Kedili Mutfaklar

Pazar, Şubat 10, 2008

Hardalotu ikinci fasıl

Buldumcuk 4

Buldumcuk serisinin ilkinde izlediğiniz hardalotu saplarının nefasetinden sonra yapraklarına da bir şıklık yapmalıydım ve yaptıııım. Zaten acıdır damgası yemiş olan hardalotuna ayıp etmiş olabilirim..., belki..., dee hardalotu mutlu ben mutlu..., kime ne?


Yağsız tavada, kısık ateşte bir tutam tuz ve kapalı kapağıyla iyice sünen yapraklara incecikten sızma gezdirip kavurdum. Acısını filan almadım yani haşlayıp maşlayıp, ondan gelecek her acıya razıyım.
Yüreğimde sıkıntı var. Teyzem Jale düşüp ayağını kırmış, şu anda ameliyatta. Annem Selma, Teyzem Jülide'nin acısından o zaman bu zaman zaten harap, bunu da duyup hastaneye koşunca tansiyonuna tavan yaptırıyor. Ben yemek yapıyorum, duyarsızlığımdan sanmayın, sakinleşmek adına, vallahi sakinleşmek adına. Acısı olmalı bu yemeğin, yiyen işkence çekmeli adeta, bir o kadar lezzetli de olmalı ama.
Bir kutu labne, cevizden az büyük taze zencefil rendesi, üç dört çay kaşığı moutarde á l'ancienne... Kavrulmuş hardalotu yaprakları kattığım bu karışımla birlikte sanki omlet gibi çift taraflı kızartıldı sonra. Üstüne karabiber çekildi taze taze. Sıcakken baktığım tadı çok güzeldi.
Teyzem Jale ameliyattan çıkmış, bakalım ne olmuş?
Bu arada hardallı hardalotum soğumuş.
Bir olmuş bu yemek, aman da bir olmuş...
Her acı böyle olsa.

10 Comments:

  • Sevgili Oya,
    Yine güzel yemeklerinle karşılaştım
    ama Jülide teyzenle ilgili habere inan çok üzüldüm. Ailene geçmiş olsun diyorum ve teyzenin en kısa zamanda iyileşmesini diliyorum.
    Sevgiler.

    By Blogger ulku, at 11 Şubat 2008 20:03  

  • Sevgili Oya Hanım,

    Teyzenize acil şifalar diliyorum.

    Yemek pişirmek en güzel terapi benim için de, yemekleriniz şahane görünüyor.En kısa sürede deneyecekler listem sürekli artıyor.

    Sevgiler

    Emel

    By Anonymous Adsız, at 12 Şubat 2008 01:29  

  • Ülkü'cüğüm, Jale Teyzem iki ay ve olası fazlası ile tekerlekli sandalyede oturacak. Umarım iyi olacak, eskisi gibi işinde gücünde koşuşacaktır. Çok teşekkürler ilgine.
    ----------
    Listeyi uzatmamak gerek sevgili Emel! Mutfakta mutlu olan insanın direnci artıyor; doğru, terapi gibi sanki. Şifa dileklerin çok makbule geçti.. Sevgiler.

    By Blogger Oya Kayacan, at 12 Şubat 2008 08:31  

  • Geçmiş olsun,
    bu ara hep tatsızlıklar, hastalıklar, badireler yaşadınız.
    Güzel günler yakindir umarım.
    Keyifle dolu ağız tatları diliyorum sevgili Oya Karacan...

    By Anonymous Adsız, at 12 Şubat 2008 12:18  

  • Teyzene acil şifalar ve hardalotu için afiyet olsun.

    By Blogger Nenoni, at 12 Şubat 2008 13:36  

  • oya, gerçekten iyi uyduruyorsun :) yani samimiyim, onların hepsini elime alsam asla senin yaptığın karışımlar gelmez aklıma, yaratıcı mutfak faaliyeti diye buna denir.
    süpersiiin

    By Blogger Cakil's Mom!, at 12 Şubat 2008 17:11  

  • Evet yaa Nüket, üstüste geliyor bazı herşey... Sonra da o dediğin güzel veya güzelmiş gibi yapan günler gelecek. Barındırdığı bütün acılara, yaslara, korkulara rağmen güzel günler.
    ----------
    Ayşen'ciğim, ben de senin yaptığın o karikatür tadında pastalara bayılıyorum. Etrafta çoluk çocuk da var, nasıl keyifleniyorlar kimbilir. Günlerce de uğraşsan o gülen yüzleri görmeye değer, değil mi?

    By Blogger Oya Kayacan, at 13 Şubat 2008 09:42  

  • Bu artık işkence haline dönüştü.İşyerinde çıkan yemekleri yemiyor ve acıkınca bu blog sayfasını ziyaret ediyor sonra da ağzımın suyu aka aka ekrana yapışıyorum.Yine harika otlar ve ben yine aç:(((
    Leziz tarifler için teşekküreder,
    teyzenize acil şifalar dilerim.

    By Blogger Gölgecik, at 13 Şubat 2008 13:07  

  • Biliyor musunuz, birkaç gün önce otlarımı aldığım teyzede gördüm ilk kez hardalotunu ve ondan öğrendim adını. Teyzeciğimin verdiği cesaretle aldım, tadı tereye benziyor diye çiğ yemeyi düşündük ama cesaret edemedik, sonra haşladım;limon ve zeytinyağı ile yedik, çiğ hali daha hoş gibiydi yine de. Sizi görünce resmen ağzım açık kaldı, nasıl geliveriyor o güzel beyninize bu tasarımlar, nasıl güzel birşey yapmıssınız. Fikrinize hayran olmaktayım sürekli.Hep sağlıkla kalın sevgili Oya...

    By Anonymous Adsız, at 13 Şubat 2008 14:01  

  • Eyvaaaah Gölgecik, ben de yaptıklarımı birileri uygulayıp zevkle karnını doyuruyor diye seviniyordum. Ne bilirdim ki birilerini açlığa mahkum ettiğimi, işkence ettiğimi .-) Teyze dileklerine teşekkürler. Bugün evine çıkıyor.
    ----------
    Demet'çiğim, neyse ki bizim büyük marketlerde de düzenli bir şekilde ot satılmaya başlandı. Tabii teyzelerden bulunup alınanlar taptaze, bizimkiler toplanıp paketlenip rafa çıkana kadar neredeyse ömürlerini tüketmiş oluyor! Dün hardalotu, turpotu ve radika arasından radika seçip aldım. Ben de haşlanmış radikaya sızma ve limonla bayılırım. Sevgiler.

    By Blogger Oya Kayacan, at 14 Şubat 2008 09:11  

Yorum Gönder

<< Home