Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Ekim 12, 2005

Hicran*


İşte uyanmışsın sabah sabah, oturacaksın yatağının kenarına hayata hazırlık olsun diye, muhtemelen keyifli bir güne razısın yine... İki ayağın da yere değmeye razı, hatta basıp fırlamaya menzile; ammannola, o da ne?

O, dediğin bir telefon çalgısı, dirilililommdiri dirilililommdi.

“Buyrun benim. Haa evet soğukluk almış artı fazlasıyla sabah olduğundandır... Daha kedi kediye, aile içi bile pek konuşmadığımızdandır bu sesim. Öh öh, açıldı mı sizce? Kafa sesimi ise hiç sormasanız, o daha beter. N’olur önce kahvemi içseydim de, siz sooora şeyttirseydiniz beni, diye geçiyor. Ancak siz lütfen aldırmayın, buyurun... Buyurun tabii, de kim diyeyim kendime?"

“Biri işte,” mi? “Arayan mutlaka biridir, yoksa kim olacak yani? Eeee, peki ?”
Biri işte diyor ki, “O vardı ya hani, hani o vardı?”

“Vardı da o, maziydi...”
“İşte o mazi vardı ya hani?”

Şimdi o yatağın kenarından sarkıttığın iki bacağının ucundaki ayaklarını bastır sıkı sıkı yere. Haydi bakalım, güçlüsün sen, bastır haa bastır ayaklarının çiftini de sıkı sıkıya yere. Kebapçı masasında gibi uyanmışsın da, başucu temsili garsona ısmarlama durumundasın o günü sanki, “Birbuçuk acılı olsun, bir kesmez.”

Dertliyim, ruhuma hicranını sardın da yine...

* ayrılık

5 Comments:

  • allah ayırmasın mirim

    By Blogger hera, at 13 Ekim 2005 10:22  

  • tam bir hafta önce aynı calan telefon ve canım dedemin ölümü.tarif edilemez acım...

    By Blogger Burcu Özdoğan, at 13 Ekim 2005 14:51  

  • Bu zaten o dediğinden bir ayrılık Hera'cım. Yumuşak anlatmak istedim sadece. Beceremedim demek... Doğrudur. Ölüm keskin bir acı olmalı. Yumuşatılmamalı. Öğrenmenin de yaşı yok ki, sağol.

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Ekim 2005 08:51  

  • şok oldum.
    ben her zaman kazmalığımla bilinirim, lütfen affet anlayışsızlığımı. yazdıklarını yorumsuz okuyan bir okurunum senin -ihtiyaç bırakmadığından bana kalırsa-, çünkü yazdıklarınla donanıyor insan, anlayışsızlığım ondandır diyeceğim, ya da en keskin acıları yaşamadığımdan bu güne kadar...
    allah kolaylık versin o zaman
    çok sevgiler

    By Blogger hera, at 17 Ekim 2005 13:38  

  • Atlamışım bu güzel yanıtını sevgili Hera. Yok zararı yahu, ne kazmalığı falan diyorsun sen...? Dilerim acıların hep benim bu hissettirmediğim kadar yumuşak geçişlerle olur. Yaşamamak elde değil çünkü, ansızın çıkıp geliveriyorlar işte.

    By Blogger Oya Kayacan, at 23 Ekim 2005 17:13  

Yorum Gönder

<< Home