Kedili Mutfaklar

Pazar, Eylül 04, 2011

Semizotu şımartmaları

Fındıklı semizotu salatası


Semizotum iri yapraklı kültür semizotuna hiç mi hiç benzemiyor.  Sanki yaban, sanki çayırdan ellerimle toplamışım.  Zaman zaman saksılarımın toprağına da yerleşip yetişir bunlar; çıtır taze, minicik yapraklı.   Pek sevindirirler beni.  Gözüme çarptıklarında tam da rakımı hazırlıyorumdur mesela, hoop önce beyaz peynirime dekor sonra ağzıma layık oluverirler. 



Babam Nuri'nin çeyizinden kalma pirinç havanda önce deniz tuzuyla sarmısağı dövüyorum. Ardından bir avuç fındık, ezilene kadar dövülüp karışıyor sarmısakla.  İkinci bir avuç fındığa irili ufaklı kırılıncaya kadar vuruyorum.  Üçüncü ve sonuncu bir avuç fındık, tepelerine sadece bir iki vurulup iri iri bırakılıyor. Böylece elimizde sarmısak ezmesi ile karışmış her boydan dövülmüş fındıklar oluyor.   



Tavada sızma, içinde havanda hazırlanmış sarmısaklı fındıklara ilaveten parçalanmış acı sivriler...  Fındık çiğ renginden hafif kızılımsı toprak rengine ve kokusuna dönene kadar kavrulup ılınmaya bırakılıyor.

Bu sırada semizotları sap ve yaprak olarak ayırıyorum.*  Tahsildaroğlu'nun keçi beyazı parçalarını ve ılınmış sızmalı fındıkları yapraklara ilave edip yiyorum.

Yedikçe uummf aughfff gibi sesler çıkarmak geliyor içimden.

E, çıkarıyorum o zaman.


Yaban mersini süsüyle semizotu spagetti



Sonra ne oluyor peki?  Elimde bolca sap ve bir miktar yaprakla kalakalıyor muyum? 

Ertesi gün, "Ben şimdi bu sapları ne etsem de yesem..., kavrulmuşuna yumurta mı kırsam..., buharlanmışını yeşil zeytin ezmesine mi bulasam...?" hallerimde dolaşırken; İtalyanların erbe porcellana (porselen otu) veya portulaca dedikleri semizotu saplarını spagettiye benzetmiyor muyum ansızın.

Sızma gezdirdiğim tavaya bastıra bastıra yatırdım sapları.  Tava ısındıkça saplar yumuşamaya ve çökmeye de başladı tabii.  Üstünü folyoyla örtüp on dakika kadar bıraktım ateşte.  Rengi henüz değişmeye başlamıştı ki, al dente olma zamanıdır deyip indirdim ocaktan.

Süzme yoğurt, gönlümce baharat ve yaban mersiniyle süsleyerek yedim.

Semizotu ve yoğurdun ekşisine yaban mersininin tatlı ekşisi umduğum efekti yaptı. 

Aynen spagetti gibi çatalıma dolaya dolaya yedim.

Yedim yedim, "Sen neymişsin be Oya?" dedim.

-----------

*  İçinden semizotu ve semizotu sapı ile yapılan ve çokça başka lezzetler geçen yazılarım burada.

Semizotu fazla pişmeye gelmez pek. Saymakla bitmeyen onlarca faydasını atar gider kaynama sırasında. 

7 Comments:

  • Semizotu ile yapılan salataları çok severim. Tariflerdeki anlatımınız da çok şirin. Ellerinize sağlık.

    By Anonymous Adsız, at 4 Eylül 2011 18:34  

  • Oh şöyle. Yemesem de pişirmesem de

    o mutfak benim mutfağımdır...

    By Blogger hüznün tadı, at 4 Eylül 2011 21:06  

  • Merhaba, bu semizotu şımartmalarını çok sevdimmm, sevgiler.

    By Anonymous sare, at 4 Eylül 2011 23:47  

  • Var mı semizotu gibisi Yer Sofrası. Sevgiler.
    ----------
    Mutfak lezzetlerinde anlaştık, hüzünlerimize yapışan tatlardan uzak duralım ama ;)
    ----------
    Salatalar sıklıkla benim akşam öğünlerimin yerini tutmaya başladı. Bu yüzden işte, kendimi şımartmaya başladım Sare'ciğim.

    By Blogger Oya Kayacan, at 5 Eylül 2011 09:31  

  • Özlemişim yazılarınızı ben de bayılırım semiz otuna

    By Blogger bilge ve annesi, at 6 Eylül 2011 16:50  

  • Semizotunu,özellikle de minik yapraklı yabanisini çokk severim.Bazen semtimiz pazarındaki bayanlar bahçelerinden toplayıp getiriyorlar satmaya.Salatasını ve ıspanak gibi yemeğini yaparım ama..Saplarını spagetti gibi pişirmek?Deniyeyim bakiim..

    By Blogger Nenoni, at 6 Eylül 2011 20:26  

  • Geçen gün bir bakıp kaçmıştım da, Bilge nasıl da kocaman kız olmuş Sevda'cığım.
    Semizotu bence doyumsuz bir ot!
    ----------
    Benimki de pazardan alınmaydı Nenoni, de bahçeci kadınların tezgahlarından değildi. Sormamışım yaban mı diye, boyu ve tadı yaban yabandı ama ;)

    By Blogger Oya Kayacan, at 7 Eylül 2011 08:30  

Yorum Gönder

<< Home