Kedili Mutfaklar

Pazar, Şubat 03, 2008

Karnabahar yaprağında kıymalı karnabahar bebekleri

Buldumcuk 2

Karnabahar seçerken kökünde tazecik yaprakları olmasına dikkat ederim hep. O yapraklarıyla haşlanıp top gibi oturtulunca tabağın ortasına, çevresine de biraz renk atınca havuçtan, nardan, kayısıdan falan, yemeden önce keyif yapar gözleri insanın.

Derken bu Buldumcuk kolisi gelir başıma ki, içinden çıkanlar arasında aşina olduğum ve fakat ne olduğunu anlayamadığım bir grup yaprak da vardır. İçten dışa irileşip yapraklaşan filizler öyle bir sarmış kundaklamışlar orta yerlerindeki bebeklerini, öylesine merakta bırakıyorlar ki insanı.

Dıştan iri yaprakları seyreltip, filizleri aralayınca, ömür boyu görüp görebileceğim en minik karnabaharlar çıkmaz mı karşıma? Na na na naaaaaa. Nasıl yesinler ayol sizi? Nasıl kıysınlar?


Bol soğan, sarmısak ve çam fıstığıyla biraz çevirdim önce kıymayı; tuz, biber ve kendimce baharatladım. Aklınıza bir şey gelmezse köri olur mesela, karışık baharat değil mi o da?

Tavaya daha yakın, çok ince kenarlı bir tencereye döşedim karnabaharcıkların iri yapraklarıyla saplarını, sonra da içine kıymayı. Ortaya doğru bizim minik çiçekleri yerleştirip, çevrelerini yine yapraklarla donattım. Alt yaprakları üste doğru kapatabiliriz şimdi.




Pişirme kağıdını sıkıca kapatırız yaprakların üzerine ve pişmeye yeterli suyunu koyarız. Folyo da içinden buhar kaçmayacak şekilde örter tenceremizi. Tepesine de kapak bindi mi, ooooh, nefis olur bu yemek.


Güzeeeel, kokusundan belli. Trabzon'un tereyağı ile paprika kızdırıp dökünce üzerine, akşama sıcak yemek olarak gelir sofraya. Kokuyla görüntüyü bir de o zaman görün.

Kolay olan sofistike olmayacak demek değil ya.

Buldumcuk 1 için devam edin lütfen...

6 Comments:

  • Azman diyorlar nesi azman ise? İhtimal dikerken karnabahar niyetine dikilip yoz çıkışındandır.

    Burada tarifler genellikle haşla... üzerine zeytinyağ limon şeklinde Oya' cım. Daha karmaşıkları az haşla, soğanda kavur içine yumurta kır şeklinde oluyor. Sorarsan "sarımsaklı yoğurtla da olur elbet" diyorlar.

    Pazardaki yörük hatunlara anlatmaya cesaret lazım bu tarifi :) Her zamanki dobralıklarıyla "o gaddaa malzemeylen beni bişiiisen gözzel olurum gadınım" diye basarlar kahkahayı.

    By Blogger Çiğdem, at 4 Şubat 2008 10:10  

  • Çiğdemin yorumuna yazdıkları güldürdü beni:)
    Benim rahmetli babamda yaptığım yemekleri yerken böyle takılırdı bana
    "Güzel olmuş mu babacığım" derdim,
    "Bu kadar malzemeyi dedenin pabucuna koysan o da güzel olur " derdi...
    Şaka bir yana yine nefis bir yemeğe imza atmişsiniz sevgili Oya.
    Karnıbahara bayılırım ben
    Böyle yazarken düşündüm de,
    neye bayilmam sahi ben?
    :))))))

    By Anonymous Adsız, at 4 Şubat 2008 15:26  

  • Sen de de ki Çiğdem'ciğim,"Gadın yımırta gırıvecceeğne gıyma gavırıveemiş gaari..." Sahi yahu bunda malzeme yok ki, bildiğimiz kıymalı pazı filan gibi.
    Ha bu pişirdiğim yaprakların adı azman mıdır sahi?
    ----------
    Doğrudur bu dedikleriniz kızlar... Herkes kendine göre yorumlar şu bol malzeme meselesini. Dede pabucunu ilk defa duydum ama, çok şeker.

