimle sucuğunu, al kızgın tavaya coooslat.  Artmış pilavı da kat sucuklara, kavurur gibi çevir de çevir.  Bu pilavda ay çekirdeği** vardı ya hani, tazesinden kekik ve biberiye vardı, hani geçen gün yemiştik daha. Sucuklara pek yakıştı bu kokulu pilavım.
    


Bir yumurta da kırınca bu kızarmaya yüz tutan sucuklu pilava, al sana.

Film bitti. 

The End & Happy End.    


* şarkı güzel, yapılacak hiç bir şey yok, valla!

6 Comments:

  • Linklerinize bakmadım gerçi ama, pilav sanki Basmatı Pirinç'ten yapılmış gibi görünüyor. Baharatlı oluşu ayrı bi güzel, sucukla oluşuysa ayrı..Mantıyı yoğurt yatağına yatırma işini de evlenince öğrendim. Eşim üstüne dökülmüş değil, altına serilmiş yoğurt sever mantıda, o vesileyle yani:)) Ne diyeyim, yine elleriniz dert görmesin..

    By Blogger LEZZETLİ SOMUNLAR, at 29 Mart 2011 23:24  

  • Doğrusun, üç post aşağı in, bu pilav o pilav! Yoğurt alttanın tam mantığını bilmiyorum ama bana sunumda daha keyifli geliyor. Bir de sanki hamurlar hemen soğumuyor.

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Mart 2011 08:14  

  • mantıları bizde böyle yapar olduk o zamandan beri :) kuru domatesleri görünce o dönem ki kuru domates krizi geldi aklıma :) geçen sene burası çok tozluydu bu sene güzel kurutmalıklar yaparsam yollarım Annoyam, Bornova bamyası, domates, Urla dan biber artık ne denk gelirse :)

    kurutmak demişken yeni bir iş üzerindeyim Annoyam.. Kereviz sapını yaprağının kokusunu aromasını çok severim sende seversin bilirim. Bir kısım fırında kurutuyorum bir kısımda dondurucuya atacağım.. bakalım hangisi daha uzun ömürlü olacak yazında konsomelerimize, yemeklerimize girsin dimi kereviz sapları.. Öpüyorum senide Cancanımı da :)

    By Anonymous pembe, at 31 Mart 2011 11:12  

  • Pembe, bende & bizim ailede kereviz yaprakları nane gibi kurutulur, zümrüt yeşili olurlar ve pek memnun kalınır. (Yıkanacak, kurutulacak, karanlık bir mevkide bez üstü serilip kuruması beklenecek.) Bakalım senin yaptıklarına ne haller olacak (:) Kuru şeylerden Bornova bamyası ilginç geldi. İri ufak nasıldırlar hiç bilmiyorum. (Bir zamanlar Bornova'da yaşayan bir görümcem olduğu halde!) Gönder tabii mümkünü olursa -burada yüzsüz yüzsüz surat şekilleri yapıyorum-, yaptığım yemeğe de 'ödüllü altın bamya' deriz ;)

    By Blogger Oya Kayacan, at 31 Mart 2011 13:05  

  • Döktürmüşsünüz yine Oya hanım! Fekat taze sarımsak konusunda hemfikiriz, suya bile yakışır imansız!

    By Blogger Tijen, at 2 Nisan 2011 05:19  

  • Bayılıyorum be Tizo, mesafesiz yaşayabileceğim sarmısak kokulu insanlara ;)

    By Blogger Oya Kayacan, at 2 Nisan 2011 10:59  

Yorum Gönder

<< Home