Palamut kavuşması
Palamut benim ağzımın tadında lüfere basar. Günüme göre beş basar, zamanı gelir on basar. Etinin sert dokusu lüferden ziyade keyif verir. Çeşitlendirmek açısından da çokça şıklıdır... Kılıktan kılığa sokarım palamutu ama lüfere gelince takılır kalırım lüfer ızgarada.
Garsona, "Bana lüfer lütfen," dediğim zaman kastettiğim şudur, "İkişer üçer dakikadan iki taraflı göstereceksin ateşe."
Sonradan olma Çengel'li balıkçımdan da memnunum şükür. Çocuk prensip sahibi. Geçen yıl bir Migros balıkçısı, sen bana tombik sat! Ben adamı balıkçı zannetmişim, dönmüş arkamı salatamı soğanımı falan seçmişim... Sonra da alıp gelmişim işte eve içinde palamut olduğunu zannettiğim poşetimi. Bir de ne göreyim, kan kırmızı tombik. Martılara ziyafet...
İki üç gün sonraydı, balık tezgahının önüne dikilip, "Sen kasap bile olamazsın," diye adamı yerin dibine soktumdu.
Neyse Çengel'lim kat'iyen tombik satmıyor mesela.
Çingene/çingenelik etmek cimri/cimrilik etmek anlamında kullanılır ya, bu sezon da çingenelik edip ufak tefek halleriyle çıkmadı palamutlar karşımıza. Şile sularından oldukları söylenen baba palamutlara kavuştuk doğrudan. Hakiki Boğaz palamutlarımızın da elleri kulaklarındadır!
Hazır taaaa Kastamonu'lardan, Taşköprü sarmısaklarım da gelmişken ve de ye ye bitmeyecek kadar çokken... Yenmez mi peki bir sarmısaklı palamut ızgara?
Taze kekik ve biberiyesini hemen koparıp penceremin önünden, iki diş de sarmısakla birlikte ufalayıp bıçağın biraz sırtıyla biraz da keskiniyle... Sızmayla ve tuzla karıştırıp iyice oğuşturarak filetolara...
Sarmısaklı haliyle yıkıldı yani palamut. Kıyamet koptu ağızdan mideye giden yolda.
Rokası turpu soğanı üzerine gezdirilmiş limonu sızması tuzu...
Mavi seramik tabak sonra. Aslen çay servisinde kullanılması muteber ancak rengiyle bana hep denizle ilgili tabaklar hazırlatan güzelim mavi seramik tabağım...
Buzlu şişesinden yine masmavi bardağıma döktüğüm Tekirdağ'ım...
Ah ben size başka ne desem bilmem ki.
----------
Blogumun neresinde palamut demişsem işte burada...
21 Comments:
Seninle aynı masada rakı -balık keyfi yapmak isterdim.Bir balığa medhiyye ancak bu kadar güzel yazılırdı. Ağzına sağlık arkadaşım ! Votre sante !
By Nilgün Torunoğlu, at 10 Eylül 2011 15:38
Yaa Oyacan, şimdi bişey diycem,"sen ne anlarsın zaten yemekten" dersin biliyorum.
Her ne şekle girerse girsin, şu palamut boğazımdan geçmiyor bir türlü. Palamut bir, kefal iki.
Evet.Biliyorum.Zevksizim:))
Afiyetler olsun sana/size..
Ece
By Adsız, at 10 Eylül 2011 15:54
À la vôtre sevgili Colette!
----------
Kefal neyse de, hani derler bokta yüzer falan, o yüzden kafana takılmıştır yemezsin..., ammaaaa palamut konusunda şaşırttın beni Ece'ciğim. Ya lakerdası, onu da mı yemezsin?
By Oya Kayacan, at 10 Eylül 2011 16:11
O kalp oraya nasıl koyuluyor kuzum RRH??? Benden de çok sevgiler :)
By Oya Kayacan, at 10 Eylül 2011 17:35
bize soyle diye bilirsiniz Oya hanim.
Bana lezzetin , keyfin yollariiiii
Size yutkunmalarrrrr :))
sarimsaklamisiniz,baharatlamisiniz sofranin bas kosesine yerlestirmisniz, afiyet olsun yarasinn
Sevgiler
Sefa
Not; bir sey sormadan gecemiycem.Tombik nedir, cahiligime verin cikaramadim.;)
By lezzet sefasi, at 10 Eylül 2011 17:49
Selam Sefa, estağfurullah cehalet ne demek... Tombik Akdeniz palamutu veya yazılı orkinos yavrusu da diyorlar. Ton balığının bücürü yani. Kan pıhtısı gibi koyu renk etli ve de ekşi acı gibi tuhaf bir lezzeti var.