    By Blogger Oya Kayacan, at 4 Şubat 2008 17:51  

  • Sonbahar' da pazardan fide alır iken adam bunlar karnabahar, bunlar azman dedi. Azman benim bildiğim, kocaman büyüklüğünü de aşan bir şey. Ne işe yarar diye sordum, salata yapılır dediler. E peki diye aldım.

    Bahçeye dikildiler, ilk yerleşim yerlerinde bizim Yepyep ve Öpücük hanım rahat bırakmadılar yerleri değişti. Bu arada herhalde ölen kalan fideler karıştı.

    Kış başından beri bahçeden karnabahar toplayıp yiyeceğim diye beklerken kocaman kocaman yaprakların ortasında bebek karnabahar seyrediyorum. Ha büyüdüler ha büyüyecekler... Yok onlar öyle cücecik kalmaya devam ediyorlar. Sonunda bunları pazarda görünce aklım başıma geldi. Giriştim hasada. Benim yörük hatunlar çok gülüyor halime ama 1.5 yılda ancak bu kadar buralı olunuyor ne yapayım. Buna da şükür :)

    By Blogger Çiğdem, at 5 Şubat 2008 10:08  

  • Sizin tarifleriniz beni yakalıyor, bırakmıyor Oya ablacım. Bu karnıbaharı okuduğumdan beri kafamda bu sayfa açık, binbir farklı malzemeyle pişiriyorum bu yemeği (kafamda tabi). Gerçekten pişirmeden kurtulamıyorum, başka birşeye geçemiyorum, eldeki malzemeleri ne yapıp edip ille takıldığım tarife uydurmaya çalışıyorum.
    En sonunda evirdim çevirdim ve bu öğlen yaptım. Tabi nerden bulayım öyle kocaman yapraklarının sarmaladığı bebek karnıbaharları.
    ben de tencerenin altına beyaz lahanaları doğradım, döşedim. Üstüne kıymalı karışım (salçalı, az pirinçli falan), en üste de karnıbahar çiçeklerini dizdim. üzerini ıslatıp buruşturduğum kağıtla kapattım. Aynen yaptığınız gibi:) su da koydum tabi. ağır ateşte gram buhar kaçırtmadan. 25-30 dakika. Piştiği andan insanın burnuna geliyor zaten ben piştim! kokusu. Ufacık ayrıntılar, gösterilen özen bu kadar mı etkiler bir yemeğin lezzetini allahım! aslında daha önceden de yaptığım kıymalı sebze yemeği malzemeleri. Ama işte böyle yapınca hayatımda yediğim en güzel kapuskamsı yemek oluverdi. Bu anlatımınız, yemekleri normalde yapamayacağı kadar lezzetli yaptırıveriyor insana. İyi ki varsınız. Çok yaşayınız.
    Bu arada benim apartmanımın da var bahçesi. Neden ekmiyorum ki bu azmanlardan??

    By Blogger semiramis, at 7 Şubat 2008 17:34  

  • Semiramis canım, mutfağa girip aldığım keyiflerim etrafıma yayılınca öyle mutlu oluyorum ki. Çok teşekkür ederim, güzel sözlerin, iyi dileklerin için. Bahçen olması çok keyifli de, azmanlar nasıl bulunur da dikilir bilmem vallahi. Çiğdem duymasın ama sanki beslenme bozukluğundan küçük kalmış gibi duruyorlar bana!!! Sağlıkla, sevgiyle kal...

    By Blogger Oya Kayacan, at 8 Şubat 2008 09:54  

Yorum Gönder

<< Home