Kedili Mutfaklar

Cuma, Şubat 01, 2008

Kumkuat reçeli


1) Nereden mi aldım? Almadım, kargoyla geldi. Mine'sinden. Koliciği şöyle bir salladığımda konuştu. "İçim kumkuat dolu, içim kumkuat dolu..." Sarıldık birbirimize, hayal meyalen gözümün önüne getirdiğim koli içeriği ve ben. Sonra göz göze bakıştığımız günleri yaşadık, iki veya üç...
2) O günlerden bir gün, telefon çaldı. Ceylan, "Hani geçen sene Mine'nin serasından http://www.mineflora.com/ benim bahçeme gelen kumkuat ağacım var ya, ayıptır söylemesi 150 gram meyva verdi. Nasıl yapılırdı bunun reçeli?" dedi.

Utanıyorum Mine'sinin bana gönderdiği bir kilodan fazla demeye, mırın kırın ediyorum. "Bende de var, bak az sonra ben de kumkuat reçeli işine girişiyorum," diyorum...

...ve fakat kız bana püf noktası soruyor, söyleyemiyorum. Püfler benim aklımda değil ki, elimde. Yaparken püfleşiyorlar yani.


3) Neyse akıl ettim ve dedim ki, "Çekirdeklerini çıkar aman, pek sevimsiz gelir ağızdan tatlı artıklarıyla çekirdek püskürtmek... " O kadar dedim, ötesini şimdi yaparken anlatıyorum işte, marifet elde.

Çekirdek çıkarıp da reçel yapmaya kalkışan arkadaşlarım diyorlar ki: "Mesela vişne reçeli yaparken, vişnelerimin suyu akıp gidiyor." "Aaa aaaaaa nereye?" diyorum, "Yok gitmez bir yere, benim kumkuatlarıma yaptığımın aynısını yapın sizler de vişnelerinize."
Ben ne yapıyorum? Tencerenin üstüne tel süzgeç koyup ayıklama ameliyesini orada görüyorum. Hepsi bu, meyvadan kaçan su tencereye akıyor.

4) Portakal reçeli yapma tekniğinizi kullanarak pişirin. Sizin yoksa, benim reçel tekniğim meyva kadar şeker ve üstünü iki parmak aşan su. Kaynat kaynat, göz göz olunca limon suyu ile kestir. İki taşım daha kaynat. Al sana.

5) Ben bu sefer bizim meşhur amber reçeli misali yaptım ama. Bir gece suda bırakılıp ertesi gün kaynadı kumkuatlar. Yine göz göz oldular filan... Sonuç mükkemmell...
Nasıldı yani? Boyuna bölündüler, çekirdekleri alındı, üstüne üstlük kadar su içinde bırakıldı. Ertesi gün kiloya kilo şekeri eklendi. (Tabii hatırlatmaya gerek vaaar, suyu dökmüyoruz; aynı suda kaynayacak reçelimiz.) Vaktim yoktu, bırakıp gittim, üçüncü gün kaynattım.


6) Evde tatlı mı yok demiştiniz. Ekmek kızartıp üstüne yoğurt ve reçel sür ye.

7) Ekmeği sütlü yumurtada kızart, üstüne yoğurt ve reçel sür, n'aparsan yap.

Ceylaaaan, anladın mı?

10 Comments:

  • Off ya Annoya, bu nezleli halimle mutfağa girip bişiler yapmak geldi içimden :D

    By Blogger Boncukçu, at 1 Şubat 2008 12:02  

  • Daha dün Kuzineyle Kumkuatın kendi aklımıza geldi de adını bi türlü hatırlayamadık.Ama tadını da hiç bilmiyoruz buralarda yok.

    By Blogger Nenoni, at 1 Şubat 2008 13:37  

  • Peki sonra ne oldu Boncukçu 8~} Geçmiş olsuuun...
    ----------
    Nenoni'ciğim mandalina reçeli yapsan aşağı yukarı aynı şey. Tadı portakal, mandalina arası galiba. Gerçi artık her mandalina başka, her portakal başka lezzette ya.

