Kedili Mutfaklar

Çarşamba, Ocak 24, 2007

Keyif bizim, köy bizim

Burası benim güneşlenmeme yarayan mekanlardan biri, cam içi kerevetimiz. Biraz manzarası falan var, Annoya'm da burada kitap okur, gazete okur. O zaman kucağında olurum tabii. Şimdi mutfakta ama. En iyisi peşinden gitmek.


Bugün ottan nasibim dereotu. Maydanoz kadar sevmesem de hiç yoktan iyidir. Mis gibi de yıkanmış, daha n'olsun?

Ne kesti yaa bu kadın burada? Yalama da üstünde yat gibi olmuş bu kesme tahtası.

Her iş kontrolumuz altında olmalı. Annoya girip çıkıp duruyor mutfağa. Bir iki iş hallediyor, yine gidiyor yine geliyor. Akşama daha çok zaman varmış.

Akşama da güveçte et varmış. Yaşadık yaşadık. Şimdi bunu elektrikli ocağın bir numarasına koyar bırakır. Saatlerce bırakır. Kendi halinde pişer de pişer bu et, biraz kekik ve tuzla. Biz bu durumda mutfaktan ayrılmayız hiç. Kokuya en yakın yer mutfaktır da ondan.

10 Comments:

  • Tamamen bırakabildin mi Mine Teyze? Annoya yiyor, beceremiyor bırakmayı. Bizim de payımıza düşüyor bu arada.

    By Blogger Oya Kayacan, at 22 Ocak 2007 13:11  

  • Oya'cigim,
    Post yazdigin sayfada en altta secenekler bolumunde tarihi ayarlabilirsin, bilmiyorum belki de biliyorsun:))
    Kizlar yine muhtesem, hele guneste vurmus, piril piril tuyleri, oksayip minciklayiver benim yerime:)

    By Blogger Hanife, at 24 Ocak 2007 05:30  

  • Bilmiyorum Hanife, tabii ki bil-mi-yo-rum. Hani "FOR DUMMIES" kitaplar vardır. Yok mu yahu "blogging for dummies"? Çok teşekkür, bak geliverdiler sayfanın tepesine. Eve gidince onları hem mıncıklar hem de senin anlatırım yine onlara.

    By Blogger Oya Kayacan, at 24 Ocak 2007 15:06  

  • Ooooh, serilmişiz günlük güneşlik, pufidik yastıklara! Biz burada rahatsız sandalye tepelerinde, florasan ışıklarına bakıp duralım! Margot teyzenize acıyan yok tabii, biri gelsin sırtımıza bir yastık koysun nerdeee! :)

    By Anonymous Adsız, at 24 Ocak 2007 16:07  

  • yaa ben o mutfak halısına bayıldım:)
    bi de elektrikli ocagın 1'i normal ocakta neye denk gelir acep ?

    By Blogger misir, at 24 Ocak 2007 17:31  

  • Margot Teyze, Margot Teyze, (ikimiz de Margot Teyze diyoruz buradan, anlaşılıyor değil mi?) bütün yastıklarımız sana mırmav mırnav. Yeter ki iste. O flüresan mı ne, hiç sevmeyiz biz. Sandalye tepesinde bile oturacak olsak Annoya altımıza yastık döşek ney sermiş olur. İstersen sen de bu evde kedi olarak çalış.
    ----------
    Mısır'cığım en kısık neresiyse orada tutmalısın. Yine de elektrikli ocak 1'i gibi olmuyor. Hani tek gözlü elektrik ocakları var. Bir tane alsan eminim hayli kullanışlı olur.
    O mutfak halısı var ya, soran sorana... Ben gibi renk seven insanlar çok galiba. Bayılıyorum hele de mutfakta çok renkli olmaya.

    By Blogger Oya Kayacan, at 24 Ocak 2007 19:08  

  • hiç keyfiniz bozulmasın...sevgiler...

    By Anonymous Adsız, at 25 Ocak 2007 23:35  

  • Maşallah,ne kadar tatlı kedileriniz varmış,çok da meraklılar :) benim Megi ve Şerom da her yeri kontrolden geçirirler böyle,dereotu ve maydanoz yiyebildiklerini bilmiyordum,biz dışarıdan çim getiriyoruz.Bundan sonra ben de deniycem,bakalım yiyecekler mi :)
    SEvgiler...

    By Anonymous Adsız, at 26 Ocak 2007 00:04  

  • Sihirli Bahçe / Sevgili Sibel, benim çocuklar da evde diktiğim çimleri yiyorlar ama doğadan toplayıp (kökleriyle) yetiştirdiklerim kadar bayılmıyorlar doğrusu. Evde, zarfta satılanlar ve yemcilerden aldığım buğdat arpa filan karışımını dikiyorum. O da lezzetli oluyor galiba, seviyorlar. Dereotu maydanoz sadece benimkilere mi özel acaba, herkes şaşırıyor:~))

    Kumpanya Kimsecik çok zorda. Çaldığım hiç bir kapı açılmıyor... Buradan okunsun diye senin blogunda cevaplamadım:~(((

    Kimsecik ve Cancan, Megi ve Şero'yu mırnavlıyor...

    By Blogger Oya Kayacan, at 26 Ocak 2007 11:22  

  • Rica ederim Oya:)
    Ne demek, ben senden neler ogrendim, lafi mi olur:))

    By Blogger Hanife, at 27 Ocak 2007 04:42  

Yorum Gönder

<< Home