Kedili Mutfaklar

Cuma, Aralık 02, 2011

Üçlü yeşil ekşisi


Ekşi sevmek kolay iş değildir.  Tıpkı acı sevmek, acılardan zevk alan olmak kadar zorlar adamı.  Azar azardan çıkılır yola.  Menzile varmanın belli bir ölçüsü olmaz.  Dayanabildiğine, ağzının burnunun birbirine karıştığı yere kadardır.

Ben arsız lezzetleri tek geçerim; gözümden fırlayan, burnumdan getiren acılara taparım.  Ekşiyi daha taa uzaktan, ağzımın sularını akıtacak kadar severim.


Çinekoplar yağlanmış.  Izgarada olunca hele, lezzet acayip.  Yanında ekşi ister benim canım, ister istemez!
Avocado ile granny smith birleşse ne yapar acaba?  Rendelensin elma ezilsin avocado,  karışsınlar görelim.  


Bodrum mandalinası da sıkılır, sızması da katılır.  Tuzunu tada tada artırırız, bol tuz ister ekşiler ama ipin ucunu da kaçırmayız.  Vay vay vaaay...

Bir kısacık ekşi yazısı işte size.

Ağzınızın suyu ne alemde?

13 Comments:

  • sorayım o zaman. çinekoplar kaç cm?

    By Blogger nalan, at 2 Aralık 2011 16:14  

  • Okurken dişlerim kamaştı yaa.)) Çinekoplar pek leziz şimdi, acı seversiniz madem, buyrun bize, yanına isot turşusu ikram edeyim size.

    By Blogger Narince, at 2 Aralık 2011 17:52  

  • Sor Nalan sor canım. Şu santim meselesini her yerde destekledim, imzaladım ettim ama %100 oluruna bir türlü kendimi bile inandıramadım. Ağa yakalanacak balıkların santimine kim karar veriyor? Küçük balıklara fısıldayan bilge balıklar mı var, "Siz küçüksünüz sakın ağa girmeyin haaaa..."???
    Tamam ben 25 liraya büyüklerinden aldım, küçükleri de satılıyordu ama aynı yerde.
    ----------
    Bu kadar yürekten çağırma beni, ışınlarım valla kendimi. Sahi, "Bu isot turşusudur," diye belirtilmiş bir biber turşusu yediğimi hatırlamıyorum. İsot ezmesine bayılırım ama. Hani ufalayıp tuzlayarak güneşte kuruturlar da sızma, tarçın, karabiber ile karıştırırlar... Sooonra fındık fıstık ceviz falan da kat istersen, ekşi mayalı taze ekmek üzerinde... Bende var, Urfa'dan :)

    By Blogger Oya Kayacan, at 2 Aralık 2011 19:31  

  • Hmmm leziz olduğuna eminim. Avakado bulursam yapacağım. (fakir edebiyatı 101) :)

    Bir de elmayı/portakalı/greyfurtu tuz dökerek yeseniz?

    By Blogger Jardzy, at 2 Aralık 2011 21:06  

  • Ben de aksam bir şey uydurdum. Ve yerken aklıma siz geldiniz acaba sever mi diye. Şimdi bir okudum burayı, aaa sizinki de avakadolu. Benim avakadolu şöyle, süzme yoğurt, beyaz peynir, avakado, taze peynir, ezilmiş sarımsak, sızma ve tuz. Hepsi bızzzt. Lavaş ekmege sürdüm yedim, dürdüm yedim. :)

    Kulağa nasıl geliyor?

    Beyhan

    By Anonymous Adsız, at 3 Aralık 2011 00:10  

  • Offfffffffffff offfffffffffffffffff!
    Sam

    By Anonymous Adsız, at 3 Aralık 2011 08:00  

  • Atlar bir koliye gelirler istersen. Yaz bir adres, kargooooo kapında sevgili Jardzy.
    Bazı tuza banıp yerim ben de ekşi meyveleri içki yanında ama tuzlu can erik yerine geçmez hiçbiri.
    ----------
    Kulağa evde kalmış peynirleri tüketme politikası gibi geliyor Beyhan'cığım. Ben de sıklıkla uygularım, özellikle de börek içi veya acele makarna üstü gibi yerlerde... Ellerine sağlık. Ajan da yaladı mı bu karışımın bir ucundan? Onun onayı da önemli benim için :)
    ----------
    ffffff ki ne offffff Saaaam.

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Aralık 2011 10:04  

  • bu işin çözümü çok basit. ağ gözeneklerini en minnak balığı tutacam illa da soyunu sopunu kurutacam diye ayarlayanlar balıkçılar. onlar kendi topuklarına sıkmıyorlar sadece, aynı zamanda balığı da kurutuyorlar.
    çözüm çok basit de çözmek isteyen lazım tabi.
    o yüzden sadece tezgahta değil teknenin üstünde de gerçekten denetim lazım.
    tabi bunun için de rüşvet yemeyecek, kanuna göre çalışacak adam lazım.
    falan filan :(

    By Blogger nalan, at 3 Aralık 2011 10:43  

  • Biliyorum Nalan, lüfer için ağ gözü 30-32 milimetre olan vole ağı kullanmak gerekiyormuş. 20 santim altındakiler takılmayıp kaçabiliyorlarmış...
    - Ava giderken denetim a)ne avlayacaksın? b)yanında kaç milimetrelik ağ var?
    - Av dönüşü denetim ise, "Göster bakalım ne avladın?" şeklinde olmalı.
    - Çok zor ama haydi buraya kadarı olabilir/oldurduk diyelim, ağların yenilenmesi meselesine de balıkçılar açısından ciddi bir ekonomik sıkıntı olarak bakılıyor.

    Konu hakkında bilgim bu kadardır Nalan'cığım; hani adım Hıdır, elden gelen budur misali :)

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Aralık 2011 11:44  

  • Ama ben ajanlı Beyhan değilim. Başka Beyhanim, bir ya da iki yorumum olmuştur burada :)

    By Anonymous Adsız, at 3 Aralık 2011 13:35  

  • Peki başka Beyhan :) Ben de diyorum Ajan'lı Beyhan diyet+spor çıldırmak üzere, nereden çıktı bu lavaş mavaş...

    By Blogger Oya Kayacan, at 3 Aralık 2011 14:25  

  • Çok teşekkür ederim teklifiniz için. Ama bunu isteyemem sizden. Hem iki hafta sonra medeniyete gideceğim, kısa süreli de olsa.

    Sevgiler,

    By Blogger Jardzy, at 4 Aralık 2011 17:53  

  • çok farklı, deniycem...

    By Blogger seyabb, at 4 Ocak 2012 15:42  

Yorum Gönder

<< Home