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Şubat 2008 16:37  

  • Yatıp uyudum, Minnoş da kafasını her zamanki gibi bacağımı yastık yaptı bi güzel:) (Eski tembellerden bi ben kaldım zaten)

    By Blogger Boncukçu, at 1 Şubat 2008 16:51  

  • Sevgili Oya,
    Sıksık blogunu ziyaret ediyorum. Yemek konusunda senin kadar prof. birini görmedim inan ki. Hele nasıl yaptığını anlatışın öyle iştah açıcı ki. Ben de oturup kumkuat reçeli yapayım dedim. Yahu nedir bu kumkuat diye araştırdım. Hiçbir manavda görmedim. Sonra www.kamkat.com diye bir web sitesi buldum. Meğer Rize'de yetişirmiş. Süs ağacı olarak kullanılırmış vs.
    Anlıyacağın hayallerim suya düşmüş durumda. Durup durup zor bulunan birşey yapmak istemişim meğerse.
    Neyse, yapacak başka bir tarifin mi yok sanki. Hepsi de çok güzel görünüyor.
    Oya'cığım, sağolasın. Sevgiler.

    By Blogger ulku, at 3 Şubat 2008 23:48  

  • Ülkü'cüğüm, makro'da satılıyor, bir de Kolaylar Manav
    1.Cadde No: 53/A Arnavutköy
    0212 257 57 05 - 263 30 70
    sormakta fayda var. Sevgiler ve teşekkürler övgülerin için 8~}

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Şubat 2008 09:58  

  • Pek bi güzel görünüyor, buradaki pazardan yarım kilocuk alıp reçel yapmamış, yemiştim:) Satıcı kadın reçelini yapmış sunuyordu tadına bakmıştım. Bir daha da pazarda rastlamadım.
    Çok satılan bir ürün değil, üstelik pahalı satıyorlar.
    Fidancılardan bulursam alıp bahçeye dikmeyi düşünüyordum malum her türlü dikim zamanı şimdi. Süs bitkisi olarak kullanıyor burada.
    Bende turunç reçeli yaptım. Hedefim Bergamut bulup onun da reçelini yapmak.

    By Blogger tulina, at 8 Mart 2010 19:29  

  • Sevgili Tulina, arkadaşım Mine'nin www.mineflora.com adresinden fidanlara gidersen eğer satışta kumkuat fidanı olduğunu göreceksin.

    Turunç ve bergamot buralarda ha dediğinde bulunmaz malum ama Antalya'nın nefis reçellerinden bol miktarda gelir bana her yıl. Yaptıkların ve yapacakların afiyetlerle yensin...

    By Blogger Oya Kayacan, at 9 Mart 2010 10:11  

  • Benim bahcede bir suru kumkuat bitkisi var. Agac diyemiyorum ama 10 tane saksida neredeyse agac oldular. Yilbasi agaci gibi seyrine doyum olmuyor ama bu sene, ben de recelini yapiyim bari, cocuklar yazin yerler sasirarak. Kiyamiyorum toplamaya ama bu sene niyetliyim. Tarifinizi okudum ama anlayamadigim birsey var. Acisi ciksin diye, ortadan ikiye boldugumuz ve cekirdeklerini cikarttigimiz kumkuatlari 1-2 gun suda birakiyoruz. Sonra bu suyu DOKMUYORUZ. Ayni suda receli yapmaya basliyoruz. Dogru mu anladim? Normalde ben amber (turunc) receli yaparken o suyu gunde birkac kez dokup degistiriyorum. Kumkuat yaparken farkli bir uygulama mi yapiyoruz. Zaten azicik meyvesi var, ziyan olmasin diye sormak istedim. Tesekkurler

    By Anonymous Adsız, at 20 Şubat 2012 08:09  

  • Turunç reçeli hiç yapmadım. Bizim amber reçeli dediğimiz portakal, greyfurt, mandalina ve limondan (hepsinden birer adet hesabı) yapılan reçel ve de suyunu dökmeden, aynı suda kaynatırız. ( Bak 19 Aralık 2010 tarihli yazım.) Kumkuatı da aynı mantıkla yaptım, suyunu dökmeden yani ;)

    By Blogger Oya Kayacan, at 21 Şubat 2012 09:20  

Yorum Gönder

<< Home