Bir+iki+üç+müç şey(ler)
Kalp şeklinde pasta kalıpçıklarım da var, kutudan ikiz çıkıyorlar. Avucum kadar, kelepçeli hem de, şeker mi şeker.
Kuş, kedi, yonca ve kalp şekillerini tavaya koyup açın altını. Kırın yumurtayı kendi halinde, veya çırpılmış yumurtayı, ya da pancake bulamacını dökün ortalarına. Pazar değil daha, ki hani mutlaka bir yumurta yenecek demiştik ya, bu defa Cumartesi yumurtası var Kedili Mutfaklar'da.
Lahanamın turşumsu hali de eşlik edecek kedi kafalı yumurtama. Bal ve portakalın lahanaya kattığı hafif tatlımsılık şahane. Kereviz sapları, sarmısak, limon ve süs biberleri de sakın ola ki bahane değil... Birbirlerine kattıkları güzellikler anlatmakla olmayacak gibi sanki. Yapmadıysanız hala rap rap lahana almaya, sonra da marş marş mutfağa. Tarifi aşağılarda bir yerde duruyor zaten, lahana pişirirken artmıştı da yapmıştım ya hani.
O kağıtta görülen ise dev bir sucuk dilimi; içi fıstıklı cevizli ve de bol acılı, bağırsak muhafazalı hem de kağıt veya naylon değil. Günaydın Kasap üretimi, hani Bostancı'da esas yeri, İstinye Park'ta da şubesi olan. Acılı suyu tavaya dağılmasın, sucuk o suyun içinde pişsin diye kağıtta yaptım. Olması gerektiğinden daha fazla lezzetliydi. http://www.gunaydinkasap.com/
Sevgili Eren Cendey'in çevirisiyle kitap okumak harika. Hani beni yeminimden döndüren kadın desem yeri var. Sözde Türkçe olması gereken garip dillerde çeviri okumamaya o kadar özen gösteriyorum ki.* Bir harika akıcılıkta kitap, bir de defter yanısıra. Sahil bizim sahil olunca, kedi de kuvvetle muhtemel bizimkilerden, durmuş seyreyliyor denizi + bonus Kız Kulesi.
Sümbülüm dün kargo paketi içinden çıktı. İrice durduğuna bakmayın, soğanından henüz patlamış, toprağından baş kaldırmaya çalışan bir bebecik sümbül o. Edremit Körfez yağlarımın ortasında oturmuş ağlıyordu koliyi araladığımda, havasızlıktan tabii. Hemen açıldı pencere, çıktı oturdu deniz havasıyla Annoya havasını sürekli teneffüs edebileceği bir yere. Memnun, hem de çok. Selam eder Edremit'e, Çiğdem'e...
Daha daha var da, hava çok güzel.
Aattâââ...
* Fransız Babam, Can Yayınları, ilk baskı Mart, 2008, yani çiçeği burnunda.
10 Comments:
Annoya yumurtayı bile kedili yapıyor,seviyorum onu...
sucuğun kokusu buralara kadar geldi
yemiş gibi oldum doğrusu..
eh sümbüle ve kokusuna da bayıldık...
kitap da alınıp okunacaklar listesine alındı...
teşekkürler Annoyam...
By carpediem, at 22 Mart 2008 17:59
yumurta kalıplarına bayıldım! onlar da tchibo'dan mı?
By Adsız, at 22 Mart 2008 18:58
aa evet oradanmış, kusura bakmayın, resme tekrar dikkat edince paketini gördüm. güle güle kullanın aldıklarınızı :)
By Adsız, at 22 Mart 2008 19:39
sevgili oya,
seni bi sever oldum bi sever oldum..geç buldum ama arşivini bi çırpıda yalayıp yutup okuyunca arayı kapattım sanıyorum :)kedili bi çocukluk geçirip artık kedisiz bir İstanbul'da yaşamını sürdüren ben için tedavi sanki bu satırlar..adeta havasızlıktan boğulanlara oksijen tüpü..hep takipteyim bundan sondan..sevgiler
umut
By Adsız, at 23 Mart 2008 16:33
Klasik Pazar, bu kez de Cumartesi kahvaltınızın sunumu tıpkı ruhunuzdaki binbir cesitteki güzelliklerin dısa yansıması gibi sevgili Oya. Hemen bu sabah taklit ettim, ama benim kalıplarım yok (henüz) maalesef. Benzetmeye calıstım sizinkine. Yine ilgisiz bir merakım gelisti sormazsam olmayacak, ciceklerinizin adı olur mu sizin? (benimkilerin hemencecik koyuluverir de:) ) Pembesi de tam seker pembesi, ne kadar güzelmis.
Mutlu, cok mutlu ve ille de saglıklı yeni haftalar, yeni günler diliyorum size...
By dgül, at 23 Mart 2008 16:44
Oya'cığım,kalıplarının hepsini iyi günlerde kullan..Tchiboda her zaman değişik ürünler bulmak mümkün oluyor.Benimde haftada 2-3 kez uğrak yerimdir..))Canım benim,kimbilir ne güzellikler çıkar o kalıplardan..Aaaaa..çıkmış bile..))iyi günlerde ağız tadıyla kullan canım..
Kitabını merak ettim ve listeme ekledim..Sen sevdiğine göre bende eminim çok severim..Kocaman öpüyorum o tatlı yanaklarından canım benim..
En güzel sevgiler seninle olsun..
By Damak Tadı, at 23 Mart 2008 19:10
Dilara'cığım, kedi aşkı önü alınamaz bir durum. Kedi tüyü görsem durup ilgileniyorum yani! Evvet yaaa, sümbül & lale bu mevsimin beni çıldırtanları... Hele bugün Mine'simin serasına gidince, dayanamayıp her renk sümbül aldım benim Edremitli bacaksızın yanına. Dostlar arasında daha çabuk gelişir, değil mi?
----------
Hah Merve, bulursun umarım sen de aynı kalıplardan. Bu Tchibo mağazalarının en önemli özelliği (kahve çeşitleri dışında) aynı malı bir daha getirmemeleri.
----------
Canım Umut, umarım bir gün yine kedili yaşama geçiş yapma olanaklarını bulursun. Bir İngiliz arkadaşımın lafıdır, "Yatacak kadar yerin varsa kedin de olabilir," derdi.
----------
Harikasın Demet, beni Pazar gününün içine dahil ettiğin için, düşündüğün~hatırladığın için. Olmuyor hayır, yani çiçeklerimin adları olmuyor. Konuşuyoruz, sohbet ediyoruz da, birbirimize isim takmıyoruz. Adını koyduğum her şey ciğerime işliyor, kaybetmeye dayanamıyorum; bunun farkına vardığımda çok küçüktüm!
By Oya Kayacan, at 23 Mart 2008 19:16
Kalıp deyince, asıl senin mutfağına yakışır Gül'cüğüm! Tchibo'nun mutfak gereçleri fena değil vallahi, değil mi? Ucuzlukları da cabası...
By Oya Kayacan, at 24 Mart 2008 08:53
Sevgili Oya hanim;
Zeytin gozlu, tereotu biyikli "kedi omlete" bayildim...
Ben, herhalde yemege kiyamazdim...
By Ebruli, at 24 Mart 2008 15:58
Bir daha bir daha yaparsın sevgili Ebru ;~}
By Oya Kayacan, at 25 Mart 2008 09:01
Yorum Gönder
<< Home