Kedili Mutfaklar

Cumartesi, Eylül 22, 2007

Patlıcanlı köfte

Köfte ve patlıcan çok yakışmaz mı? Yakışııır... Salçalı köfte yanında bir şekilde patlıcan yemek sevilmez mi? Seviliiiir. Evdeki iki küçük patlıcanımla köfteli bir çeşit uydurmak bu sabah aklıma düşmez mi? Düşeeeer. Eh o halde, ne bekliyorum?

Çanakkale domates mevsiminin sonu değildir inşallah, bu hafta da bulabilirim. Elimde ne kadar varsa köftenin salçasına koyunca içime indi doğrusu. Buldum buldum yine Selimiye Çarşamba’da. Yoksa kuru domates girecek devreye. Kış gelmiş hoşgelmiş olacak mutfağıma.

Yedi sekiz tane büyükçe domatesi, kabuksuz olarak iri doğrayıp koydum ateşe. Baharat diye çok sevdiğim caribbean jerk girdi yine devreye, yanında deniz tuzu ve iki süs biberi, dört diş sarmısak, karabiber de... Köftenin sosu olacak bu karışım. Baharatlarımı sosun içinde tercih ettim, yoğurduğum malzemede değil.


Kıyma 400 gram var yok. Orta boy iki soğan, yarım demet maydanoz bızzzzzlandı. Bir su bardağı bayat ekmek kırıntısı ile karıştırıldı. Ve deee, iki patlıcanımı da bızzzzzt yaparak fazla yoğurmadan kocaman köfte topları yaptıııım. Kaynamakta olan domates sosunun içine dizdim. Zaman zaman sıcak su ilave ettim tabii, domatesler çok çabuk salça gibi oluyor yoksa. Biraz da fazlaca pişirmeli galiba bu köfteleri, hem büyükçe olduklarından hem de patlıcan lezzetinin iyice oturması için.

Patlıcanli köfteler sosa yerleşip pişmeye hazırlanınca, çeşit çeşit kekiklerimden ve fesleğen topladım yine penceremin önünden. Bayılıyorum kendi otlarımı toplayıp kullanmaya. Otlarımı her yemeğe sokuşturup yakıştırmaya...

Yanında dondurucuda bekleyen son porsiyon ısırgan otumla pişirdiğim şehriye pilavını çok keyifli yedim. Klorofil yeşili ve kırmızı soslu köfte birlikte.

Köfte bildik bir lezzette ama ne?

Şımarmaya gelince, Trabzon yağı var ya evde, evde olunca ‘ha pu pişurduklarumda’ olmaz mı?

9 Comments:

  • Olur tabii olur, olmuş da zaten. Yalnız ben patlıcan o köfteye nasıl dahil oldu orasını tam anlamadım. Ama ne güzel olmuş. Domates sosunda köfteye zaten bayılırım. Laf aramızda evde yalnız kalırsam kırk yılda bir:) hemen domates soslu köfte yapıp yerim. Evdekiler köfteyi sossuz seviyor çünkü. Eline sağlık Oya'cım.
    Sevgilerimle...

    By Blogger Bocuruk, at 23 Eylül 2007 00:07  

  • Oyacan,
    O ısırganlarda nasıl bir boyar madde varsa öyle..Senin şehriyeleri de yemyeşil yapmış bak..Benim sabunlarımı da petrol yeşili yapıyor...Isırganı çok seviyorum ben yaw...Isırganlı şehriye pilavı yapmak şart oldu..Bu mevsim yine var burada..Biraz kartlaştılar ama tepelerini alırsam olur..Alt yapraklar iyice kart...

    By Anonymous Adsız, at 23 Eylül 2007 09:41  

  • Patlıcanları bızzzztlayınca kıyma gibi oldular ve de diğer malzemeyle birlikte yoğurdum Bocuruk. Domates soslu köfte çok lezzetli olur ama tabakta çok çabuk donar. Çocukken annem, ekmeğimle tabağı dıştan içe doğru sıyıra sıyıra yemeyi öğretmişti!
    ----------
    Mine'si, bendeki geçen yıl senin bahçeden toplananlardı zaten. Kaynar suda bırakıp süzüp soğuttuktan sonra küçük paketler halinde dondurucuya girmişlerdi. Neler olmadı o ısırganlardan neler. Yumurtalısı, böreği, çorbası, peynirli tartları... Bu yıl yetişemedim desene. Arnavutköy yokuşundaki bahçeciden almalı biraz.
    Bu arada benim ısırganlı sabunum neden yok diyenler için www.mineflora.com tavsiye edilir. Orada daha neler neler var.

    By Blogger Oya Kayacan, at 23 Eylül 2007 10:11  

  • ya oya'cım patlıcanları tuzlu suda bekletiyormuyuz ''bızzzlatma''dan önce..
    Bu arada senin bahsettiğin şu kardeşler kasaba gittim tam da İstanbul'da güzel et veren bir kasap yok diye şikayet ederken rastlamıştım senin yazına.
    Şimdi bende üşenmiyorum et almaya oraya gidiyorum.Etleri denediğim birçok kasaba göre yine daha iyi.
    Bakarsın birgün karşılaşırız orda:))
    ece

    By Anonymous Adsız, at 24 Eylül 2007 11:20  

  • Hayır Ece'ciğim, doğrudan bızzzzt. Yoksa çok su çeker, mantar gibi olur ve köfte tutmaz.
    Kardeşler çok iyi kasaptır ama ben bir süredir gitmiyorum. Okko var ya Okko, yoluna çıkarsa kaçırma derim 8~}

    By Blogger Oya Kayacan, at 24 Eylül 2007 13:40  

  • Okko neresi ki Oya?
    Benim bildiğim kozyatağında Okko şarküteri var ama orasıyla bir alakası var mı dediğinin?
    İyi et için her yere giderim ben:)
    ece

    By Anonymous Adsız, at 24 Eylül 2007 15:32  

  • oya hanım
    caribbean jerk nerden temın edebılırız? tesekkurler oya

    By Anonymous Adsız, at 24 Eylül 2007 16:17  

  • Aynen orası Ece, deee benimki II. Ulus Şubesi. Okko'da yok yok 8~}
    ----------
    Bak işte onu bilemiyorum Oya'cığım, bana Amerika'dan geliyor. Buralarda bulabileceğin Nomu çeşitlerini denemeni tavsiye ederim. Nomu'nun Tandoori Rub'ı aşağı yukarı odur.

    By Blogger Oya Kayacan, at 24 Eylül 2007 17:36  

  • Oya,
    Isırgan otlu şehriye pilavının tarifini vermeyecekmisin?
    ece

    By Anonymous Adsız, at 1 Ekim 2007 14:35  

Yorum Gönder

<< Home