Kedili Mutfaklar

Cuma, Aralık 16, 2005

Olan Mehmetlerime oldu...

Mehmetçik ‘Küçük Muhammed’ demek...

Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina Toplantı Salonu’nda, çeşitli illerden gelen şehit yakınları temsilcilerini kabul etti ve bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında, ‘Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir milletinde şahadet bizdeki kadar ulvi bir mahiyet kazanmamıştır. Hatta, bizde ‘Mehmetçik’ kavramının bile farklı bir özelliği vardır. Askerine Mehmetçik adını veren bir başka ülke, bir başka devlet, bir başka ordu da yoktur. Bu ‘Küçük Muhammed’ anlamına verilmiştir. Oradan gelen bir zenginliği vardır ki şahadetle bu bütünleşsin, şahadetle birlikte de ‘Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor peygamber’ ifadesiyle bütünleşsin’ dedi.

Yukarıdaki yazı günün tarihiini taşıyan Hürriyet Gazetesi'nden alıntıdır. Bu durumda bana bütün Mehmetlerimden özür dilemek düşüyor.

Sevgili Mehmetlerim, elimde olmayan nedenlerden dolayı hepinizin adını Muhammed olarak değiştirmiş bulunmaktayım. Bundan böyle şehit düşme yaşında olanlarınıza Küçük Muhammed, zamanında şehit düşememiş olup da artık şehit düşme ihtimali azalanlara da Büyük Muhammed diyeceğimi bilesiniz haaa. Pardon yani!

10 Comments:

  • Ne alaka değil mi yani şimdi...

    By Blogger Berrin, at 16 Aralık 2005 09:41  

  • O zatı muhteremin tarih bilgisi o kadar zayıf ki; bugün bizim "mehmetçik" dediğimiz ulusumuzun vatan bekçileri asırlar önce yine bu araplar tarafından hunharca kılıçtan geçirilmişlerdi. Tarih bilimdir, kaçmıyor yerli yerinde duruyor... Ve biz ne yazık ki sisli yollarda yürüyen bir halk olduğumuzdan ... Ne olur sis farlarımızı biraz açsak... Neler göreceğiz neler...

    By Blogger Şirin, at 16 Aralık 2005 10:25  

  • Oya hanim, bazen kelimeler de bitiyor, ne diyecegini bilemiyor insan...gastritim azdi yine, dayanilacak gibi degil bu basbakan ve bolca döktügü inciler....
    selamlar ve sabirlar...

    By Anonymous Adsız, at 16 Aralık 2005 15:35  

  • basbakanin dediklerine anlam vermek zor ama "Mehmet" isminin, "Muhammed"in bir varyasyonu oldugu gercegini yadsimiyorsunuz degil mi?

    By Blogger fethiye, at 17 Aralık 2005 02:12  

  • Sevgili Berrin, Şirince, Neşe ve Fethiye... Herşey aslında Berrin'in dediği gibi "ne alaka" sözcüklerinde çözülüyor. Biz ülkemiz insanının genel kültürü ile ilgili işler bekliyoruz. Tayyip Hoca din kültürümüzü süzgeçten geçirmekle meşgul. Benim de göbek adım Fatma ama kendimi hiç üçüncü imam Hüseyin'in annesi Hazreti Fatma'nın adaşı olarak nitelemedim mesela... Varyasyonlara kadar inersek işimiz daha da uzar.

    By Blogger Oya Kayacan, at 17 Aralık 2005 09:01  

  • Aslında herşey karşınızdakinin anlayabildiği kadardır; siz ne kadar derin düşünsenizde... Ben de nacizane kendimce yorumladım... Yaşadığım ülkenin laik olduğunu düşünüyorum. Kimseyi dinî kalıplar altına almaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Çok şükür ki benim gibi düşünenlerin hâlâ varolduğunu ve dahi sayılarınında hızla artmakta olduğunu düşünüyorum.

    By Blogger Şirin, at 17 Aralık 2005 18:52  

  • Hatice Hanım,
    önce işin soru cevap kısmını halledelim.

    a)Canakkale'ye hiç gittim mi? Gittim.
    b)Tayyip Bey bence yalan mı söyledi? Yooo. Ben yalan söyledi dedim mi?

    Gelelim devamına...

    - Ne sizden, ne de başbakan hocadan ders almaya müsait bir kültürde ve yapıda değilim.
    - İş uzarsa, uzayanları çöp tenekesine göndereceğimi de bilmenizi isterim.

    Ben Zaman veya Yeni Şafak okumam, Samanyolu'ydu, Kanal 7'ydi falan izlemem. Bazı bloglara ve sitelere hiç uğramam!
    Sizde benim gibi yapın lütfen, beni izlemekten vazgeçin. Sadece ve sadece etrafa yorum yetiştirmek için aldığınızı beyan ettiğiniz blogger adresinizi bana yönelik kullanmayıverin. Buyurduğunuz gibi burası benim yerim. Sevmediğim insanları misafir etmekten de hiç hoşlanmıyorum.

    Haa bir de Türk olmaktan mutlu olduğunuza sevindim.

    "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE."

    Not: Yorumum içinde kullandığım bazı bilgiler Hatice Hanım'ın olmayan (!) blogundan alınmıştır.

    By Blogger Oya Kayacan, at 18 Aralık 2005 09:47  

  • O güzel yanaklarından öpüyorum sevgili kardeşim, Şirince'cim... Keşke resminizi flulaştırmasaydın da hem senin hem de kediciğinin güzelliğini daha iyi görebilseydim.
    Sis farları da bitti, uzaklar yanmaya başlıyor artık, merak etme sen!!!

    By Blogger Oya Kayacan, at 18 Aralık 2005 09:51  

  • Çanakkale'de can vermiş, kan dökmüş, ingilizin eline esir düşerek binbir cefalar çekmiş, İstanbul'un üç yılsüren işgalinde belindeki kuşağa sakladığı mavzerinle iki bebesini ve namusunu korumuş bir ırkın torunuyum. Alt beynim ve üst beynim tümüyle konuya hakimdir. Bana bugün Irak'ta binlerce masum insanın katliamına çanak tutan bir başbakanı savunan kişiden "Mehmetçik" edebiyatı çekemem. Bu ordu islami değerler esas alınarak kurulmadı. Bunu düşünenler hem ordumuza hem de annelerimize açıkça hakaret ediyorlar. Kınıyorum.
    Oya Hanım;
    Size söylenmiş her sözü ben de kendi üstüme aldım. Tutamadım çenemi...

    By Blogger Şirin, at 18 Aralık 2005 12:49  

  • Yaaa Mine'ciğim, Türkçe'nin de'sini da'sını, mi'sini mu'sunu, ki'sini kullanmayı bilmeyen biri kalkmış bana Türkçe sözlük tavsiye ediyor. Breh breh, ne günlere kaldık...

    By Blogger Oya Kayacan, at 19 Aralık 2005 18:33  

Yorum Gönder

<< Home