By Oya Kayacan, at 10 Eylül 2011 20:39
Geçenlerde torik attım fırına ama tombik mi acep diye baya
Şüphelenmistim.. Neyseki lezzeti yerindeydi.. Bu sene balığın tadi geldi neyseki, gecen sene gönlümüzce yiyememistik.. Yine harika bir tarif, Tekirdağ'a yakışır:) sevgiler, bir <3 de benden!
By kekik, at 10 Eylül 2011 20:57
Sevgili Kekik, torik daha kışa doğru Kasım, Aralık filan başlar. Galiba yanılmamışsın. Balıkçılık bilgim kıt kanaat olsa da, tahminimce fırına attığın kuzey denizlerden gelen orkinos (tuna fish) olabilir. Ya da Akdeniz palamutu denilen. Aha, şimdi Google'layınca Akdeniz'de orkinos çiftlikleri kurulduğuna da rastladım :(
(Bilmediğim şeyler oluyor! <3 ne demek allah aşkına?)
By Oya Kayacan, at 11 Eylül 2011 09:00
Ah başka ne diyeceksiniz ki? Diyeceğinizi demiş, yapacağınızı yapmışsınız:)) Mest etmişsiniz okurken bizi..Palamut alasımızı getirmişsiniz..Daha ne olsun..Hoş geldiniz, bir daha bu kadar özletmeyin n'olur:) Sevgiler.. Serap..
By Serap-Lezzetli Somunlar, at 11 Eylül 2011 19:36
Ellerinize saglik
Sevgiler
Sam
By Adsız, at 12 Eylül 2011 07:12
Sevgiler Serap, bol palamutlu bir balık sezonu inşallah...
----------
;)) Sam...
By Oya Kayacan, at 12 Eylül 2011 09:15
annoyam tiki tayfasının yeni bir tanımı varmış koptum gülmekten ama bence bu yemeğe çok uydu bir şeyi beğendikleri zaman "çılgın atıyo" diyolarmış. Ben de bu palamut çılgın atıyo diyorum. ellerinize sağlık:)
By Feride Nizamettin, at 12 Eylül 2011 11:44
Oya Hanımcığım, yazı biterken bir baktım kendime nerdeyse ekrana düşeceğim,bir de güzel yutkundum. diyeceksiniz sen de yap Bilge' de yesin diye ama sizin anlattığınız gibi hayatta olmaz, biliyorum.Neyse ben de olduğu kadar yaparım değil mi ya, hafta sonu bir ziyeret edeyim balıkçımı, sevgiler
By bilge ve annesi, at 12 Eylül 2011 14:51
Benim kullanıma sokmam için aradan bir iki yıl geçer Pisik. Dansözler babında konuşulurdu eskiden bu minvalde, yani atıyo/attırıyo diye :)
----------
Sevgili Sevda ve Bilge. Siz ana kız mutfağa girip bana taş çıkarırsınız gibime geliyor. Hem saklım gizlim yok ki, ne yapsam yazıyorum. Olur olur, bundan da güzel olur :))
By Oya Kayacan, at 12 Eylül 2011 19:31
<3
Kalp yaparken < ve 3 kullanılıyor, ama ben de olmadı :) sevgiler!
By kekik, at 12 Eylül 2011 22:19
Kandırdılar bizi desene annoyam!!! Ben sormaz miyim balıkçı Kenan'a bunun hesabını! Ben de biliyordum torik icin erken olduğunu aslında:( Güvenilir bir balıkçı bulmak lazım!!
By kekik, at 12 Eylül 2011 22:22
<3 bende de kalp olmuyor işte Kekik'çiğim. Hep böyle ıvır kıvır numaralar atıyorlar ortaya, gidip aleti değiştiriyoruz ;)))
Eveeet eveeet, balıkçı Kenan'ı acilen şutlayalım.
By Oya Kayacan, at 13 Eylül 2011 09:44
Muhteşem görünüyor.Hakikaten ağızdan mideye gidene kadar eşsiz bir uyum....
By seyabb, at 14 Eylül 2011 15:43
Sevgili Oyacan,
Tombik ve palamut'u kesmeden ayırt edebilmek kolay bir iş değil, bize Boğaz'da (neresi olduğunu tahmin edersin!) balık tutarken eski balıkçılar ; palamutun sırtında boyuna çizgiler , tombikte ise hareler olur demişlerdi.Alırken en basit olarak buna dikkat edersek eve gelince suprizle karşılaşmayız.
Google da ilgili görseller var.
saygılarımla
By my gümüş, at 20 Eylül 2011 14:50
Hoşbuldun Kaptan! Haklısın, dikkat şart. Sırtı hare hare, yazılı dedikleri tombik.
By Oya Kayacan, at 20 Eylül 2011 16:50
Oyacım, palamutu bir güzel yapıp yemişsiniz, afiyet bal, şaker olsun derler.
Ellerinize sağlık, iyi haftalar.
By sare, at 26 Eylül 2011 12:51
Yorum Gönder
<< Home