Dokunaklı ikramdır bu likörler
Dostluklara dokunmak istiyorum. Dostlukları yeşertmelere, keyifli paylaşımlara doğru uçurmalara. Kolay mı dostluk sürdürmek? Hiç değil. Hele emeklerimizi bohçasına doldurup yok olup gidenler. Kimbilir kimlerle nerelerde bir bir çıkarıp harcayanlar o emekleri. Artık paylaşılamayan o dostluğun boşluğundaki hiçlerle yoklarla başbaşa kalanlar.
Vardır elbet dilimin altında birşeyler. Bırakıyorum ama altındakileri, herkesin kendi dünyasında olanlarla bütünleşmesine açık uçlarla... Ben dilimin üstündekileri yazacağım şimdi.
Şu resim var ya, şu resim. İşte bu resim, durduk yerde varolmuş, istemeden gelişmiş, az sürtüşme – hafif tartışma – kibarca ağız payı verme gibi olaylara maruz kalmış ve de tarafların rızasıyla sürdürülmüş güzel bir dostluğun resmidir aslında. Bu bir Tijen İnaltong / Oya Kayacan dostluğudur. Passed A’dir. Artık ona birşeycikler olmazlardandır. Şeytan kulağına kurşunlardandır.
Oooffff çok mu duygusaldım? Evet, öyleydim. Duygularımın nedeni bu dostluğun ürününü paylaşmaktı. Ama iki telefon ucunda, ama Antalya / İstanbul arası kamkat transferlerinde, olmadı net satırlarında.
Tijen, geçen sene Antalya’da annesine yaptığı kamkat likörünün içinden çıkan kamkatları bana İstanbul’a getirmişti. Aradan zaman geçti, yine bir Antalya seferinden bu defa Gisela’nın bahçesinden topladığı taze kamkatlarla döndü. Anne kamkatlarını fazla kullanamamıştım. Benim tazeler ise çok lezzetli, ağır bir likör oldu. Derken onun içinden çıkan meyvecikler de eklendi Antalya’dan gelenlere.
Dün hızlı bir mutfak devr-i alemi yaptım. İşin ucu bu güzelim lezzetlere de dokundu, sihirli bir değnek değdi onlara, değiştiler bir anda. Benim “tasarım mutfağı”mın bir parçası haline dönüştüler! Bir miktarı sos yapıldı sadece. Tamamen çekirdeklerden arındırılıp bıızzzzt yapıldı. Minicik bir kavanozda bekliyor şimdi, mümkünse kaymaklı dondurma veya belki de su muhallebisi üzerinde servise çıkmak üzere.
Ben bu çekirdek ayıklama işini hallededururken, ki elimde yuvarlak burunlu bir bıçak vardı, baktım çekirdeklerde birlikte için tamamı da geliyor. İşte sonuç. İçlerin tamamı alındı, boşalan yerlere vişne liköründen çıkan vişneler dolduruldu. Vodka shot kadehleri derin dondurucudan çıktı. Buzdolabında beklettiğim soğuk likörlerle doldu. Şerefe Tijen ve de teşekkürler.
Dostluğun, paylaşımın resmidir dedim ya, diyecek başka sözüm yok.
Vardır elbet dilimin altında birşeyler. Bırakıyorum ama altındakileri, herkesin kendi dünyasında olanlarla bütünleşmesine açık uçlarla... Ben dilimin üstündekileri yazacağım şimdi.
Şu resim var ya, şu resim. İşte bu resim, durduk yerde varolmuş, istemeden gelişmiş, az sürtüşme – hafif tartışma – kibarca ağız payı verme gibi olaylara maruz kalmış ve de tarafların rızasıyla sürdürülmüş güzel bir dostluğun resmidir aslında. Bu bir Tijen İnaltong / Oya Kayacan dostluğudur. Passed A’dir. Artık ona birşeycikler olmazlardandır. Şeytan kulağına kurşunlardandır.
Oooffff çok mu duygusaldım? Evet, öyleydim. Duygularımın nedeni bu dostluğun ürününü paylaşmaktı. Ama iki telefon ucunda, ama Antalya / İstanbul arası kamkat transferlerinde, olmadı net satırlarında.
Tijen, geçen sene Antalya’da annesine yaptığı kamkat likörünün içinden çıkan kamkatları bana İstanbul’a getirmişti. Aradan zaman geçti, yine bir Antalya seferinden bu defa Gisela’nın bahçesinden topladığı taze kamkatlarla döndü. Anne kamkatlarını fazla kullanamamıştım. Benim tazeler ise çok lezzetli, ağır bir likör oldu. Derken onun içinden çıkan meyvecikler de eklendi Antalya’dan gelenlere.
Dün hızlı bir mutfak devr-i alemi yaptım. İşin ucu bu güzelim lezzetlere de dokundu, sihirli bir değnek değdi onlara, değiştiler bir anda. Benim “tasarım mutfağı”mın bir parçası haline dönüştüler! Bir miktarı sos yapıldı sadece. Tamamen çekirdeklerden arındırılıp bıızzzzt yapıldı. Minicik bir kavanozda bekliyor şimdi, mümkünse kaymaklı dondurma veya belki de su muhallebisi üzerinde servise çıkmak üzere.
Ben bu çekirdek ayıklama işini hallededururken, ki elimde yuvarlak burunlu bir bıçak vardı, baktım çekirdeklerde birlikte için tamamı da geliyor. İşte sonuç. İçlerin tamamı alındı, boşalan yerlere vişne liköründen çıkan vişneler dolduruldu. Vodka shot kadehleri derin dondurucudan çıktı. Buzdolabında beklettiğim soğuk likörlerle doldu. Şerefe Tijen ve de teşekkürler.
Dostluğun, paylaşımın resmidir dedim ya, diyecek başka sözüm yok.
3 Comments:
Resim bütün çabalarıma rağmen giremedi yine bir türlü. Gezip de göremeyenleri yarın yine beklerim... Düzeliriz umarım yarına kadar.
By Oya Kayacan, at 21 Ağustos 2005 18:52
oyaciim düzeliniz lütfen çünkü turuncuyla visne çürügünün birlikteligini çok merak ediyorum ben!
hatta lütfen düzeliniz.. söyle o cancan'la kimsecik'e onlar halletsin bari yahu!
By Tijen, at 21 Ağustos 2005 21:43
Valla olsa başımla beraber ama bak bu sabah da olduramadım. Cancanla Kimsecik yan gelip yatıyor, zaten benim laptopla paylaştığım zamanı çok kıskanıyorlar. Ben laptopla gerçekten kucak kucağa oturuyorum ya. Eee, onlara kucak kalmıyor ablası...
By Oya Kayacan, at 22 Ağustos 2005 09:24
Yorum Gönder
<< Home