Pasta e fagioli
Yapmasam olmazdı. Mevsimi değil kaçışlarına sığınmadım hiç. Yaparken terledim ama bir de yerken görecektiniz. Sofraya bizimle kurulan toprak tenceremin, dumanı burnunda tüten muhteşem sıcağıyla bir lezzet felaketi yaşadık yani.
Kuru fasulyeyi, adetlerimize göre, tabii ki pilavla çok yakıştırırım. Lakin bir de İtalya'da edindiğim alışkanlığım vardır ki, bazı bazı fasulyemin pilavla ilişkisine basar. Beş basar, on basar...
Hani kırk çeşit mi desem yüzkırk mı, o kadar çok çeşitli yapılır bu pasta e fagioli*. Jardzy'den gelen fasulye kolisine kavuştuğum andan itibaren, içimde dayanılmaz bir kaburgalısını pişirmek aşkıyla yanıyordum. Daha önceden yapmışlığım da yok ama zaten ben böyleyim. Canım sık sık hiç yapmadığım/yemediğim şeyleri çeker!
Toprak tencerelerimden bir tencere beğenip döşedim dibine kaburga kemiklerini. Tuz ve karabiber kırtkırtı, sarmısak dişleri, acı süs biberi ve biberiyeyi de koyarak şu önceki postta anlattığım iki yüzlü kağıtla (folyo + fırın kağıdı) sıkıca kapattım tencerenin ağzını. Açıp kontrol ettiğimde 'karamelize olmak' tabir edilen kokuyu bulunca soğanını da ekledim. Yine tepesi kapandı.
Soğanlar iyice şeffaflaşıp yumuşayınca bızzztttlanmış bol domates kattım. Bu arada tencerem hep 1 kademesinde yanan elektrikli ocağın üzerinde... Kontrol amaçlı üzerini açtığımda da sürekli tuz biber tesbiti yapıyorum...
Pişiyorum yani fasulyemle, resmen...
Neyse, piştim pişeceğim kadar, son tuz biber rötuşlarını da yapıp bitirdim işi. Sıra makarnasına geldi. Her çeşit makarna olur ancak marka tercihim her zaman Barilla malûm. Al dente pişebilen tek yerli!
Kaburga yeterince yağlı olduğundan, ben de fazla yağlı sevmediğimden fasulyeme başka yağ katmadım. Linguine makarnamın ise haşlarken suyuna sızma katıp, süzdükten sonra da tereyağı ile karıştırdım.
Fasulye ve makarna sofraya ayrı ayrı getirilip servis yapılabilir..., makarna haşlanıp sulu bırakılan fasulyenin içine katılabilir..., kesme küçük makarna çok sulu pişirilen fasulyenin içine atılarak haşlanabilir...
Gavur icadı demeyin, pasta fagioliyi mutlaka deneyin.
Güzeldir.
Alışkanlık yapabilir.
Sofranızda fasulye pilavın yerini alabilir.
Bizim Selanik bisküvilerimize çok benzeyen cantuccini alla mandorla* ları, vino liquoroso** içine batıra çıkara yedik mi bir de üstüne...; ki deyin ki, müslüman mahallesinde salyangoz satmanın da bu kadarı...
Umurumda değil.
* makarna ve fasulye
** badem
*** dessert wine (Lezzetinde ceviz, badem ve elma tatlarını barındıran, kuru pastalar / tatlılarla içilen şarap)
(burada da yapmışım)
7 Comments:
Ohh ellerinize sağlık, afiyet bal şeker olsun :)
By Jardzy, at 23 Temmuz 2012 08:05
Çoook teşekkürler Jardzy. İnan şimdiye kadar yediğim en güzel kuru buydu.
Dediğin gibi, geceden sıcak suyla ıslatmanın da payı vardır elbet ki, haşladıktan sonra fındık fıstık gibi tüketmek de pek hoş oluyor :)
By Oya Kayacan, at 23 Temmuz 2012 10:08
ben hep yaparim,barbunyali genellikle,ustune parmesan,home-made pesto,yum:)
Nes-london-Ist
By Adsız, at 23 Temmuz 2012 17:29
Pilav sevmediğim için geçenlerde makarnanın üstüne leftover bir kuru fasulye koydum karıştırdım yedim ve yerken 'biri görse beni ayıplar herhalde' diye düşündüm:)) içim rahatladı:))
By Adsız, at 23 Temmuz 2012 22:11
Pastayı pesto ve barbunya ile denemedim ama zeytinyağlı barbunyaya fesleğen/reyhan koyarım.
Öptüm Nesss....
----------
Ağzıma uyanı yerim, herkesin ayıbı kendine sevgili Gasilhane :))
By Oya Kayacan, at 24 Temmuz 2012 10:10
Tuzunuzu yaptırttım! Size özel nemli paketlendi!
Yarın elime ulaşıyor, size ne zaman gelir bilemeyeceğim :)
By Jardzy, at 24 Temmuz 2012 14:18
Heyooo, yuppiiii, Allaaaaah, way way waaaay, şıkıdım şıkıdım :)))
By Oya Kayacan, at 24 Temmuz 2012 19:01
Yorum Gönder
<< Home